Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Fransa’da kiliseler saldırı altında ama failler meçhul

Washington Post’tan Tom Henegan’ın haberine göre, Fransa’daki Roma-Katolik kiliseleri bir süredir kim olduğu bilinmeyen ve birbirinden farklı olduğu tahmin edilen grupların hedefinde.

Son gerçekleşen saldırılardan birinde ise başkent Paris’teki ikinci en büyük kilise olan St. Sulpice ateşe verildi. Ülke basınında ilgi uyandıran olayla ilgili olarak, Fransa’nın sağ eğilimli gazetesi Le Figaro, ufak kent ve kasabalarda yapılan saldırıların medya tarafından ilgi görmemesine ve çoğunlukla haberleştirilmemesine değindi.
Fransa’nın küçük şehir ve kasabalarında son zamanlarda kimliği belirsiz kişilerce gerçekleştirilen, Evharistiya ayinindeki ekmeklerin parçalanması, heykellerin kafalarının kesilmesi, kutsal suya idrarını yapma gibi saldırılar ulusal kanallarda, Katoliklerin şaşkınlık dolu tepkileriyle birlikte kısaca yer buluyor. Bunlar bazen ulusal kanallarda video olarak gösteriliyor.

Katolik liderler, yükselen trendi endişe verici bulduğunu söylese de durumu siyasileştirmekten kaçınırken, en aşırı tepkiler ise muhafazakâr siyasetçilerden geliyor.

Meclisteki vekillerden Philippe Gosselin ve Annie Genevard “ikiye katlanan Hıristiyanlık karşıtı davranışlarla ilgili olarak” meclis soruşturması talep etti. Vekillerin iddiasına göre, “St. Sulpice Kilisesi’nin alevler içindeki görüntüsü, Katolikleri hedef alan saldırıların arasında bu hafta gördüğümüz örneklerden yalnızca bir tanesi. Geçen şubat ayında kiliselere yönelik, insan dışkısıyla duvara haç motifi çizilmesi, Paris banliyösünde parçalanmış Meryem Ana heykelinin bulunması ve İsa heykellerinin ikiye ayrılması gibi bir dizi saldırı gerçekleşmişti.

Başpiskopos Pontier: “Katolifobi ile karşı karşıya değiliz”

Fransa Başpiskoposu Georges Pontier, kendisine saldırılarla ilgili görüşü sorulduğunda şöyle cevap vermişti: “Serinkanlı bir tutum takınıyoruz. Herkesi düşman gören söylemden uzak duruyoruz ve şikayet etmek istemiyoruz”. Le Point dergisine konuşan Pontier, “‘Katolifobi’ ile karşı karşıya olmadıklarını” savunmuş, Judaizm’in tarih boyunca ve bugün hâlâ antisemitist grupların şiddetiyle mücadele ettiğini söylemiş ve Fransız Katoliklerinin durumunun onlarınkiyle mukayese edilemeyeceğini söylemişti. 

Ülkenin çeşitli şehirlerinde, St. Sulpice’e nazaran daha az tanınmış kiliseleri hedef alan bu saldılar karşısındaki sessizlik Washington Post’a göre, bir zamanlar inancın önemli yer tuttuğu Fransa toplumunda dinin, ağırlığını büyük ölçüde yitirdiğini gösteriyor.

Gazeteye göre sessizliğin bir diğer nedeni, sık sık cinsel taciz skandallarıyla manşetlere konu olan piskoposlar hakkında toplumda oluşan antipati. Bir diğer konu ise birbiriyle ilişkisi olmayan gruplarca gerçekleştirildiği anlaşılan saldırıların ardındaki motifin bilinemeyişi. Haberde saldırıların bir kısmının, çoğunlukla yaşlıların gittiği kiliselerde “eşek şakası” yaparak eğlenmek isteyen gençlerin işi olduğu ve 17 Mart’ta St. Suplice’de çıkan yangının da Paris Polisinin tahmin ettiği gibi “ısınmak için eski giysileri ateşe veren evsizler” tarafından çıkarılmış olabileceği aktarılıyor. Nitekim Kilise’nin papazı Jean-Loup Lacroix da saldırı için “Bu din karşıtı bir saldırı değildi” diye konuşmuştu.

Gazetenin olası nedenler arasında gösterdiği bir diğer sebep ise hırsızlık. Sanat eseri sayılmasa da karaborsada satılabilen, altın varaklı kaseleri, eski tabloları ve heykelleri çalmak için gelen hırsızlar çoğunlukla başka bir şeye dokunmadan gidiyor. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.