Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Araştırmacı Narges Bajoghli: “Trump’ın sert yaklaşımı İran rejimi için bir hediye gibi, milliyetçiliği artırıp insanları rejime razı kılıyor”

Libération, Vaşington’da Johns Hopkins Üniversitesi’nde görev yapan İranlı araştırmacı Narges Bajoghli ile ABD-İran ilişkileri üzerine bir röportaj gerçekleştirdi. Bajoghli bu röportajda, ABD Başkanı Donald Trump’ın İran’a karşı saldırgan tavrının Devrim Muhafızları‘nın ve rejimin işine yaradığını söyledi. Bajoghli bu sert tavır karşısında, rejimin milliyetçi tonunu arttırarak insanları ikna ettiğini ve rejimin devam etmesinin hayati olduğu iddiasını güçlendirdiğini sözlerine ekledi. Bajoghli, Devrim Muhafızları’nın kendilerini İran ulusunu koruyan bir unsur olarak gösterdiğini ve Trump’ın sert tavrının Muhafızlar’ı güçlendirdiğini vurguladı. Röportajın bazı bölümlerini sizler için çevirdik:

İranlı araştırmacı Bajoghli çalışmalarını Johns Hopkins Üniversitesi‘nde sürdürüyor.

“Devrim Muhafızları uzun zamandır yaşadığı tüm zorlukları ABD’nin sırtına yüklemeye çalışıyor. Ancak genç nesiller buna inanmıyor ve rejimi içeriden değiştirmek isteyen reformculara desteklerini sunmaya devam ediyor. Trump’ın yaptıklarının ardından rejim şunu diyebilir: “Bakın biz uluslararası anlaşmaya saygı duymamıza rağmen işte bize yaptıkları ortada.” Öte yandan son aylarda Devrim Muhafızları’nı sarsan skandal yolsuzluk haberlerine rağmen, Muhafızlar bu süreçten neredeyse güçlenerek çıkıyor.”

Humeyni’nin 1979’da İran’a dönüşü.

“Humeyni geleneksel orduya güvenmezdi

Ayetullah Humeyni geleneksel orduya (Artesh) güvenmezdi. Ordunun Şah’a bağlı kalacağını düşündüğü için devrimi korumak adına kendisi silahlı kuvvet yarattı. Sadece Humeyni taraftarlarında değil, tüm devrimcilerde ABD’nin tıpkı 1953’te yaptığı gibi orduyu kullanarak bir darbe yapacağı korkusu hâkimdi. Devrim Muhafızları en başta içeride devrimi koruma amacıyla tasarlandı, geleneksel ordu ise sınırları koruyacaktı. Devrimin hemen ardından Muhafızlar özellikle Kürt bölgesindeki isyanları bastırdı. Ancak 1980’in eylül ayında, Irak’ın İran’ı işgale başlamasıyla rolleri bütünüyle değişti. Muhafızlar sınıra yönlendirildi ve geleneksel ordunun aldığı kaynaklardan daha fazlasını aldılar. Sekiz yıl süren savaşta, etkilerini genişlettiler. Hava, deniz, kara birlikleri kurdular ve neredeyse kendi bakanlıklarını kuracak paralel bir örgüt haline geldiler. Savaştan sonra, ülke yeniden inşa edilirken birçok kontrat ve iş, Devrim Muhafızları’na ya da onlarla bağlantılı kişilere verildi. Böylece askeri bir örgütten çok, ekonomik bir güç haline geldiler.”

Devrim Muhafızları

“Devrim Muhafızları özellikle eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın ilk döneminde politikada yer edinmeye başladılar. (Not: 2009 Yeşil Hareket sonrasında) Devrim Muhafızları’nın en büyük amaçlarından biri kendilerini İslam Cumhuriyeti’ni değil, İran ulusunu koruyan bir unsur olarak göstermek oldu. Muhafızlar, İran milliyetçiliğine bağlı olduklarını göstermeye çalıştılar ki bu anlayış son 20 yılda gençler arasında oldukça yaygın.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.