Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Şule Çet davasında sanıkların cezalandırıldığı karar duruşmasında neler yaşandı?

22 yaşındaki üniversite öğrencisi Şule Çet’in ölümüne ilişkin davada karar verildi. Mahkeme, sanık Çağatay Aksu’yu kasten adam öldürme suçundan müebbet, nitelikli cinsel saldırı ve hürriyeti tahdit suçlarından 12 yıl 6 ay; diğer sanık Berk Akand’ı ise kasten adam öldürme ve nitelikli cinsel saldırı suçlarına yardımın yanı sıra, hürriyeti tahdit suçunu işlediği gerekçesiyle toplam 18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırdı.

Haber: Batu Bozkürk & Okan Yücel

Davanın karar duruşması olan altıncı celseyi takip edebilmek için pek çok kişi Ankara Adliyesi’ne geldi. Ceren Damar’ın babası Mustafa Damar, CHP milletvekilleri Mahmut Tanal ve Sezgin Tanrıkulu da salonda yerlerini aldı. İzleyicilerin içeri alınabilmesi için daha önceki iki duruşmada olduğu gibi SEGBİS sistemi üzerinden duruşmanın takip edilebileceği ikinci bir salon açıldı. Duruşmanın gerçekleştirildiği salondaki merdivenlerin de dolu olduğu görüldü. 

Çağatay Aksu: “Boğuşma olsa darp cebir izi olurdu”

Duruşmanın başında Çağatay Aksu esasa ilişkin savunmasını sundu. Aksu, kendisine yöneltilen “kasten adam öldürme” suçlamasıyla ilgili şunları söyledi: “03.49’a kadar hep beraberiz, önce Şule içeri gidiyor, benim içeri geçmem 1-2 dakikayı buluyor. Sonra Şule intihar eylemini gerçekleştiriyor. Şule’nin sağ ve sol bacağında morluklardan bahsediliyor. İddia makamı, Şule ile benim boğuştuğumu söylüyor. Parmağım bu yüzden kırılmış diyorlar. Şule’ye zarar vermiş olsam Şule’nin vücudunda hiç mi bir şey olmaz. Adli Tıp’ta Şule’nin vücudundaki bütün morluklar düşmeyle oluşabilir deniyor. Benim darp cebir izim de yok. Karakol, cinayet büro, emniyet müdürü hepsi baktı.”

Aksu’nun avukatı Levent Ekmen: “Şule’nin ellerindeki saç intiharın kanıtı”

Aksu’nun avukatı Levent Ekmen ise kasten adam öldürmeye ilişkin savunmasını şu sözlerle yaptı: “65 kiloluk bir Çağatay, 55 kiloluk kızcağızı kaldıracak, direnirken cama sokmaya çalışacak. Derseniz ki iteledi gitti. Öyle değil ki. Ya ayaküstü ya kafa üstü onun oraya sokulması lazım, yoksa olmaz. Çağatay’ın maktulün hiçbir yerinde parmak izi yok. Ayrıca olay yerinde, maktulün her iki elinde kendi saçı var. Biri size tecavüz etmeye kalkmış, siz ellerinizi açmıyorsunuz. Ya da sizi canlı canlı atmaya çalışıyor, ellerinizde saç var, yine saçları atmaya çalışmıyorsunuz, bu mümkün mü? Bu saçların intihardan başka bir açıklaması yok. Bayıltılmış olsa, ki kanında bayılmasına yetecek bir ilaç yok, eter koklatılmamış, o düzeyde alkollü değil. Bayıltılırken mücadele eder, olay yerinde izi olur. Elleri açık olur bayılınca. Bu, fiziken hiçbir şekilde mümkün değil.”

Aksu: “Ne DNA’m ne spermim bulundu”

Sanık Çağatay Aksu, nitelikli cinsel saldırı suçlamasına ilişkin savunmasında ise şunları söyledi: “Dünyanın en aşağılık olayından bahsediyoruz. Şule’de benim ne DNA’m ne spermim bulundu. Bir tane DNA çıkmamış, hadi özel bölgeleri söylemiyorum, tırnağından da mı bir şey çıkmaz? PSA (Prostat spesifik antijen) diyorlar, onu da sorduk, uzun zaman vücutta kaldığını, cinsel ilişkiye girilip girilmediğine kanaat getirilemeyeceğini siz söylediniz. Kadınlarda bulunan bir hormon olduğunu da tespit ettiniz.”

“Delil bulursanız beni asın”

Aksu son olarak, hürriyetten alıkoyma suçlamasıyla ilgili, “‘Beni salmıyor’ ‘Abayı yakmış’ mesajları restoranda atılmış. Herkesin içindeyiz, salmama durumumuz nasıl olur? 02.45’te ‘Of analog’ mesajı var. Savcılık hiçbir raporda geçmemesine rağmen, anal yoldan cinsel ilişkiye girildiğine dair kanaat getirdi. Ancak 02.56’da çekilen videoda Şule omzuma sarılıyor. Daha sonra 03.06, 03.13 ve 03.18 saatlerinde üç tane daha video çıktı ki bu videolarda biz hala beraber şarkı söylemeye devam ediyoruz. Efendim böyle bir şey olabilir mi?” dedi.

Sanık Çağatay Aksu, davanın sosyal medya baskısıyla ve yapılan yalan haberlerle bu aşamaya getirildiğini iddia ederek beraatını talep etti: “Dosyada inanın aleyhime hiçbir şey yok. Gerekirse videoları bir daha izlemenizi tavsiye ediyorum. Delil varsa beni asın. Sizin vicdanınıza güveniyorum, herhangi bir baskıya maruz kalmadan da karar vereceğinizi düşünüyorum. Beraatımı talep ediyorum.”

Berk Akand: “Ben bir suça yardım ettiysem kafama sıkmışım demektir”

Berk Akand ise bu suçlara yardım ettiği suçlamasına ilişkin “Eğer ben Çağatay’a yardım etmek isteseydim, ‘Evet gördüm, kızın peşinden koştu, tutamadı’ derdim. Eğer ben bir suça yardım ettiysem kendi kafama sıkmışım demektir” diye konuştu.

Akand’ın avukatı Paşa Büyükkayaer ise, müvekkilinin sürecin başından beri gerçekleri ortaya çıkarmak adına hareket ettiğini söyledi: “Berk’in telefonunu ilk celsede biz verdik. Çağatay’ın olay sonrasında bardakları yıkadığını Berk söyledi. Yine sanıkların cezaevinde birbirlerine yazdıkları mektupları Berk mahkemeye sundu. Amaç, Berk’in Çağatay’a ‘Bir şey yaptın mı’, ‘Bak yaptıysan söyle’ şeklinde yazdığı mektupları göstermekti. Bunlar, Berk’in yardım eden sıfatına nail olamayacağını gösteriyor.”

Karar açıklandı: Her iki sanığa da oy çokluğuyla ceza verildi, ‘iyi hal indirimi’ uygulandı

Mahkeme heyeti karar için ara vermedi ve hükmünü açıkladı. Sanık Çağatay Aksu’ya ‘kasten adam öldürme’ suçundan müebbet, ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçundan 10 yıl ve ‘hürriyeti tahdit’ suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası olmak üzere toplam müebbet artı 12 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Diğer sanık Berk Akand ise ‘kasten adam öldürme’ suçuna yardım etmekten 12 yıl 6 ay, ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçuna yardımdan 5 yıl ve ‘hürriyeti tahdit’ suçundan 1 yıl 3 ay olmak üzere toplam 18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Bu arada mahkeme heyeti, sanık Çağatay Aksu’yu önce “bir suçu gizlemek, delilleri ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla cinayet” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Ancak mahkeme heyetinin ‘iyi hal indirimi’ uygulaması üzerine Aksu’nun bu cezası müebbet hapis cezasına çevrildi. Berk Akand’a da ‘iyi hâl indirimi’ yapıldı.

Kararın açıklanmasının ardından, heyet başkanı kararın oyçokluğuyla alındığını söyledi. Mahkeme heyetinin bir üyesi, Çağatay Aksu’nun yalnızca cinsel saldırı suçunu işlediği, Berk Akand’ın ise hiçbir suç işlemediği yönünde görüş belirtti.

Kararın okunmasının ardından seyirci sıralarından alkışlar yükselirken sanık yakınları mahkeme heyetine tepki gösterdi. Duruşma salonundan önce sanık yakınları çıkartılırken izleyiciler sloganlar eşliğinde binanın dışına yöneldi.

Avukat Umur Yıldırım: “Buruk bir sevinç yaşıyoruz”

Şule Çet’in ailesinin avukatı Umur Yıldırım, adliye önünde yaptığı basın açıklamasında, karardan dolayı buruk bir sevinç yaşadıklarını belirtti. Yıldırım, “Bu dosya intihar diye kapatılacak bir dosyaydı, aylarca bu şekilde yürütülmüştü. Bir yıldır süren bir adalet mücadelesi sonucunda mahkeme kararını verdi. Bir babanın acısına bir nebze olsun su serpildi” dedi. Yıldırım ayrıca, Çağatay Aksu’nun iyi hal indirimi almasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasından kurtulduğunu ve bunu istinafa taşıyacaklarını söyledi.

Avukat Yıldırım: “Kamuoyu baskısı adaletin tecellisi için oldu”

Avukat Umur Yıldırım, bir gazetecinin, “Sanıklar bu cezanın kamuoyu baskısıyla verildiğini söylüyor, bununla ilgili bir şey söyler misiniz” sorusuna şu karşılığı verdi: “Bu dosyada kamuoyu baskısı maalesef ki hukuksuz bir süreci hukuki bir sürece itmek için yapıldı. Bugün bu dosyada müebbet hapis cezası alan insanlar üç defa serbest bırakıldı. Biz bunun önüne geçmek için, bugün kurulan hüküm için mücadele ettik. Adaletin tecelli etmesi için kamuoyu baskısı oldu.”

Baba İsmail Çet ise kararı değerlendirirken “Şu anda suçu işleyenler cezasını aldı. İçimize biraz su serpildi, ama bir baba olarak acım devam ediyor” dedi. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.