Sudan’da çıkarılan yeni yasa “kadın sünneti” olarak adlandırılan, kadınların cinsel organlarının kısmen ya da tamamen kesilmesi uygulamasını yasaklıyor. Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre Sudan’da her 10 kadından dokuzunun maruz kaldığı uygulamayı suç unsuru olarak kabul eden yeni yasayla beraber bu suçu işleyenlere üç yıla kadar hapis cezası öngörüyor.
Sudan’da hükümet kadın sünneti uygulamasını yasakladı. Kadınların cinsel organlarının kesilmesi, klitorisin görünen kısmının da tamamen çıkarılmasını içeren ve kadınların sağlığını tehdit eden uygulamanın yasaklanması, kadın hakları savunucuları ve sivil toplum örgütleri temsilcileri tarafından büyük bir zafer olarak kabul edildi.
Dünya genelinde kadın sünneti uygulamalarına son verilmesi için mücadele eden The Five Foundation kurucularından Nimco Ali Obe, yeni yasa ile ilgili, “Bu, Sudan ve yeni hükümeti için büyük bir adım. Afrika, kız çocuklarının ve kadınlarının sorunlarına çözüm getirmeden ilerleyemez, zenginleşemez. Bu hükümet, gerekli adımları atabilecek gücü olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
“Yasal düzenleme tek başına yeterli değil”
Ancak uzmanlar, Sudan dahil birçok ülkede dini inançlar ve geleneklerle iç içe geçmiş ve yalnızca erkekler tarafından değil, zaman zaman kadınlar tarafından da desteklenen bu uygulamanın tamamen sona ermesi için bir yasal yaptırımın tek başına yeterli olmayacağı noktasında uyarıyor.
Hartum’daki Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) misyonu sözcüsü Salma İsmail, “Bu yasa, kız çocuklarını bu barbar uygulamadan kurtaracak ve onurlu bir şekilde yaşamalarını sağlayacak. Kızlarının bu şekilde bıçak altına yatmasını istemeyen, ancak toplumsal baskı altında bunu engelleyemeyen annelere de yardımcı olacak. Fakat bu sorun yalnızca yasal reformlarla çözülemez. Toplumun bu yasal düzenlemeyi benimsemesi için daha çok çalışmak gerekiyor” dedi.
Sudan’da toplumun ve siyasilerin kadınlara yönelik “sünnet” uygulamasına karşı tutumlarının değiştiğini gösteren olumlu gelişmeler yaşanıyor. Kadınların sünnet edilmesine karşı mücadele eden 28 Too Many adlı bir organizasyonun Haziran 2018’de yayımladığı rapora göre, 2008 yılından bu yana Sudan’ın 18 eyaletinden altısında kadınların sünnet edilmesi ya kısıtlanmıştı ya da tamamen yasaklanmıştı. Ancak aynı rapor, sözkonusu düzenlemelerin uygulanması ve düzenlemelere aykırı hareket edenlerin cezalandırılması noktasında fazla başarıya ulaşılamadığının da altını çiziyor.
İç siyasette esen değişim rüzgarları, Sudan’daki kadınların umudu olabilir
Sudan’da otuz yıl süreyle devlet başkanı olarak görev yapan Ömer el-Beşir’in ardından yönetimi devralan ve ülkeyi 2022 yılında gerçekleştirilmesi planlanan genel seçimlere hazırlama sözü veren geçiş dönemi hükümeti, kadın sünneti uygulamasının yasaklamayı başardı.
Başbakan Abdalla Hamdok liderliğindeki hükümette beş kadın bakanın görev alması ve Din İşleri Bakanı Nasr al-Din Mufreh’in Uluslararası Kadın Sünnetine Sıfır Tolerans Günü kapsamında etkinliklere katılarak, “bu uygulamanın İslam’da yeri olmadığını” belirtmesi de Sudan toplumunda kadının konumunun iyileşmesi ve kadınların maruz kaldığı bu acı verici, hatta ölümcül uygulamanın sona ermesi noktasında umut vaat eden gelişmeler arasında sayılabilir.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Tıbbi hiçbir dayanağı bulunmayan “kadın sünneti” uygulaması, kadınların idrar yolları, böbrek, rahim ve yumurtalıklarında enfeksiyona, kistlere ve doğurganlıklarının azalmasına neden olurken cinsel ilişkiyi de kadınlar için oldukça acılı hale getiriyor ve hatta ölümlere neden olabiliyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün ulaşabildiği resmi verilere göre, Afrika, Ortadoğu ve Asya’da 30 ülkede 200 milyondan fazla kız çocuğu ve kadın, sünnete maruz kaldı. Sudan ve Mısır’ın ardından uygulamanın en yaygın olduğu ülkeler Etiyopya, Kenya, Burkina Faso, Nijerya, Cibuti ve Senegal.
