Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

İnsan Hakları İzleme Örgütü Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde gözaltındaki IŞİD zanlısı çocuklara işkence yapıldığını iddia ediyor

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), salı günü yaptığı açıklamada Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) IŞİD’li oldukları gerekçesiyle tutuklanan çocuklara sorgularında kötü muamele ve işkence yapıldığı iddiasında bulundu.

HRW açıklamasında, Erbil’de IŞİD’le ilişkileri olduğu iddiasıyla çok sayıda kadının ve çocuğun gözaltında tutulduğu ya da hapis cezasına çarptırıldığına yer verildi. Örgütün görüştüğü çocuklar, 2017-2018 arasında tutuklu bulundukları süre içinde IŞİD’li olduklarını itiraf etmeleri için, “Asayiş” olarak bilinen güvenlik görevlilerinin fiziksel şiddetine maruz kaldıklarını, kendilerine elektrik şoku uygulandığını ve işkence yöntemi olarak çeşitli “stres pozisyonları”nda tutulduklarını söyledi.

Çocuklardan birçoğu, gözaltında bulundukları sürede avukatlarına erişimlerinin olmadığını ve Aşayiş tarafından yazılan ve işkence altında imzalamak zorunda bırakıldıkları itiraflarını okumalarına izin verilmediğini belirtti. HRW Çocuk Hakları Savunma Direktörü Jo Becker, “IKBY yönetimi iki yıldır tutuklu çocuklara işkence meselesini araştıracağına söz veriyor ama buna rağmen tutuklu çocuklara yönelik işkence vakaları hâlâ yoğun şekilde sürüyor. Kürdistan yetkilileri hemen bütün tutuklu çocuklara işkenceyi durdurmalı ve bunun sorumlularını ortaya çıkarmalı” dedi.

İşkence altında zorla itiraf iddiası

HRW, Kasım 2018’de Erbil’deki Kadın ve Çocuk Islahevi’nde yaşları 14-17 arasında IŞİD’le ilişkileri olduğu iddia edilen ya da kanıtlanmış 20 çocukla ve yeni tahliye edilmiş üç erkek çocukla yaptığı görüşmeden elde ettiği veriler üzerinden bir açıklama yaptı.

Islahevi, yüksek duvarlar ve tel örgülerle çevrili hapishane benzeri bir gözaltı merkezi. Burası IKBY’de çocukların tutulduğu üç merkezden biri.

HRW yetkilileri, ıslahevi yetkililerinin kendilerine bildirdiği üzere 63 çocuğun terörle bağlantılı suçlar iddiasıyla tesiste tutulduğunu ve içlerinden 43’ünün de suçunun kanıtlandığını belirtiyor.

HRW yetkilileri ıslahevi görevlilerinin yanı sıra, tutuklu çocukların bir kısmının yakınları ve gözaltına alıp tutuklanan 18 yaşındaki iki kişiyle de görüştü. Görüşülen 23 çocuktan 16’sı sorgu sürecinde Asayiş görevlileri tarafından işkenceye maruz bırakıldıklarını, elektrik kabloları, plastik borular ve çubuklarla darp edildiklerini söyledi. Üç çocuk da kendilerine elektrik şoku uygulandığını belirtti. İşkencenin günlerce devam ettiğini belirten erkek çocukları işkencenin ancak kendilerine yapılan suçlamaya yönelik itirafta bulunduklarında sonlandığını anlattı.

Kendileriyle görüşülen diğer dört çocuk da sorgu boyunca kendilerine eziyet edildiğini belirtti. 17 yaşındaki bir çocuk kendisini sorgulayan kişinin “Eğer gerçekleri söylemezsen, birilerini çağıracağım, onlar seni dövecek, kemiklerini kıracak” dediğini aktardı.

Çocukların birkaçı IŞİD’e katıldıklarını ve IŞİD için çalıştıklarını, dini ve askeri eğitim aldıklarını; birisi şoför, bir diğeri aşçı olarak çalıştığını anlattı. Görüşülen çocuklardan biri Ninova vilayetinde Irak askeri güçlerine karşı savaştığını söylerken, diğerleri aile üyeleri örgüte dahil olmakla birlikte kendilerinin kişisel olarak örgütün içinde olmadıklarını, bazıları da ne kendilerinin ne de ailelerinin örgüt içerisinde olduğunu belirtti. HRW, konuştukları çocukların IŞİD üyesi olup olmadıklarını belirleyecek bilgiye sahip değil.

Görüşülen kişilerden biri hariç hepsi, sonuçta itirafta bulunduklarını, çoğu işkenceyi durdurmak için başka seçenekleri olmadığını ve yalan söylediklerini belirtti. 16 yaşındaki bir erkek çocuk, sorgu sırasında işkenceyi durdurmak için 16 günlüğüne IŞİD’e katıldığını itiraf ettiğini hâlbuki hiçbir zaman örgüte katılmadığını söyledi.

14 yaşındaki bir çocuk da iki saat süren işkence altındaki sorgu sonunda, “IŞİD’e katılmak”, “üç ay IŞİD için çalışmak” gibi kendisine ne suç isnat edildiyse kabul etmek zorunda kaldığını belirtti.

Konuşulanların tamamı, Aşayiş tarafından onlar adına yazılan ve zorla imzalatılan itirafları okuma şanslarının olmadığını belirtti. Çoğu, itirafta ne yazıldığını mahkemede okunduğunda duyduklarını söyledi.

En az beş çocuk işkence altında itirafta bulunduklarını duruşmalarda anlattığını ama mahkeme heyetinin bu açıklamayı görmezden geldiğini belirtti.

HRW’nin görüştüğü çocuklardan hiçbiri Asayiş’in gözetimi altındayken aileleriyle iletişim kuramamış, yalnızca davadan önce gözetim merkezinde ailelerini görmüş. Çocuklardan biri, ailesini görmeden iki yıl boyunca gözaltında tutulduğunu söyledi. Gözetim merkezi personeli, gözetim altında bulunan kişinin telefon konuşması yapıp yapamayacağına ya da ziyaretçisinin olup olamayacağına Asayiş’in karar verdiğini belirtti.

HRW, yeni elde ettiği bulgular sonrasında IKBY’nin uluslararası savunma koordinatörü Dr. Dindar Zebari ile iletişime geçti. Zebari 18 Aralık’ta verdiği cevapta, güvenlik görevlilerinin gözaltında bulunan kişilere işkence yapma izni olmadığını ve eğer tutuklular işkence görmüşse, tutukluların resmi şikayette bulunma ve avukat tutma haklarının bulunduğunu söyledi.

Zebari soruşturma komitesine ya da işkenceye karışan Asayiş memurlarının soruşturulmasına yönelik alınan önlemlere ilişkin bilgi vermedi.

Uluslararası insan hakları işkence ve kötü muameleyi her koşulda yasaklıyor

Uluslararası insan hakları ve insancıl hukuk, işkenceyi ve diğer kötü muameleleri yasaklıyor; çocukların son çare olarak ve yalnızca olabilecek en kısa süre için gözaltında tutulabileceğini belirtiyor.

HRW konuyla ilgili yaptığı açıklamada, IKBY’deki yetkililerin acilen harekete geçerek işkenceyi ve zorla itiraf ettirme yöntemini sonlandırması, soruşturma açarak sorumluları yargı önüne çıkarmasını istedi. Açıklamada ayrıca, işkence gördüğü tespit edilen çocukların başka bir tesise aktarılarak, kendilerine gerekli tıbbi bakımın sağlanması ve eğer zorla itiraf ettirme durumu mevcutsa yargılamanın yeniden gerçekleştirilmesi talep edildi.

HRW Çocuk Hakları Savunma Direktörü Jo Becker, “Bu çocukların çoğu zaten çatışmadan dolayı yaralı ve IŞİD’in istismarına uğramış. Adaleti sağlamak yerine, işkence, zorla itiraf onların acılarını şiddetlendirir ve gelecekte kinin artmasına da neden olabilir” diye konuştu.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.