Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Radio France bilim muhabiri Simon Roze: “Dünya Sağlık Örgütü hiç olmadığı kadar güçsüz”

Koronavirüs salgını tüm dünyada hızla yayılmaya devam ederken hem iktidarlar hem de Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) büyük bir baskı altında. DSÖ, dün başlayan ve 21 Mayıs'a kadar sürecek bir genel kurul toplantısı gerçekleştiriyor. Bilim muhabiri Simon Roze, Radio France Info’da (RFI) yayımlanan analiz yazısında, örgütün bu toplantıya büyük bir krizle karşı karşıyayken gittiğini ve üye devletler tarafından yoğun bir şekilde eleştirildiğini belirtiyor. Yazının özetini paylaşıyoruz.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) özellikle yeni koronavirüsün ilan edildiği tarih konusunda üye devletler tarafından eleştiriliyor. Bu eleştirinin arkasında ise DSÖ ve Çin arasındaki ilişkiler önemli bir yer tutuyor. Tüm dünya Çin’deki yeni tip koronavirüsü 31 Aralık gecesi öğrendi. Ancak bir gecikmişlik sözkonusu.

31 Aralık 2019 günü Vuhan kentinin yerel sağlık komisyonu DSÖ’ye yeni bir virüsten bahseden bir e-mail yolladı. Mailde Çinli yetkililer, sözkonusu virüsün insandan insana geçtiği yönünde bir bulgu olmadığını belirtti. Ancak aynı gün Tayvanlı yetkililerin DSÖ’ye yolladığı bir mailde yeni tespit edilen virüsün insandan insana geçebileceği bilgisine yer verildi.

20 Ocak’a kadar DSÖ, virüsün insandan insana geçtiği yönünde bir açıklama yapmadı. Bu kaybolan üç hafta virüsün yayılması açısından oldukça önemli bir zaman aralığı oldu. Bu noktada DSÖ’nün Çin’le ilişkileri devreye giriyor çünkü örgüt üye ülke olarak kabul etmediği Tayvan’ı uyarısını dikkate almıyor. Tayvan’ın DSÖ’ye üyeliğine Çin -bu ülkeyi kendi toprağı saydığı için- karşı çıkıyor.

DSÖ, Tayvan’ın uyarısını üye olmadığı için dikkate almamış olabilir. DSÖ’nün Çin devleti ile olan ilişkileri bugünlerde yapılacak olan toplantıda örgüte yöneltilecek eleştirilerin temelini oluşturuyor. ABD Başkanı Donald Trump da nisan ayında attığı bir tweet’te DSÖ’yü eleştirmişti. Trump, DSÖ’nün “ABD tarafından fonlandığını ama Çin merkezli çalıştığını” söylemişti.

Peki gerçekten de DSÖ’nün Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus Çin’in baskısı altında mı?

Paris VIII Üniversitesi’nden akademisyen, sosyolog Auriane Guilbaud, DSÖ’nün hükümetlerarası bir örgüt olduğunu ve sorunun da bundan kaynaklandığını söyledi. Guilbaud, 1951 yılında üye devletler tarafından kabul edilen kuruluş yönetmeliğine göre DSÖ’nün, üyelerinin topraklarında yaşanan sağlık olaylarını yine bu ülkelerin verdiği bilgiye dayanarak öğrenmek zorunda olduğuna vurgu yapıyor. Kısacası üye ülkelerin saydamlığı ve güvenilirliği burada oldukça önemli.

DSÖ’de çalışan John Mackenzie ise Çin’in 31 Aralık günü virüsün genetik yapısını çoktan çözdüğünü ve dolayısıyla yeni bir koronavirüsle karşı karşıya olduklarını bildiklerini söyledi. Dolayısıyla Mackenzie bu konuda DSÖ’nün yanıltılmış olduğunu düşünüyor.

Tüm bunlara ek olarak, DSÖ’nün Vuhan’a kendi bilim insanlarından oluşan bir araştırma ekibi gönderilmesi teklifi Çin hükümeti tarafından reddedilmişti. Çin buna ancak 8 Şubat’ta izin verdi. DSÖ’nün tüm bunlar karşısında bir yaptırım gücü yok. Buna rağmen Genel Direktör Dr. Ghebreyesus, Çin’in salgınla olan mücadelesini övdü ve kamuoyu karşısında destekledi. Sosyolog Guilbaud’a göre bunun sebebi diplomatik. DSÖ, Çin ile arasını iyi tutmak istiyor ve pragmatik amaçlarla hareket ediyor.

Ancak DSÖ ve Çin arasındaki ilişkiler her zaman böyle değildi. DSÖ, 20 yıl önce SARS salgını yaşandığında, Çin’in benzer adımlarına karşı daha sert tepki vermiş ve açıkça Çin’i suçlamıştı.

SARS zamanında DSÖ’nün güçlü uyarıları etkili olmuş ve birçok ülke Çin’e uçmama kararı almıştı. Bunun sonucunda SARS virüsü yalnızca 26 ülkeye bulaşmış ve 1000 kişi hayatını kaybetmişti.

Bugün DSÖ’nün hiç olmadığı kadar zayıflamış bir rolü var. Dün başlayan DSÖ Genel Kurul Toplantısı, 21 Mayıs tarihine kadar devam edecek. Üye devletlerin burada salgınla ilgili konuları nasıl tartışacağı şimdiden merak konusu. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.