Ukrayna’nın kuzeyinde 4 Nisan’dan bu yana devam eden orman yangınları, 1986’da yaşanan felaket sonrası terk edilen Çernobil nükleer santraline iki kilometre uzaklıktaki alana kadar yaklaştı. Ukraynalı yetkililer, bugün alevlerin kontrol altına alındığını duyurdu ve Kiev’deki radyasyon seviyelerinin normal seyrettiğini söyledi. Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy de yangına ilişkin bilgilendirmede halka şeffaflık sözü verdi. Yangınları Medyascope’a değerlendiren meteoroloji ve afet yönetimi uzmanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, “Dumanla karışmış hava parselleri Türkiye üzerinden geçebilir ama hiç geçmeyebilir de. Oradaki havanın nereye doğru hareket edeceğini hava parselleri belirleyebilir” dedi.
Kullanım dışı olan nükleer santralin bulunduğu Pripyat kentine ve radyoaktif atıkların yer aldığı tesislere iki kilometre mesafedeki bir bölgeye kadar ilerleyen yangın, 11 gün önce başladı. Bölgede Çernobil faciasından sonra boşaltılan 12 köy, mezarlıklar, bataklıklar ve ormanlık alanlar yok oldu.
Polis, yangının bir kişinin yasak bölge yakınlarında kuru ot yakması üzerine 4 Nisan’da başladığını ve olayla ilgili 27 yaşındaki bir gencin tutuklandığı duyurdu.
Ukrayna hükümeti de halka sağduyu çağrısı yaptı. Cumhurbaşkanı Zelenskiy, yangınların ilerlemesine ilişkin bilgilendirmede şeffaf olacaklarını belirtip “Halk gerçeği bilmeli ve güvende olmalı” dedi.
Kadıoğlu: “Dumanla karışmış hava parselinin hareketleri incelenmeli”
Yangınların neden olabileceği etkilerden Türkiye’nin etkilenip etkilenmeyeceğine ilişkin yanıt vermekse henüz zor. Medyascope’a konuşan Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, “Yangın sürdükçe duman yükseliyor. Belli bir yüksekliğe çıkması da havanın kararlılığına ve kararsızlığına bağlı. Eğer hava kararsızsa dumanı oldukça yükseklere çıkacak ve yukarı seviye rüzgârlarla etrafa yayılmaya başlayacak” diyor.
“Dumanla karışmış hava parselinin önümüzdeki günlerdeki hareketine bakmamız gerekiyor. Hava parselleri kuzeye doğru gidip, güneye gelip Türkiye üzerinden geçebilir. Ama hiç Türkiye’den geçmeyebilir de” diyen Kadıoğlu, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Şu anda yangını bildiğimiz için oradaki havanın ileriye doğru nasıl hareket edeceğini bilebiliriz. Mesela, bugün İstanbul’da radyasyon ölçsek bunun nereden geldiğini belirlemek için geriye doğru bir analiz yapmamız gerekiyor. Burada ileriye doğru bir analiz yaparak önümüzdeki üç-beş gün içinde havanın nereye doğru hareket edeceğini belirleyebiliriz. Nükleer erken uyarısı tahmini böyle yapılır. Yoksa Türkiye’nin herhangi bir yerinde radyasyon miktarını ölçtüğün an kirlenmişsin demektir. Onun adına ‘erken uyarı’ dersen de erken uyarı olmaz o. Bizim yapmamız gereken oradaki hava parsellerini takip etmek olmalı.”
Söyleşinin tamamı için:
