Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

26 Nisan Lezbiyen Görünürlük Günü: “Lezbiyenlerin sorunları görünür değil”

26 Nisan Lezbiyen Görünürlük Günü dolayısıyla, Medyascope.tv olarak mikrofonlarımızı farklı LGBTİ+ ve kadın örgütlerinden temsilcilere uzattık. Kaos GL, FeminAmfi ve Mor Dayanışma’dan kadınlar günün anlam ve önemine dair görüşlerini paylaştı.

“Lezbiyenlerin sağlık sorunları yeterince dile getirilemiyor”

Kaos GL’den Seçin Tuncel: “Lezbiyenlerin görünür olup olmadığı konusu, çok eskiden beri tartışılagelmekte. Son döneme bakıldığında, aslında lezbiyenlerin toplumda görünürlük sorunu yaşamadığını düşünebilirsiniz, bugün eylemlere ya da sosyal etkinliklere baktığınızda birçok lezbiyen açılıyor ve ‘Ben buradayım’ diyor. Fakat buna rağmen, lezbiyenlerin kendilerinin değilse de onların sorunlarının görünürlüğünde bir problem olduğundan söz edebiliriz.
Örneğin cinsel sağlık… Bugün baktığımızda zaten genel olarak LGBTİ+’ların sağlığına yönelik yeterli adımın atılmadığını söyleyebiliriz ancak lezbiyenler özelinde, HPV ve meme kanseri gibi, lezbiyenleri doğrudan ilgilendiren sağlık sorunlarında bu adımların daha da yetersiz olduğunu ve bu konuların hiç gündeme getirilmediğini görüyoruz. Bu nedenle, bu kimliklerin açık olması, yani lezbiyenlerin ‘Evet, ben lezbiyenim’ diyerek ortaya çıkabilmesi,  aslında sorunlarını da açık etmeleri için bir olanak. İşte bizim yapmaya çalıştığımız şey de temel olarak bu: ‘Ben açık kimlikliyim, buradayım, görünürüm, aynı zamanda benim sorunlarım var.
Sadece sağlık açısından değil aynı zamanda toplumsal yaşam içerisinde de benzer problemler var. Bugün ev tutmaya gittiğinizde, yaşınız biraz ilerlediyse mesela, orada karşılaştığınız sorunlar farklılaşabiliyor. Size ev satmak ve ya kiralamakla yükümlü olan kişi bir anda sizin bekar ya da partneriyle yaşayan biri olduğunuzu öğrendiğinde, daha ahlak temelli bir yerden sizi sorgulamaya girişebiliyor. Ya da kamu kurumlarına, mesela sığınma evlerine baktığımızda, kişilerin lezbiyen kimliğiyle başvuru yapamadıklarını görüyoruz, çünkü başvuru yaptıklarında aslında bir koruma sağlayan bu mekanizmalar, tam da ayrımcılığı uygulayan yerler haline gelebiliyor. Veya benzer şekilde, cinsel şiddetle karşılaştığımızda, kolluk kuvvetlerine ‘Ben lezbiyenim ve bundan dolayı şunu yaşadım’ dediğiniz noktada başka bir önyargıyla karşılaşıyorsunuz. 
Son dönemde mesela futbol alanında Sportif Lezbon çok iyi bir örnek çünkü o alanın sadece heteroseksüel erkeklerin kullanabileceği bir alan olmadığını ve futbolun aslında herkesin yapabileceği bir şey olduğunu, kolektif bir biçimde bir takım olarak oynanabileceğini gösteren bir takım. Aynı zamanda da ‘Evet, ben lezbiyenim’ diyen insanların olduğu bir takım ve birçok yerde sözünü söylüyor; bu çok önemli bir şey.
Bir diğer örnek, ‘Kadın kadına öykü yarışması’ydı. Seneler önce ‘İki Genç Kızın Romanı’ adlı kitap filmleştirdiği zaman, Kaos GL’deki kadın buluşmalarından birinde bu konu açıldı. Lezbiyenlerin gösteriliş biçiminin son derece saldırgan, marjinalize edilen karakterler olduğunu düşündük ve şöyle dedik: Bizim gayet güzel hikayelerimiz de var. Bu, ‘bizim aşklarımız çok muhteşem’ gibi bir güzelleme değil, ancak bu toplumun içinde ve bu çeşitliliğin içinde, biz de kendi içimizde bir çeşitliliği yaşıyoruz ve bu aşklarımızda da böyle. Nasıl ki heteroseksüel çiftlerin hepsi Leyla ile Mecnun gibi değilse, lezbiyenler için de ilişkiler her zaman böyle değil. İşte bu çeşitliliği ortaya koymak adına kadın kadına öykü yarışmasını başlattık ve çok da güzel hikayeler çıktı. Yani bu, ne güzelleme yapılacak ne de marjinalize edilip kötü gösterilecek bir şey. Biz bu toplumun, bu çeşitliliğin içindeyiz sadece ve bunu göstermek istiyoruz.”

Lezbiyenler vardır!

Mor Dayanışma’dan Didem: “Bugün 26 Nisan Lezbiyen Görünürlük Günü. Ataerkinin, penis iktidarının ve homofobinin kadını görünmezlik sarmalının içine sokması, lezbiyen kadınların kamusal ve özel alanda görünmez olmasına neden oluyor. Filmlerde erkeklerin iştahını kabartan bir fanteziden öteye gitmeyen, geçici bir heves gibi görünen lezbiyen kimliğinin görünür hale gelmesi için bugün çok önemli. 
Lezbiyenlerle ilgili; ‘Erkek Fatma’, ‘çirkin’, ‘geçici bir heves’ gibi klişelere ve kadın kadına aşkı görünür kılmayan bir kız kardeşliğe inat, lezbiyenler vardır!”

FeminAmfi kadınları: Bu hayatı dayanışarak kazanacağız
“Her kadının görünmez kılınmaya çalışıldığı erkek egemen düzende, lezbiyenler çok daha fazla saldırıya maruz bırakılıyor. Lezbiyenlerin kendini yalnız hissetmemesi ve sevgiyle kabul görüldüklerini bilmesi önemli. FeminAmfi olarak tekrar vurguluyoruz ki lezbiyenler vardır, kadın kadına aşk vardır. Dayanışmayla birlikte güçlüyüz. Bu hayatı birlikte dayanışarak kazanacağız.”

Kampüs Cadıları’ndan Gizem: “26 Nisan Lezbiyen Görünürlük Günü 2008 yılından bu yana hem kadın hareketinde hem de LGBTİ+ hareketinde kadınların özel ve kamusal alanda görünürlüğünü artıran, hayata katılım eşitliğini talep eden, heteroseksist sisteme çomak sokan bir gün olarak farkındalığı artırmaya devam edecek. Homofobik devletin, erkek egemen sistemin, birbirinden beslenen yapısı kadınları mücadele hattında da ayrıştırmaya çalışırken heteroseksist sistemden beslenip kadınları, erkekleri seven ve onlara muhtaç olarak tanımlıyorlar. Biz kadınlar diyoruz ki; kadın kadına aşk vardır, kadın kadına cinsellik yaşanabilir. Kadınlar erkek düşmanı oldukları için kendilerini lezbiyen olarak beyan etmezler. Lezbiyenler etkenlerin rüyalarını süsleyen cinsel objelerde var olmak dışında  sokakta mücadelede, okulda, işte her yerde var, varız.”


Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.