KONDA Araştırma Genel Müdürü Bekir Ağırdır, Marmara Belediyeler Birliği Yönetim Geliştirme Merkezi’nin açılış programında konuştu. Belediyelerin üst düzey yöneticilerine “Metropoller ve Yeni Yerel Yönetim” başlıklı konferans veren Ağırdır, “Geleceği yeni baştan okumaya ihtiyaç var. Güncel kutuplaşmaların içinden çıkıp ülkenin genç nüfusuna yatırım yapmak, geleceğin bilgisini ve hikayesini üretmek gerek” dedi.
Marmara Belediyeler Birliği (MBB) bünyesinde, yerel yöneticilerin kurumlarını dönüştürmek ve topluma fayda sağlamak için yönetim kabiliyetlerini geliştirmelerine katkı sağlamak amacıylaa 2020 yılı itibarıyla faaliyete geçen Yönetim Geliştirme Merkezi (YGM), KONDA Araştırma Genel Müdürü Bekir Ağırdır’ın “Metropoller ve Yeni Yerel Yönetim” başlıklı konferansıyla çalışmalarına başladı.
MBB üyesi belediyelerin ve iştiraklerinin üst yöneticilerine yönelik hazırlanan programda, yaşam kalitesi yüksek ve sürdürülebilir kentler için verimli kurumsal yapılar ve kurumlararası gelişim incelendi.
Açılış konuşmasını yapan MBB Genel Sekreteri M. Cemil Arslan, YGM’yi ve merkezin amaçlarını şöyle anlattı:
”Bilgiye değer veriyor ve kim tarafından üretilirse üretilsin bilgiyi değerlendirmek isteyen bir merkez kuruyoruz. Sizlerle birlikte disiplinler arası ilişkiyi dikkate alan, bilgi temelli, üretken ve açık bir sistem kurmak, küresel ve yerel ölçekte tartışmak istiyoruz. Sağlıklı, güvenli, temiz ve yaşam kalitesi yüksek şehirler, etkin ve verimli yerel yönetimleri gerektirmektedir. Bu merkez çatısı altında demokratik ve saydam çalışmalarla yerel yönetimleri destekleyeceğiz.”
Açılış konuşmasının ardından sözü alan KONDA Araştırma Genel Müdürü Bekir Ağırdır ise, demokratik ilişkilerin ve nitelikli yöneticilerin çözüm geliştirmede ve yeniliklere uyum sağlamada önemine değinerek di ve “Aynı kentin içinde yaşasak bile mekânlar, yaşamları etkiler. İstanbul genişledikçe köyleri şehirlere entegre ettik. Peki, o insanlar bu duruma ayak uydurabiliyor mu? Farklı hayatlar bir arada nasıl yönetilir? Yerel yönetimlerin bu gibi sosyolojik tanımlar ve kavram üzerinde de üretim ve hizmet veriyor olması lazım. Kent koalisyonları kurmadan, ortak kent vizyonu inşa etmeden kentin geleceği yönetilir mi? Hepimiz aynı şehrin sabahına uyanıyoruz. Neden ortak fikir yürütemiyoruz? Sistem fark etmez, hangisi olursa olsun yapılanın doğru ve sürdürülebilir olması lazım. Bugünkü temsili demokrasiyi katılımcı demokrasiye nasıl çevirebileceğiz? Bunlar siyasi değil reel meselelerdir. Bu, toplumu ve mekânı sürdürülebilir ve doğru kullanma meselesidir.”
“Bugünkü nizamla değişen toplum ve mekânları yönetmek zor”
Ağırdır, kurulan yönetim sistemlerinin başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için kurumlarda farklı görev tanımları ve rollere sahip olan yöneticilerin yetiştirilmesinin stratejik önem taşıdığının altını çizdi ve “Yönetim sistemini yeniden tartışmamız lazım. Yerinden yönetmeden farklı bölgeleri tek çatı altında yönetmek kolay değil. Dolayısıyla yerinden yönetimi yeniden tanımlamamız gerek. Çünkü biz şehre yeni gelenleri anlamıyoruz. Kentlilerin neye ihtiyacı olduğunu bilmeden kentleri yönetiyoruz. Aynı muhtar ve aynı ihtiyar heyeti ile yenilenen nüfusu yönetmeye çalışıyoruz. Bugünkü nizamla değişen toplum ve mekânları yönetmek zor” dedi.
Sistem fark etmeksizin tüm uygulamaların doğru ve sürdürülebilir olması gerektiğini belirten Ağırdır, Türkiye’de belediyelerin verilerle yönetime aşina olmadığını, belediyelerin hızla analiz çalışmalarına odaklanmaları gerektiğine dikkat çekti: “Karşı karşıya olduğumuz mesele insanlığın sanayi toplumundan bilgi toplumuna evrildiği gerçeğidir. Hayat ritmi değişti, zamandan ve mekândan bağımsız hareket edebiliyoruz. Bu yüzden geleceği yeni baştan okumaya ihtiyaç var. Güncel kutuplaşmaların içinden çıkıp ülkenin genç nüfusuna yatırım yapmak, geleceğin bilgisini ve hikayesini üretmek gerek.”
Ağırdır sözlerine şöyle devam etti: “Günümüzde kurumların yöneticilerden beklentileri, sadece mevzuatı bilmek ve uygulamaktan ibaret değildir. Yöneticilerden daha geniş bir bakış açısıyla, dünyadaki gelişmeleri ve şehrin önündeki fırsatları fark ederek kurumun strateji, değer ve yaklaşımlarını oluşturmaları ve bunları çeviklikle uygulama ve çalışanlarına ve ekiplere yayma becerisi göstermeleri beklenmektedir.”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
