Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Dünyanın Gidişi (30): Bir gazetecilik faaliyeti olarak belediyelerde yolsuzlukları araştırmak-Rusya örneği

Merhaba. Bugün size Ivan Golunov adında 37 yaşında bir Rus araştırmacı gazeteciden söz edeceğim.

Golunov ülkedeki iktidar sahiplerinin yolsuzluklarını araştıran bir gazeteci. Sık sık da Rusya’nın başkenti Moskova’daki yerel yöneticiler ve Moskova Belediyesi ile ilgili haberler yapıyor.

Golunov geçtiğimiz perşembe günü “satmak amacıyla” uyuşturucu bulundurmaktan gözaltına alındı, gözaltında dövüldü yani işkence gördü. Cumartesi günü ise mahkemeye çıkarıldı ve tutuklandı. Meslektaşlarının gösterdiği dayanışmanın oluşturduğu kamuoyu baskısı sayesinde de, hâkim davası görülene kadar Golunov’un cezaevinde değil kendi evinde hapsedilmesine karar verdi.

Meslektaşları Golunov’un çantasında ve evinde bulunduğu söylenen uyuşturucunun birileri tarafından gizlice yerleştirildiğini, Golunov’un esas olarak yaptığı haberler yüzünden cezalandırılmak, susturulmak, sindirilmek istendiğini savunuyor.

Rusya basın özgürlüğü bakımından bizimkine çok benzeyen bir ülke. Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün her yıl yayınladığı basın özgürlüğü endeksinde 180 ülke içinde bu yıl 149. sıradaydı; Türkiye 157. sırada.

Rusya’da da medyanın neredeyse tamamı iktidar kontrolünde. Ama yine de dün ülkenin önde gelen üç gazetesi, Vedomosti, Kommersant ve RBK eşi görülmemiş bir “cesaret” göstererek tarihi bir dayanışmaya imza attı. Gazetelerin üçü de “Hepimiz Ivan Golunov’uz” manşetiyle çıktı.

Gazeteler birinci sayfalarına başka haber almadı ve ortak bir açıklama yayınladı, açıklamalarında Ivan Golunov’un suçluluğuna ilişkin soruşturma çerçevesinde sunulan kanıtları ikna edici bulmadıklarını, gözaltına alınması sırasında yasaların ihlal edildiğine dair büyük şüphe taşıdıklarını yazdı ve Golunov’un gözaltına alınması ve tutuklanmasının gazetecilik faaliyetleri ile ilgili olduğunu düşündüklerini vurguladı.  

Ivan Golunov’la dayanışma kampanyası Rusya’nın dışına da taştı. Uluslararası bir destek var, sosyal medyada da göreceksiniz, “Ben Ivan Golunov’um/Biz Ivan Golunov’uz” etiketiyle, “Hepimiz Ivan Golunov’”uz diyerek gazeteciler meslektaşlarının şaibeli, şüphe uyandıran koşullarda tutuklanmasını protesto ediyor.

Golunov’un çalıştığı Letonya merkezli bağımsız haber sitesi Meduza, Rus gazetecinin tutuklanmasının gazetecilik faaliyetleri ile ilişkili olduğundan yüzde yüz emin olduğunu da açıkladı. Ayrıca “bu tezgahın” arkasında kimlerin olduğunu ortaya çıkarmaya başladıklarını duyurdular. Golunov zaten 13 aydır üzerinde çalışmakta olduğu bir başka haberle ilgili olarak tehditler almaktaymış. İşte bu haber çok yakında yayınlanacak. O zamana ve Golunov hakkındaki suçlamalar düşene kadar, Meduza dayanışma için tüm dünyada bağımsız medya kuruluşlarından Golunov’un haberlerini yayınlamalarını istiyor.

Bu yayın, bu çağrıya bizim verdiğimiz yanıt bir anlamda.

Golunov’u tanıtırken araştırmacı gazeteci ifadesini kullandım. Ne demek araştırmacı gazeteci? Bir meslek büyüğüm olan Metin Münir’in tarifini paylaşmak istiyorum. T24’teki “Beş soruda araştırmacı gazetecilik” başlıklı 7 Şubat 2017 tarihli yazısından alıntılıyorum.

1-Araştırmacı gazeteci kimdir?

Her gazeteci araştırmacıdır. Veya olmalıdır. Çünkü her haber araştırma gerektirir. Ama, araştırmacı gazeteci uzun ve derin araştırma yapma maharetine sahip kişiye denir. Bu kişi deneyimli bir gazetecidir. Dürüsttür, çalışkandır, inatçıdır. Haksızlığa karşı içinde derin bir nefret ve isyan besler. Yansızdır. 

Araştırmacı gazeteci, gazeteciliğin konser piyanistidir.

2 – Araştırmacı gazeteciliğin toplumlardaki yeri ve önemi nedir?

Dünyanın bütün ülkelerinde, ama en çok demokratik olmayanlarda, hükümetler, generaller, şirketler, belediyeler ve genellikle gücü temsil edenler, halktan bazı şeyler saklar. Hazır gıdalarda zararlı katkı maddeleri olabilir. İhaleler rüşvetle verilmiş olabilir. Aşılar bozuk olabilir. Yetki sahipleri –bunlar hükümette, ticari hayatta veya başka herhangi bir sahada olabilir– güçlerini kötüye kullanabilir. Ahlâksız, hırsız olabilirler, yasaları çiğneyebilirler veya başka şekillerde başkalarına zarar verebilirler. Veya sadece yetersiz, yeteneksiz veya beceriksiz olabilirler. Yalancı olabilirler. Seçmene verdikleri sözleri tutmuyor olabilirler. Bunlar ortaya çıkarılmalı ve teşhir edilmelidir. Bu, araştırmacı gazetecinin işidir. Toplum bu ve bunun gibi kendini ilgilendiren ama ondan gizlenen şeyleri bilme hakkına sahiptir. Araştırmacı gazetecilik toplumun bu hakkını kullanma yoludur.

İşte Ivan Golunov da ya da arkadaşlarının hitap ettiği şekliyle Vanya da, Meduza’da çalışmaya başladıktan sonra, Rusya’da halktan saklananların peşine düşmüş. Hazır Türkiye’de de gündem yerel seçimlerken ve belediyelerin bütçelerini nasıl kullandığına odaklanılmışken, ben de Vanya’nın haberlerinden Moskova Belediyesinin icraatıyla ilgili olanlara baktım.

Şu anlaşılıyor; Moskova’da da halka belediye hizmeti olarak sunulan pek çok iş ve proje, kamu yararı gözetilmeden, birilerine rant yaratmak üzere tasarlanıp yapılmış, ihale karşılığı rüşvetler alınmış, yolsuzluk yapılmış. Vanya kent güzelleştirme, Moskova’yı yenileme, kentsel dönüşüm, konut ihtiyacı karşılama gibi adlar altında yapılan irili ufaklı pek çok işi haber konusu yapmış kendine.

Mesela, 2017 yılında Tverskaya Caddesi’nde Noel süslemesi olarak yerleştirilen ışıklı süslemelere gerçek değerlerinden beş kat daha fazla ödeme yapıldığını tespit etmiş. Bir başka haberinde ise aynı yıl tüm kentteki Noel süslemelerinin maliyetinin bir önceki yıla oranla 10 kat artarak 120 milyon doları bulduğunu hesaplamış.

Kaldırım yenileme çalışmaları da, bilirsiniz, belediyelerin bayıldığı, sık sık yenilemekten kendini alamadığı işlerdendir. Golunov’un bir haberi “Benim sokağım” adıyla başlatılan böyle bir sokak ve park yenileme çalışmasıyla ilgili. 3 milyar dolarlık bir harcama yapıldığını yazıyor Golunov. En büyük harcama kalemi ise kaldırım kenarlarına döşenen granitlere ait. Öyle çok granit alımı yapmış ki belediye, ülkenin ücra köşelerinde mezarlar için granit bulunamaz olmuş. Hatta Çin ve Ukrayna’dan da granit ithal etmişler. Bu arada granitle döşeme işinin ihalesini alan firmanın Moskova’da projeden sorumlu bürokratlarla bağlantısı olduğunu öğrenmek sizi şaşırtmaz sanıyorum.

Golunov Moskova Belediye Başkan Yardımcısı Piyotr Biryukov’un aile fertlerinin Moskova’nın ultra lüks konut komplekslerinden birindeki en lüks dairelerden dokuz tanesine birden sahip olduğunu öğrenince, meseleyi daha derin araştırmış. Ne tesadüf ki, bu konut kompleksini yapan şirket de, 2015 yılında Biryukov’un denetimindeki kent güzelleştirme ihalesini alanlar arasında. Biryukovlar gayrimenkul piyasası üzerinden muazzam bir servet sahibi olmuşlar habere göre.

Metroda kullanılan biletlerin bizdeki kentkartlar benzeri elektronik kartlara dönüştürülmesi ihalesinin de düşük fiyat verene değil de, yüksek mevkilerde tanıdıkları olan firmaya verildiğini de tahmin edersiniz sanırım. Restorasyon projelerinde de benzer şekilde kamu zararı oluştuğunu tespit ediyor Golunov.

Moskova’daki okullarda başgösteren dizanteri salgınını da araştıran Golunov, kaynağın “Putin’in aşçısı” lakaplı Sergey Prigozhin’in yemek fabrikası olduğunu da keşfetmiş. Rusya’nın 2016’daki Amerikan başkanlık seçimlerine müdahale ettiği iddialarını araştıran özel savcı Robert S. Mueller’in iddianamesinde adı geçen Prigozhin’in sahibi olduğu yemek fabrikaları 2012’den beri Rusya ordusunu da besliyor, pek çok devlet okulunun öğrencilerini de.

Uzatmayayım. Ivan Golunov gazetecilik yapıyor. Halkı ilgilendiren ama halktan gizlenen ve muhtemelen o da, Türkiye’de de örneklerine bolca rastladığımız üzere, tam da bu nedenle cezalandırılmak isteniyor. Tabii bu vesileyle işini iyi yapan gazeteciler de yıldırılmak isteniyor.

Bugün Türkiye’de de Golunov’a çok benzer şekilde çalışan, benzer konuları haberleştiren bir gazeteci olan Çiğdem Toker aleyhinde açılmak istenen bir tazminat davasının duruşması vardı. Neyse ki, Toker’in “PTT’nin ayrıcalıklı şirketi başlıklı yazısında PTT’nin ‘itibarını zedelediği’ iddiasıyla açılan 50 bin TL’lik tazminat davasını “tazminat gerektirecek şartlar oluşmadığı için” reddetmiş mahkeme. Haber zaten TBMM tutanaklarına dayanılarak yapılmıştı.   

Türkiye’de kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığını sorgulayan ve tamamen gazetecilik faaliyeti içinde kalan eleştirel sorular barındıran haberleri nedeniyle hakkında astronomik tazminat davaları açılan Toker’in neden bu tür bir yargı kıskacına alındığına ilişkin soruya yanıtı şöyle:

“Bu tür tazminat talep ve tutarlarıyla dokunulmazlık kazanmak istiyorlar. Bilgisi ve belgesi olduğu müddetçe tabii ki bunlardan korkmak söz konusu olmayacak. Zaten gazetecilikte asli görevimiz kamu kaynaklarını ve nasıl kullanıldıklarını sorgulamaktır. Çünkü iktidarlar, siyasi heyetler, yöneticiler bizlerden topladıkları vergiler ile bu kaynakları harcıyorlar; hesap verme, saydam olma zorunlulukları var.”

Metin Münir “Araştırmacı gazetecilik halkın kendisini gizlenenleri bilme hakkını kullanmasının yoludur” diyor ya, bu hakkınızı kullanın, Çiğdem Toker gibi işini iyi yapan gazetecilerle dayanışın diyerek bitiriyorum programı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.