Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Kürtaj olan kadınlar anlatıyor (10): “Hastanede bana ‘bildirmiyoruz’ demişlerdi ama kürtaj olduğum e-nabız kayıtlarında çıkıyor”

Betül 35 yaşında, serbest çevirmenlik yapan ve İstanbul’da yaşayan genç bir kadın. Betül 2010 ve 2017 yıllarında iki kez kürtaj oluyor. Bu iki operasyonun da zor olmadığını ve süreçleri kolay atlattığını söylüyor. Betül’ü kürtaj değil ama kürtaj olduğu için kendisini yargılayanlar kötü hissettiriyor.

İlk kürtajını 25 yaşında oluyor

Betül, 25 yaşında olduğu ilk kürtajıyla ilgili “Tamamen gençlik ve salaklıktan oldu” diyor. Betül’ün tek gecelik bir ilişkisi oluyor. Hatırladığı kadarıyla korunduklarını ama kendisinin çok alkollü olduğunu da ekliyor. Bir süre sonra Betül’ün regli gecikiyor. Fakat ilişki sırasında korunduklarını hatırladığı için hamileliğe çok ihtimal vermiyor. Evde bir test yapıyor ve testin sonucu pozitif çıkıyor: “Testin pozitif çıktığına inanamadım. Kan testi yaptırdım, o da pozitif çıktı. Kondom kullandığımızı hatırladığım için ilk testin sonucuna inanmamıştım. Ama sarhoş olduğum için çok emin değildim.”

“Yargılanmak ve kötü hissettirilmek sinir bozucu”

Ev arkadaşı, Betül’e daha önce gittiği bir doktoru tavsiye ediyor. İstanbul Avcılar’da bir özel hastane. Betül, kürtaj işleminin zor geçmediğini, ağrı, kanama gibi durumların olduğunu fakat onlar için de ilaç verdiklerini anlatıyor. Fakat kürtajdan sonra Betül dinlenme odasındayken bir hemşirenin gelip ona söyledikleri, sinirlerini oldukça bozuyor: “Bir hemşire bana ‘Sen bekâr mısın?’ diye sormuştu. Ben narkozun etkisindeydim hâlâ. Sersem gibiydim ve ‘Evet’ dedim. Hemşire, böyle bayağı hırslı bir şekilde ‘Eh, artık bir daha yapmazsın herhalde böyle şeyler. Akıllanmışsındır’ deyip gitmişti. Hastaneden çıkıp taksiye bindikten sonra şikayet etmediğime çok sinir olmuştum. Benim aklımdan o hemşire çıkmıyor mesela. Kürtaj, çektiğim ağrı vesaire aklıma gelmiyor ama yargılanmak ve kötü hissettirilmek sinir bozucu.”

Betül, yedi yıl sonra tekrar kürtaj oluyor

Aradan yedi yıl geçiyor. Betül, o yıllarda düzenli olarak doğum kontrol hapı kullanıyor. O sırada hayatında arkadaşım dediği ve yaklaşık iki yıldır ara sıra görüştüğü bir erkek var. Betül, reglinin yine geciktiğini fark ediyor. Ama bir yandan doğum kontrol hapı kullandığı için hamile olabileceğine de hiç ihtimal vermiyor. Yine de bir test yapıyor ve sonuç pozitif. Testin sonucunun doğru olmadığını düşünerek yine kan testi yaptırıyor ve sonuç yine pozitif çıkıyor. Betül, hemen kürtaj işlemi yapan uygun fiyatlı bir hastane aramaya başlıyor: “Freelance çalışıyordum ve çok param da yoktu. Hatta kürtaj için hiç yoktu diyebilirim. Param olmadığı için yakın arkadaşımdan borç aldım. Sonra da çevreme, uygun fiyata kürtaj yapan ve güvenilir bir doktor sordum. Birkaç öneri aldıktan sonra da biri aklıma yattı ve hemen randevu aldım.”

“Acaba benden mi?”

Bu arada Betül hamile olduğunu önce bir yakın arkadaşına söylüyor, sonra da görüştüğü erkeğe. Erkek, Betül’e “Acaba benden mi?” diye soruyor. Bu soru Betül’ü incitiyor: “Arkadaşım olduğu için incitti. O sıra başka biriyle görüşmemiştim. Ondan olduğuna emindim. Zaten tek gecelik bir şey olsaydı haber vermezdim bile. Daha önceki kürtajım öyleydi ve tamamen kendim halletmiştim, hiç söylememiştim.”

Adam, maddi olarak yardımcı olmayı teklif ediyor ama Betül kabul etmiyor: “O sırada onun da parası yoktu. ‘Ay başında yarısını verebilirim’ dedi. Ben de biraz gurur yapıp istemedim.”

Betül, ondan “maddi destekten ziyade manevi destek” görmeyi beklediğini anlatıyor. Fakat durum beklediği gibi olmuyor: “Arkadaşım dediğim bir insandı ve olayın tüm sorumluluğunu bana bıraktı. Benimle hastaneye gelmeyi de teklif etmedi. Çok da önemsediğini düşünmüyorum. Tüm bunların üzerine kürtajdan sonra ona ne kadar kırgın olduğumu yazdım. ‘Haklısın’ dedi.”

Betül, kürtaja yalnız gidiyor

Betül, kürtaja yalnız gittiğini anlatıyor. Arkadaşları birlikte gitmeyi teklif etse de o, kabul etmiyor: “Kürtaja yalnız gitmem sanırım biraz kendimi cezalandırma yöntemiydi. ‘Yeterince önlem almadım’ diye kendime yüklendiğimi hatırlıyorum. Benimle gelmeyi teklif eden kadın arkadaşlarım olmuştu ama hepsine farklı biriyle gideceğimi söyledim. Taksiye atlayıp gittim, sonra da aynı şekilde geri döndüm.”

Kürtaj sorunsuz geçiyor

Betül, işlemi yapan doktorun çok tatlı biri olduğundan bahsediyor. Daha önce bir kürtajı daha olduğunu ve anne olmayı hiç düşünmediğini söyleyince doktor spiral takmayı tavsiye ediyor. Betül de kabul ediyor. Betül’e kürtajdan sonra spiral takılıyor. Operasyon da sorunsuz geçiyor.

Kürtaj işlemi bittikten sonra onu dinlenme odasına alıyorlar. Kan şekerinin düzelmesi için kek ve meyve suyu veriyorlar. Bu sırada dinlenme odasında kürtaj olan başka kadınlar da var: “Bir kadının çok ağladığını hatırlıyorum. O moral bozucu olmuştu benim için. Biraz kendimi de sorgulamıştım ‘Ben neden bir şey hissetmiyorum?’ diye. Ağlayan kadının yanında annesi olduğunu tahmin ettiğim bir kadın vardı. Kadına, ‘Bunu sen yaptın kendine. Şimdi ağlama’ demişti.”

Betül, doktorun tavsiyesi üzerine evde birkaç gün dinleniyor. Biraz ağrısı olsa da herhangi bir sıkıntı yaşamıyor.

“e-Nabız kayıtlarında kürtaj olduğum yazıyor”

Betül kendisine kürtaj olduğunun sağlık kayıtlarında çıkmayacağı söylense de kişinin tıbbi özgeçmişinin görüntülendiği e-Nabız sisteminde kürtaj olduğunun yazdığını anlatıyor: “2010 yılındaki değil ama 2017 yılındaki kürtaj işlemim e-nabız kayıtlarında çıkıyor. Hastanede bana ‘Bildirmiyoruz’ demişlerdi. Hatta ben son kürtajımı yapan doktoru çok kişiye önerdim. Onlarla konuştuğumda onların da kayıtlarında çıktığını öğrendim. Spiral taktırdığım da yazıyor. Benim için sıkıntı değil ama ailesinden gizli bir şekilde kürtaj olan kadınlar için sıkıntı. e-Nabız şifresini zorla isteyen aileler bile duydum. Doktoru önerdiğim bir arkadaşım hastaneye ‘Neden e-nabızda çıkıyor? Silebilir miyiz?’ diye sormuş. Fakat ona ‘Bildirmek zorundayız’ demişler.” Betül’ün kürtaj olduğu bu hastane, bir özel hastane.

“Ablam düşük yaparken ve durum acilken eşinin iznini istediler”

Betül, evli kadınların, eşlerinin izni olmadan kürtaj yaptıramamalarının da büyük bir sorun olduğunu belirterek ablasının başından geçen şu olayı anlatıyor: “Ablam evli. Eşi iş dolayısıyla şehir dışındaydı. Ablam hamileydi ve düşük yapıyordu. Fakat bu kadar acil durumda bile kürtaj yapmıyorlardı neredeyse. Kayseri’de özel bir hastaneden bahsediyorum. Düşüğü de kürtaj işlemi olarak kabul ediyorlar. Kanaması vardı, acil bir durumdu ama kürtaj işlemi diye kayıtlara girmeleri gerektiğinden eş izni istediler. Eşine telefonla ulaştıktan sonra yapmayı kabul ettiler.”

“Kürtaj basit bir işlem ama kadınlara kendini kötü hissettiren yerler ve insanlar olabiliyor ne yazık ki”

Betül, kürtaj olmuş bir kadın olarak, kürtaj olmayı düşünen kadınlara şunları öneriyor: “En önemlisi, güvenilir ve kendilerine kötü hissettirmeyecek bir doktor bulmaları. Mümkünse daha önce deneyimlemiş bir kadın arkadaşlarının tavsiyesiyle gitmeleri, mümkün değilse de güvenilir kadın doğum uzmanlarını çevrimiçi olarak sorup öğrenmeleri gerekir. Çünkü kürtaj işlemi teknik olarak basit bir işlem ama kadınlara kötü hissettiren yerler ve insanlar olabiliyor ne yazık ki.”

*Röportaj yapılan kişinin ismi değiştirilmiştir.

Türkiye’de kürtaj 1983 yılında yasallaştı. Her ne kadar 10 haftaya kadar kürtaj yapılması kanunen yasal olsa da birçok devlet hastanesi kürtaj yapmıyor. Uzmanlar, 2012 yılında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı “Kürtaj cinayettir” açıklamasının ardından fiili bir yasak başladığını belirtiyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.