Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Bilim Akademisi’nden Kanal İstanbul raporu: “Proje olası İstanbul depreminde tahribatı artıracak”

Bilim Akademisi, son Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunun ardından Kanal İstanbul projesi için yıllardır ortaya konulan uzman görüşlerini yeniden özetleyen bir rapor yayımladı. Raporda, projenin gerekçesi olan İstanbul Boğazı’nın gemi trafiğini taşımak için yetersiz ve riskli olduğu savının geçerli olmadığı, son yıllardaki Boğaz trafiği izleme ve düzenleme rejimi içinde kaza istatistiklerinin kazaların tamamının gemi arızalarından meydana geldiğini gösterdiği, İstanbul Boğazı’nın coğrafi yapısı ile akıntılarının kaza nedeni olmadığı ileri sürüldü ve “Kanal İstanbul projesinin geçerli bir gerekçesi yoktur” denildi.

Raporda, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 2009’da oybirliği ile kabul ettiği “1/100 000 ölçekli Çevre Düzenleme Plan ve Raporu”nun yeni eksenlerde kontrolsüz büyüme konusunda uyarmakta olduğuna dikkat çekildi ve kanal yapılırsa İstanbul megapolünün yeni bir eksende, yeni göçlerle kontrolsüz büyümesinin sözkonusu olacağı belirtildi.

“Yeraltı suları tuzlanacak ya da boşalacak”

Kanal projesi, bağlantıları ve Karadeniz kıyısı dolgu alanı ile toplam 25.500 hektar (255 kilometrekare) alanda Sazlıdere Barajı ile yaklaşık yüzde 60 oranında tarım arazisi, ormanlık alan, mera ve çayırın ortadan kalkacağına dikkat çekilen raporda, şehrin su kaynaklarını besleyen yeraltı sularının boşalacağı ya da tuzlanacağı tehlikesinin de altı çizildi.

“Olası Marmara depreminin tahribatı artacak”

Raporda dikkat çekilen diğer bir konuysa doğal afetler ve tarihi mirasların yok olma tehdidiyle karşı karşıya kalması. Raporda, kanalın Marmara ağzında oluşturacağı değişikliklerle zaten deprem etkilerine açık zayıf zeminli bu bölgede heyelan, kanal ağzının tıkanması ve deniz basması olaylarına yol açarak olası Marmara depreminin tahribatını artıracağı belirtildi. İstanbul ve çevresi için oldukça büyük bir risk taşıdığı vurgulanan kanalın Yarımburgaz Mağarası gibi insanlık tarihinin en önemli miraslarını da sular altında bırakacağı belirtildi.

“Düzeltilemeyecek tahribata yol açar”

Raporda, “Sağlam gerekçe ve fizibilitesi kamuoyuna sunulmamış olan projenin ÇED raporu da uzmanlarca doğrulanabilir öngörü, çözüm ve önlemler sunmamaktadır” denildi ve projenin birçok açıdan önlenemeyecek ve düzeltilemeyecek tahribata yol açacağı vurgulandı.

Rapor, Bilim Akademisi üyeleri Prof. Dr. Naci Görür, Prof. Dr. Derin Orhon, Prof. Dr. Mehmet Özdoğan ve Prof. Dr. İlhan Tekeli ile ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü – İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emin Özsoy’un katkılarıyla hazırlanırken, Prof. Dr. Mehmet Erbudak, Prof. Dr. Nilsun İnce, Prof. Dr. Sinan Özeren ve Prof. Dr. Yücel Yılmaz’ın fikir ve önerilerine de yer verildi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.