İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Bilim Kurulu, 3 Mayıs Pazar günü bir araya geldi. Toplantının ardından, İstanbul için Ramazan Bayramı ve öncesini kapsayacak şekilde kademeli bir şekilde sokağa çıkma kısıtlamasının gerekliliği vurgulanırken, “Ertelenmiş sosyal ihtiyaçların kontrolsüz bir temasa dönüşme ve sağlanan dengenin kaybedilmesi olasılığı göz önüne alınarak, tüm normalleşme adımlarının bayram sonrasına ertelenmesinin uygun olacağı görülmüştür” denildi.
İBB Bilim Kurulu tarafından yapılan açıklamada “Sağlanan plato, yürütülen kısıtlama yönergelerine halkımızın büyük ölçüde uyması sonucunda başarılmıştır. Bu iyilik hali bir rahatlama ya da önlemlerde geçici bir gevşemeyi getirmemelidir” denilirken, normalleşme adımlarının çok dikkatli atılması, sağlığın öncelenmesi, toplumsal geleceğe ilişkin kaygıların ön planda olması, ekonomik zorunluluklara yönelik gevşeme adımlarının ötelenmesi uyarısında bulunuldu.
Açıklamada, tedbirleri gevşetme uygulamalarının Ramazan Bayramı sonrasına ertelenmesi de önerildi. Bununla birlikte, bayram dönemindeki kısıtlamaların belirsizliğe yer vermeyecek şekilde önceden açıklanması gerektiği vurgulandı: “Bu açıdan 16-26 Mayıs 2020 tarihlerini kapsayacak şekilde 7+4 gün olacak şekilde bir sokağa çıkma kısıtlamasının hızla ilan edilmesi gerekmektedir. Önerdiğimiz kısıtlama tedbirleri çerçevesinde aşağıda tanımlanan önlem ve adımların uygulanmasını yetkili kurumlar ve kamuoyuna duyurmak istiyoruz.”
Açıklamada yer alan öneriler şöyle: 1. Öncelikle 23-26 Mayıs 2020 tarihleri arasında Ramazan Bayram süresince arife gününü de içerecek şekilde 4 gün sokağa çıkma kısıtlaması yapılması zaruridir. 2. Bayram öncesinde 16-22 Mayıs tarihlerini de içerecek şekilde 7 gün süresince ihtiyaçların karşılanmasına izin verecek saat aralıkları tanımlı ve zorunlu işkolları dışında ek bir sokağa çıkma kısıtlama uygulanması yapılması ve bu uygulamanın bir an önce ilan edilmesi önerilir. 3. Toplam 11 gün sürecek kısıtlama uygulaması ile ilgili olarak: a. Bayram dönemi 4 gün sokağa çıkma kısıtlaması ilanının özellikle erken yapılmasının gerektiği, bu ilanda gecikildiğinde yurttaşlarımızın bayram hazırlığı yönünde bir hareketlilik yaşayabileceği, b. Ülkemizde sosyal ve ekonomik açıdan en hareketli dönemlerden biri dini bayramlar öncesindeki haftalar olmaktadır. Fiziksel temasın artmasına yol açacak bir hareketlilik bu dönemde son derece tehlikeli olabilir. Bu nedenle kısıtlama kararının bayram dönemi ile sınırlı olmaması, özellikle öncesini de kapsaması gerektiği, c. Bayram dönemi zorunlu olmayan ve daha çok kültürel alışkanlıklara yönelik örneğin alışveriş ya da sosyal temas gibi davranışların en aza indirgenmesi amacı ile uyarıların artırılması, gerektiğinde idari tedbirlerin uygulanması, kurumların ve başta medya olmak üzere görsel/yazılı kaynakların kullanılmasının uygun olduğu, d. İstanbul İl Hıfzıssıhha Meclisi 29.04.2020 Tarih 30 Numaralı kararındaki “açık olacak işyeri, işletme ve kurumlar” başlığı ile aynı metinde tanımlı “istisna kapsamında olacak kişiler” başlığında belirtilen kapsamın geçerli olması, 4. İstanbul İl Hıfzıssıhha Meclisi 29.04.2020 Tarih 30 Numaralı kararındaki istisnai kişiler kapsamına ek olarak özellikle 65 yaş ve üzeri kişiler için kas ve kemik kaybını azaltmak açısından diğer yaş grupları için tam kısıtlamanın olduğu zamanlarda günlük iki ya da üç saat olacak şekilde (market, fırın, pazar vb. alanlarda bulunmamak koşuluyla) mobilizasyonlarının sağlanması önerilir. 5. Tüm bu kısıtlama kararlarına ilişkin planlamaların bir an önce başlatılması halkımızın kısıtlama süresince daha rahat etmesini, zorluk yaşamamasını, ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlayacak ve salgın mücadelesinde önemli bir avantaj sağlayacaktır. 6. Bayram öncesi dönemde hareketliliği artıracak herhangi bir adımın ciddi sonuçları olabileceği, bundan kaçınılması gerektiğini tekrar vurgulamak istiyoruz. |