22 yaşındaki Şule Çet, 29 Mayıs 2018’de Ankara’da Yelken Plaza’nın 20. katındaki bir ofisten şüpheli bir şekilde düşerek hayatını kaybetmişti. Çet’in ölümüne ilişkin davada mahkeme heyetinin talep ettiği “vücut sıvısı karşılaştırması” yapıldı.
Daha önce olayın gerçekleştiği ofisin dinlenme odasının (Şule Çet’in düştüğü belirtilen oda) çeşitli eşyalarından alınan örneklerde kan ve sperm izine rastlanmamış ancak vücut sıvılarının (ter, gözyaşı vb.) olduğu tespit edilmişti. Çet’in aile avukatlarının talebi üzerine mahkeme, bu vücut sıvılarının Şule Çet, sanıklar Çağatay Aksu ya da Berk Akand’a ait olup olmadığının araştırılmasını istemişti.
Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nün mahkemenin talebi üzerine yaptığı DNA karşılaştırması sonucunda odada bulunan vücut sıvılarının Çet’e, Aksu’ya ya da Akand’a ait olmadığı ortaya çıktı.
Çağatay Aksu’nun anlatımına göre Şule Çet o gece, “intihar edene kadar” dinlenme odasına girmemişti. Yine Berk Akand’ın paylaştığı videolarda dinlenme odasının değil, makam odasının kullanıldığı görülüyordu.
İki rapor daha bekleniyor
Bu, 16 Ekim’deki dördüncü duruşmadan bu yana dosyaya giren ikinci rapor oldu. İlk raporda Aksu ve Akand’ın olay sonrası asansör beklerken yaptığı konuşmaların dudak okuma incelemesi yer almıştı.
Davada bundan sonra, Şule Çet’in sağ el üçüncü ve dördüncü tırnağında bulunan Berk Akand’a ait dokuların hangi yollarla geçmiş olabileceği ve Çağatay Aksu’nun telefon görüşmeleri incelenecek.
Beşinci duruşma 20 Kasım 2019’da yapılacak.