Kadir Has Üniversitesi, “Türkiye Toplumunun Enerji Tercihleri Araştırması 2018″ sonuçlarını açıkladı. Rapora göre bu yıl da en büyük sorun enerjinin pahalı bulunması oldu. Enerji pahalılığı, daha önceki iki araştırmanın da en öne çıkan verisiydi fakat bu yılki araştırma enerjiyi pahalı bulanların sayısında da ciddi bir artış olduğunu gösterdi. Raporda öne çıkan diğer bir başlık da enerji ve ekonomi politikalarına duyarlılığın artması oldu. Rapora göre, toplumda enerji kullanımına dair bilinç arttı ve yenilenebilir enerji kaynaklarına ciddi bir eğilim var.
Kadir Has Üniversitesi Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen “Türkiye Toplumunun Enerji Tercihleri Araştırması”nın sonuçları gerçekleştirilen bir basın toplantısıyla açıklandı. Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü’nde gerçekleştirilen basın toplantısında raporun sunumu, merkezin de koordinatörlüğünü üstlenen Prof. Dr. Tolga Ş. Ediger tarafından yapıldı.
“2018’in en büyük sorunu enerji pahalılığı ve ekonomi”
Araştırma kapsamında katılımcılara sorulan “Türkiye enerji sisteminin en büyük sorunu nedir?” sorusuna verilen yanıtlarda yüzde 42 ile iki yıl üst üste “pahalılık” ilk sırayı aldı. Sorun sıralamasında pahalılık ilk sırada yer alırken fiyatları normal bulan katılımcıların oranında ise düşüş görüldü. 2016 yılında “Elektrik fiyatlarını nasıl buluyorsunuz?” sorusuna katılımcıların yüzde 86’sı “Yüksek” ve “Çok yüksek” yanıtını verirken, yüzde 13’ü fiyatları normal bulduğunu belirtmişti. 2017’de yüksek bulanların oranı yüze 80, normal bulanların oranı yüzde 19 olarak görülmüştü. 2018 yılına gelindiğinde ise fiyatları yüksek bulan katılımcıların oranı yüzde 90’a yükselirken normal bulanların oranı yüzde 8’e geriledi.
“Enerji politikaları seçmenin oy tercihini etkiliyor”
Ankette katılımcılara, “Oy verdiğiniz partinin enerji politikaları konusunda ne derece bilgilisiniz?” sorusu da yöneltildi. Bu soruya “Çok bilgiliyim” şeklinde verilen yanıtların son üç yılda sırasıyla yüzde 8-10-15 olarak arttığı görüldü. Öte yandan “Oy verirken partinizin enerji politikalarını ne derece dikkate alırsınız?” sorusuna verilen yanıtlarda da olumlu bir artış gözlendi. Bu soruya, “Çok dikkate alırım” şeklinde cevap verenlerin oranı sırasıyla yüzde 15-17-34 olarak artarken, “Dikkate almam” diyen katılımcıların oranı, yüzde 55-44-35 şeklinde geriledi.
Ekonomi sorunu çevre sorunlarının önüne geçti
“Dünya çevre sorunlarından hangisi en önemlidir?” sorusuna verilen yanıtlarda ilk üç sıralama değişmedi. Anket kapsamında “Çevre ve insan sağlığı” diyenlerin oranı geçtiğimiz yıllara göre yüzde 41’den yüzde 32’ye gerilerken, “Enerji fiyatlarının yüksekliği/dalgalanması” yüzde 16’dan yüzde 20’ye yükseldi. Üçüncü sıradaki “İklim değişikliği ve küresel ısınma” ise yüzde 12 ile aynı oranda kaldı. “Küresel iklim değişikliğine inanıyor musunuz?” sorusuna “Evet” diyenlerin oranı 2016’dan 2017’ye yüzde 9 oranında artmış, yüzde 78’den yüzde 87’ye yükselmişti. 2018 yılına gelindiğinde ise bu oran yüzde 77’ye geriledi.
Yenilenebilir enerjiye destek değişen kaynaklarla devam ediyor
Ankette yer alan, “Yaşadığınız il sınırları içinde … santrali kurulmasını ne derece desteklersiniz?” sorusuna verilen yanıtlarda farklılıklar ortaya çıktı.2016 ve 2017 yıllarında doğal gaz, jeotermal ve kömür ilk üç sırada yer alırken, 2018 yılında güneş yüzde 79, rüzgar yüzde 78, doğal gaz ise 57 olarak karşımıza çıkıyor. 2016 ve 2017 yıllarında en az desteklenen nükleer yüzde 27’den yüzde 20’ye, hidroelektrik yüzde 27’den yüzde 22’ye gerilemişti. 2018 raporunda ise kömür yüzde 19’a, nükleer yüzde 14’e geriledi.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Maliyetleri aynı ve kolaylıkla ulaşılabilir olsalardı, hangisini evdeki enerji ihtiyacınızı karşılamak için kullanmayı tercih ederdiniz?” sorusuna verilen yanıtlardaki üç seçenek olan, güneş, rüzgar ve doğal gaz geçen yıllarda olduğu gibi değişmedi. Üç yıl içerisinde karşılaştırma yapıldığında ise 2016’dan 2018’e doğal gaz yüzde 63’ten yüzde 40’a geriledi. Rüzgar yüzde 6’dan yüzde 17’ye yükselirken güneş enerjisinin sıralaması ise 21-30-23 olarak gerçekleşti.
