Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Flamenkoyu yeni nesillere taşıyan pop star: Rosalía

Madrid’deki Plaza de Colón (Kolomb Meydanı) Flamenko tutkunları için önemli bir mekan. Şehrin Flamenko etkinliklerinin çoğu burada gerçekleştiriliyor. Bu janrın en önemli temsilcilerinden Lola Flores’in cenazesi de buradan kaldırılmıştı.

Geçen ekim ayında ise meydanın yine Flamenkocu fakat sıra dışı bir konuğu vardı. 26 yaşındaki Rosalía Vila Tobella, meydanda 11 bin kişiye verdiği konserde yeni albümü El Mal Querer‘den (“Kötü Sevmek”) şarkılar okudu. Genç şarkıcı, Endülüslü, bildiğimiz Flamenko yorumcularının aksine sahneye spor ayakkabıları ve fırfırlı gül rengi bir elbise ile çıktı.

Albüm Spotify’da 2 milyondan fazla kere dinlendi ve Rosalía, Latin Grammy ödüllerine beş dalda aday gösterildi.

Sonraki gün verdiği söyleşide Rosalía, “Her şey Flamenkodur. Maneviyat, sadakat, alçakgönüllülük, cesaret. Ben bu duygulardan ilham alarak büyüdüm, tüm bu canlı renklerden” dedi.

Rosalía fırfırlı kırmızı elbisesiyle.

Rosalía yeni nesil bir Flamenkonun temsilcisi. Gazeteci Silvia Cruz Lapeña, Rosalía’nın pek çok gence Flamenkoyu sevdirdiğini söylüyor. Barcelona’daki müzik festivali Sonar’ın direktörü Enric Palau ise Rosalía’dan “Flamenkonun Rihanna’sı” olarak bahsediyor.

“Y kuşağı Flamenko”

Rosalía’nın müziğinde gelenek ve yenilik bir arada: kliplerinde motosikletlere bayrak tutan matadorlar, sokak dansçıları, ünlü İspanyol ressam Francisco de Goya’nın eserleri görülüyor. Rosalía müziğinde karmaşık Flamenko ritimleri ve yoğun, içli vokalleri elektronik müzikle harmanlıyor. Bu yüzden yorumcular tarafından onun müziği “y kuşağı Flamenko” olarak adlandırılmış.

O, ünü İspanya dışına yayılan, sosyal medya aracılığıyla kendi başına bir hayran kitlesi geliştiren ender çağdaş İspanyol sanatçılardan biri.

Rosalía Madrid konserinde. Sanatçı karmaşık parmak ritimlerini derin, dokunaklı vokallerle ve feminist sloganlarla birleştiriyor.

Ünlü İspanyol yönetmen Pedro Almodóvar, Rosalía’ya Penelope Cruz ile birlikte yeni filmi Dolor y Gloria’da (“Acı ve İhtişam”) rol vermiş. Almodóvar, Rosalía’nın “nefes kesici karizmasından” bahsederek onun çok yönlülüğüne övgülerde bulunmuş: “Rosalía, müzik endüstrisi tarafından tasarlanan sanatçıların tam tersi. Otantik, orijinal ve şimdi Sony ile çalışıyor olsa da, her ayrıntıya karar veren o.”

Rosalía, Flamenkoyu gençliğinde büyüdüğü Barcelona yakınlarındaki Sant Esteve Sesrovires’deki arkadaşlarıyla birlikte yaptığı araba gezintileri sırasında keşfetmiş. Rosalía o zamanlar, Flamenkonun “sokakta olduğunu, ana akım olmadığını” söylüyor.

Rosalía, MTV Avrupa Müzik Ödülleri’nde verdiği konserde.

Rosalía alaylı değil mektepli: 2017’de Katalonya Müzik Koleji’nden mezun olmuş ve gitar ağırlıklı, ölüm temasına yoğunlaşan ilk albümü Los Angeles‘i (“Melekler”) çıkarmış. Flamenkonun devlerinden biri olamayacağını düşünen Rosalía, “Kendimi orijinal bir şeyler yapmaya zorlamalıydım” diyor.

Bazı muhafazakâr Flamenko severler Rosalía’nın deneysel çalışmalarından pek de heyecanlanmamış. Gazeteci Cruz Lapeña “Flamenko kurallara çok saygı gösterilen bir dünya. Flamenkoyu geçmişte tutmaya çalışan bir taraf var. Kimisi demode çok fazla kural var ve o [Rosalía] bunları kırıyor” diye konuşuyor.

Rosalía ise Flamenkoyu ayakta tutmanın tek yolunun “onu durmadan dönüştürmek” olduğunu düşünüyor.

Rosalía Flamenkonun “sahici ve güçlü” olduğunu söylüyor.

Rosalía’nın çalışmaları İspanya’da kültürel sahiplenme üzerine bir tartışma da başlattı. İspanya’da Flamenko deyince akla ilk gelen grup, Endülüs’te yaşayan Romanlar. Ülkenin kuzeydoğusundaki Katalonya’dan gelen Rosalía ise Flamenkoyu kendine mal etmekle ve Endülüs aksanını taklit etmekle suçlanıyor. Cruz Lapeña, İspanya’daki Roman topluluğunun bazı üyelerinin “kendilerine saygısızlık edildiğini” düşündüğünü çünkü Rosalía’nın “küpeler, saçlar gibi mevzunun sadece estetik kısmını aldığını” not ediyor. Cruz Lapeña’ya göre Rosalía, Flamenko kültürünün bir parçası olan acı tarihten bahsedecek fırsatı varken bunu tercih etmiyor.

“Flamenko sadece Romanlara ait değil”

Rosalía ise eleştirilere cevaben Flamenkonun sadece Romanlara ait olmadığını, başka kültürlerin de katkısı olduğunu savunuyor: “Yahudi, İspanyol, Afrikalı, Roman kültürleri. Flamenkoyu bunları karışımı yarattı.”

Rosalía’nın eleştirilere ayıracak çok vakti de yok: “Risk alıyorum, biliyorum ama başka alternatifim yok. Müzik anlayışıma, kendimi nasıl sunduğuma, işimi nasıl anladığıma her zaman sadık kaldım. Ben böyleyim.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.