Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Ayşen Şahin Aksakal: “8 Mart’a damgasını vuran ‘Kadınlar vardır’ sloganının karşısına ‘Biz Yokuz’ diye bir kampanyayla çıkmak büyük kriz”

8 Mart Kadınlar Günü’ne özel reklam kampanyası düzenleyen ve kampanyanın çatısını #BizYokuz sloganlı reklamla yürüten kişisel bakım firmasına birçok kesimden tepkiler geldi. Reklam kampanyasına ilişkin konuştuğumuz yazar ve reklamcı Ayşen Şahin Aksakal, “8 Mart’a damgasını vuran ‘Kadınlar vardır / Kadınlar her yerde’ sloganının karşısına ‘Biz Yokuz’ diye bir kampanyayla çıkmak büyük kriz” dedi.

Elidor markasının 8 Mart için hazırladığı reklam kampanyasını değerlendiren Ayşen Şahin Aksakal şunları dile getirdi: “Elidor kampanyasına ilişkin söylenecek çok şey var. Biz özel günlerde markaların kendi vizyonlarına uygun ve duruşlarının altını çizebilecek, toplumsal fayda oluşturacak, bilinirlik, farkındalık oluşturacak kampanyalar yapmasına alışığız ve bunu da destekleriz. Ancak bir markanın içselleştiremediği, kendi kurumsal kimliğine yayamadığı ya da gerçekten vizyonuna uygun olmayan birtakım kampanyalarda ise bunun ters tepme olasılığı yüksektir.”

“Kadın mücadelesinin ne söylediği önemli”

Şahin Aksakal; markaların dikkat etmesi gereken noktaları aktarırken bahsi geçen kampanyaya ilişkin hataları da şöyle değerlendirdi: “Projeyi oluştururken öncelikle yaratabileceği kriz ortamlarını göz önüne almak gerekir. Kadına dokunan bir kampanyada, Türkiye’de kadın mücadelesinin, kadın hareketlerinin neyi sahiplendiğine ilk elde bakmak gerekir. Türkiye’de kadın hareketlerinin yaklaşık on yıldır 8 Mart sloganı ‘Kadınlar vardır / Kadınlar her yerde’. Ana slogan bu olduğu sürece bunun karşısına, tam tersi ‘Biz Yokuz’ diye bir kampanyayla çıkmak zaten peşinden krizi getireceği aşikâr bir durumdur.”

“Kampanyanın yönetim süreci de sıkıntılı”

Markanın kampanyasının üretimi kadar yönetim sürecinin de birçok sıkıntı taşıdığını dile getiren Şahin Aksakal şöyle devam etti: “Bir de aslında markanın kendiyle çeliştiği nokta şu: markanın kişisel bakım ve güzellik direktörü de bir erkek… En azından bu tip kampanyalarda, yönetici pozisyonda bir kadın olması gerekirdi. Kadını, yönetiminde içselleştirememiş bir marka en azından PR ve basın tarafında bu kampanyayı duyururken, sunumu yapılırken ya da detaylı anlatımlar için markayı temsilen bir kadın yönetici çıkarabilirdi. Yine kadınlar adına yanlış konuşan bir markadan açıklamayı yapan bir erkek oldu. Bu durum krizi biraz daha katmerlendirdi diye düşünüyorum.”

Ayşen Şahin Aksakal ile yaptığımız söyleşinin tamamı için:

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.