Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Haaretz: Beyrut patlaması, Lübnan’da faal olan Hizbullah’ın uzun vadede başını ağrıtacak

Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta 4 Ağustos’ta meydana gelen patlamanın yarattığı yıkıcı etkinin, ülkenin siyasetinde etkin konumda yer alan Hizbullah örgütünü uzun yıllar zor durumda bırakacağı öngörülüyor. Şehrin merkezi noktalarında silah ve mühimmat depolarına sahip olan silahlı grup, patlamanın çok daha ölümcül sonuçlara yol açmasından sorumlu tutuluyor. 

İsrail merkezli Haaretz gazetesinde yayımlanan analiz yazısında, Beyrut’taki Hizbullah örgütüne ait silah ve mühimmat depolarının patlamanın yıkıcı etkisini artırdığına dair iddialar yer aldı. Beyrut limanında depolanan 2 bin 750 ton amonyum nitrat maddesinin patlamasıyla 178 kişinin öldüğü facianın sorumluları ise henüz ortaya çıkarılamadı. Reuters’ın haberine göre Lübnan Cumhurbaşkanı Michel Aoun, Hizbullah’a ait silah depolarının patlamaya yol açma ihtimalinin bulunmadığını söyledi. Bütün senaryoların incelendiğini belirten Aoun, soruşturmaların devam ettiğini vurguladı. Ancak Lübnan halkının bir kısmı, patlamanın kazadan ziyade kasıtlı bir saldırı olduğuna inanıyor. Bu kapsamda İsrail ve Hizbullah sorumlu tutulanlar arasında. 

Makalede, uzun süredir Beyrut’un merkezi bölgelerindeki Hizbullah üsleri ve füze stoklarının bölgede yaşayan Lübnanlılar için büyük risk oluşturduğunun altı çiziliyor. Limandaki patlamayla birlikte mevcut tehlike çok daha fazla öne çıkmış durumda. Bu yüzden önümüzdeki yıllarda Lübnan hükümetinin Hizbullah’a karşı tutumunda değişiklik olabileceği tahmin ediliyor. Ancak mevcut silah depoları ve üslerin kaldırılması Lübnan siyasetinde hâlâ hassas bir mesele. Bunun nedeni ise üslerin kaldırılmasının Lübnan’ı olası bir İsrail saldırısına karşı savunmasız hale getireceği düşüncesi. Bu kapsamda hükümet, Hizbullah’la doğrudan yüzleşmekten kaçınıyor. 

2018’de İsrail ordusunun Hizbullah’ın askeri amaçlarla kullandığını iddia ettiği Beyrut’taki bölgelerin bir kısmını gösteren harita (Israel Defense Forces).

Lübnan halkının vereceği tepkiye bağlı olarak mevcut üslerin hükümet tarafından kapatılması veya şehrin dışına taşınması ise hâlâ mümkün. Ancak Hizbullah’ın böyle bir senaryoya karşı çıkacağı tahmin ediliyor. Süregelen soruşturmaların sonuçlarına göre, Lübnan hükümetinin silahlı gruba ait silah ve mühimmat depolarını teftiş etmesi bekleniyor. Yazıda, Hizbullah ile bir çatışma yaşamak istemeyen hükümetin bu depoları kaldırması ise düşük bir ihtimal olarak değerlendiriliyor.

Beyrut patlamasından sonra gözler İran’a da çevrildi. Bir ay önce Tahran hükümeti, ekonomik olarak darboğazda olan ülkeye gemilerle erzak ve petrol tankerleri göndereceğini söylemişti. Hatta Beyrut limanına elektrik santrali bulunduran bir gemi göndererek şehre elektrik tedarik etmeyi planlayan İran’ın patlama sonrası ne yapacağı merak konusu oldu. İran’ın yardım teklifinin kabul edilip edilmeyeceği ise Lübnan siyasetinde tartışılıyor. ABD ambargosu İran’dan yardım almayı yasaklamıyor olsa da uluslararası topluluk, gönderilen gemilerin petrol ve erzak dışında silah ve mühimmat taşıma ihtimalinden dolayı endişeli. 

Makalede, Beyrut patlamasının bir kaza sonucu yaşandığı senaryosunda dahi, Hizbullah örgütüne ait şehirdeki silah ve füze stoklarının halk ve siyasetçiler tarafından sürekli gündeme getirileceği ve bu durumun uzun vadede Hizbullah için sorun teşkil edeceği öngörülüyor.

ABD merkezli The Washington Post gazetesi de patlamadan sonra Hizbullah’ın faaliyetleri ve üslerinin Lübnan hükümetince mercek altına alınmasının silahlı örgütün önünde büyük engeller oluşturacağını yazdı.  

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.