Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Prof. Ersin Kalaycıoğlu: “Bu rejim içerisinde muhalefetin 23 Haziran seçimini kazanması bir mucize”

Haber: Emre Berk Tenekeci & Bilhan Karakullukçu

Sabancı Üniversitesi bünyesinde bulunan İstanbul Politikalar Merkezi tarafından düzenlenen 23 Haziran 2019 İstanbul Tekrar Seçimleri: Seçmen Davranışı Açısından Bir Değerlendirme” başlıklı panele Medyascope ekibi olarak katıldık. Mert Moral, Ersin Kalaycıoğlu, Emre Erdoğan, Özge Kemahlıoğlu ve Emre Toros’un katılımlarıyla gerçekleştirilen panelde konuşmacılar 23 Haziran İstanbul seçim sonuçlarını değerlendirirken, seçimin bundan sonraki Türkiye siyasetine nasıl bir etki yapacağını tartıştılar. 

“Muhalefetin bu seçimi kazanması bir mucize”

Ersin Kalaycıoğlu bakanların partizanlığının seçimin tarafsızlığına gölge düşürdüğünü ve muhalefetin bu seçimi kazanmasının bir mucize olduğunu belirtti. Rejim tipi ile seçim tipi arasındaki uyumsuzluğun iktidar açısından bir hata doğurduğunu, “neopatrimonyal sultanizm” olarak adlandırılabilecek bu rejim tipinin Suriye’deki Baba Esad yönetiminden farklı olarak tercih içeren seçimlere izin vermesinin bu uyumsuzluğun merkezinde yer aldığını söyledi. Neopatrimonyal sultanizmden demokrasi çıkmayacağını belirten Kalaycıoğlu, bu seçim sonucundan çok büyük sonuçlar çıkarmanın anlamsız olduğunu ve bugünlerde muhalefet tarafından gündeme getirilen anayasa tartışmalarını garip bulduğunu vurguladı.

“Muhalefetin tek aday altında birleşmesi başarıyı getirdi”

Panelde ilk olarak söz alan Mert Moral, seçim sonuçlarının mahalle bazında değerlendirilmesinden ziyade birey odaklı değerlendirilmesi sayesinde daha isabetli sonuçlar elde ettiklerini söyledi. Muhalefetin tek adayda birleşmeyi başarmasının altını çizen Moral, 23 Haziran seçiminde farkın artmasının sebebi olarak da AKP’nin kalesi olarak görülen mahallelerde seçime katılım oranının en yüksek oranda düşmesi, buna karşılık Ekrem İmamoğlu’nun en yüksek oy aldığı mahallelerde seçime katılım oranının artması olduğunu belirtti. Moral, 31 Mart’a kıyasla 23 Haziran’da 960 mahalleden sadece birinde (Fatih Sururi Mahallesi) Ekrem İmamoğlu’nun oyunun düştüğüne, geri kalan tüm mahallelerde ise İmamoğlu’nun oyunun arttığına dikkat çekti. Oy geçişlerinin detaylı bir analizini sunan Moral, 31 Mart’tan 23 Haziran’a giden süreç sonucunda AKP seçmeninin yüzde 5 oranında CHP’ye kaydığını ve yüzde 6 oranında sandığa gitmemeyi tercih ettiğini belirtti. 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı Seçimi sonuçları ile 23 Haziran İstanbul seçim sonuçlarının da kıyaslanması neticesinde elde ettiği verileri aktaran Moral, 24 Haziran’da (2018) Recep Tayyip Erdoğan’a oy vermiş AKP seçmeninin 23 Haziran’da yüzde 10 oranında sandığa gitmediğini ve yüzde 11 oranında oyunu İmamoğlu yönünde kullandığını söyledi. 23 Haziran’da seçime katılmayan her üç kişiden birinin CHP seçmeni olduğunu ve bu kişilerin kutuplaşma algıları düşük, dindar, genç ve ekonomi konusunda iyimser kişiler olduğunu vurguladı. 23 Haziran’da Ekrem İmamoğlu’na oy verenlerin Binali Yıldırım’a oy veren seçmenlere nazaran daha eğitimli, daha az dindar, daha genç, ve daha yüksek oranda Kürt seçmen olduğunu belirten Moral, ayrıca bu seçmenlerin kendilerini ideolojik olarak solda konumlandırdıklarını ifade etti. 

Mert Moral’ın ardından Özge Kemahlıoğlu elde ettiği verilerin sonuçlarını açıklamak üzere sözü aldı. Seçimden önce yapılan araştırmalarda AKP seçmeninde seçimi Binali Yıldırım’ın kazanması durumunda belediye yardımlarının devam edeceği ve artacağı düşüncesi hakimken, CHP seçmeninin yardım konusuna AKP’liler kadar önem vermediği sonucuna ulaştıklarını belirtti. Diğer bir sonuç ise AKP seçmeninin seçimi İmamoğlu’nun kazanması durumunda yardımların kesileceğini düşünmesiydi. Kemahlıoğlu böyle bir konuda metodolojik açıdan kesin sonuçlara ulaşmanın çok zor olduğunu belirtse bile belediye meclislerinde AKP’nin daha fazla oy almasının böyle bir durumla açıklanabileceğini söyledi. 

“Halka en yakın siyasetçi artık Erdoğan değil İmamoğlu”

Emre Erdoğan ise kutuplaşmanın yarattığı ortamın seçimlere olan etkisinden bahsetti. “Halka en yakın siyasetçi kim?” sorusuna verilen yanıtlarda Ekrem İmamoğlu’nun Recep Tayyip Erdoğan’ı geçtiğini belirten Emre Erdoğan, seçmenlerin duygusal kutuplaşma içinde olduğunu söyledi. YSK kararı sonrası CHP, İYİ Parti ve HDP seçmeninin öfkelendiğini ve endişelendiğini, AKP seçmeninin ise ümitlendiğini belirten Emre Erdoğan kendisine yöneltilen “bu öfkenin toplumda neden kargaşaya sebep olmadığı” sorusuna ise; sandıkta şiddetlenen korkunun öfkeyi çok fazla açığa çıkarmadığını, dolayısıyla sokağa çıkma gibi tepkilerin belli bir noktada son bulduğunu belirtti. Toplumda İmamoğlu tarafından kullanılan dilin popülist yapıyı değiştireceği algısının çok inandırıcı olmadığını, bu tutumun fazlasıyla post-modernist bir yaklaşım olarak ortaya çıktığını ifade etti. 

“Seçmenin adil seçim algısı değişti”

Emre Toros ise yaptığı araştırmalarda en fazla göze çarpan sonucun seçmenlerin adil seçim algısındaki tam tersi değişim olduğunu ifade etti. 2018 yılında iktidar partisi seçmeni seçimlerin adil olduğunu, muhalefet seçmeni ise adil olmadığını düşünürken; 2019 yılında iktidar partisine oy veren kişiler seçimlerin adil olmadığını düşünmeye başladı. Ayrıca, YSK’nın seçimi yenileme kararı sonrası ise her üç AKP’li seçmenden biri (yüzde 36) bu kararın YSK’nın güvenilirliğini zedelediğini dile getirdi. Seçimlerdeki aksaklıklar üzerine yaptığı araştırmalarda ise Toros, 2014 sonrası seçmenlerin seçim aksaklıklarına karşı duydukları kaygının düştüğünü belirtti. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.