Oslo Belediyesi’nden şehircilik uzmanı Hanna Marcussen, “Oslo’yu halka geri vereceğiz. Yaşlılarımıza banklar, çocuklarımıza oyun oynayabilecekleri sokaklar hediye etmek istiyoruz. Şehirlilerin huzuru için arabalardan ve araba sirkülasyonundan kurtulmalıyız. 2020 senesine kadar çoğu özel aracı şehir merkezinden sürmüş olacağız” dedi.
Arabalara karşı açılan savaştan herkes memnun değil
“Yaşasın Oslo’nun arabaları” adlı 23 bin kişilik Facebook grubunda ise, politikacılara sert eleştiriler yapılıyor.
“Ocak ayında, -20 derecede, dizlerine kadar kar olduğunda vaat ettikleri sokak performanslarını izleyecek bir kişi bulabilecekler mi merak ediyorum” diyor bir yorum.
Bu değişimin en büyük kazananları ise bisikletçiler gibi gözüküyor. Fotoğrafçı Christopher Olsson “Şehirde bisiklet kullanmak ve işime bisikletle gitmek benim için bir zevk. Arabalarla bisikletçilerin birlikte yaşaması zaman zaman çatışmalı olabiliyor. Ancak eğer arabaları şehirden eleyeceksek toplu taşımanın daha efektif ve ucuz olması gerekir” dedi. Bir otobüs biletinin 6 euro olduğu Oslo, toplu taşımasının pahalılığıyla ünlü.
Diğer yandan servis sektörünün ise daha da gelişeceğine ve dört mevsim cirolarını yükselteceğine kesin gözüyle bakılıyor.
Marcussen tüm itirazlara rağmen kararlı; “Şehirler her daim evrim geçirir ve yüz değiştirir, bunun arabayla ilgisi yok” diyerek geleceğe yatırımın önüne geçilemeyeceğini söylüyor.