Tarikat şeyhi Fatih Nurullah’ın tutuklanmasının ardından Sakarya-Akyazı’dan izlenimler: “İletişim kurmuyorlardı, bazen evlerine 100’e yakın kişi gelirdi”

Tekkesinde 12 yaşındaki kız çocuğunu istismar eden ve ardından tutuklanan, kendini “Uşşaki tarikatı şeyhi” olarak tanıtan Eyüp Fatih Şağban, bilinen adıyla Fatih Nurullah’ın yaşadığı ve olayın gerçekleştiği Sakarya’nın Akyazı İlçesi’ne gittik. Tarikat, Kuzuluk Mahallesi’ne dört yıl önce gelmiş. Şağban da ailesiyle birlikte buradaki bir villada yaşıyormuş. Mahalleli, tarikattakilerin esnafla hiç iletişim kurmadığını söylerken, bazı zamanlar farklı illerden onlarca kişinin Şağban’ın yaşadığı eve geldiğini, Şağban’ın salgın başından beri burada olduğunu anlattı. Olaydan sonra tarikat üyeleri mahalleyi terk etmiş, Şağban’ın evi de satılığa çıkarılmış.

Fatih Nurullah adıyla diye bilinen ve kendini “Uşşaki tarikatı şeyhi” olarak tanıtan Eyüp Fatih Şağban tutuklandı ve hakkında “zincirleme şekilde çocukların cinsel istismarı” ve “çocuğa karşı kişiyi cinsel amaçla hürriyetinden yoksun kılma” suçlarına istinaden 18 yıldan 55 yıl 1 ay 15 güne kadar hapis cezası istendi.

İddialar arasında Şağban’ın 10 yaşındaki başka bir çocuğu da istismar ettiği var ve istismara uğrayan başka çocuk olup olmadığı hala araştırılıyor. Soruşturma gizli şekilde yürütülürken istismara uğrayan 12 yaşındaki çocuğun babası F.A., Fatih Nurullah’ın Temmuz 2019’dan itibaren küçük kızı istismar etmeye başladığını ve olayı örtbas etmek için de kendilerine 70 bin lira teklif ettiğini söylemişti. Şağban, ifadesinde “Bir yanlış yaptık ama büyütülecek bir şey yok. İleri gitmedi. Pişmanım” demişti. Şağban, Ayasofya Camii yeniden ibadete açıldıktan sonra cemaat üyelerine sarf ettiği “Tayyip Bey ‘Bekleyin’ dedi, Ayasofya açıldı. Hele İslami devlet olsun, en güzel sarığı biz saracağız. Vakti saati var her şeyin” sözleriyle gündeme gelmişti. Olayın ardından Pir Seyyid Hasan Hüsameddin Uşşaki Vakfı bir açıklama yapmış ve Şağban’ın tarikat ve vakıfla bir ilişkisinin olmadığını ileri sürmüştü.

Kaplıcalarıyla ünlü bir mahalle: Kuzuluk

Bütün bu gelişmelerin ardından, Sakarya’nın Akyazı İlçesi’nin Kuzuluk Mahallesi’ne, tarikatın dergahına gittik. Kuzuluk Mahallesi, Sakarya’ya 8 kilometre uzaklıkta, kaplıcalarıyla bilinen, ağırlıklı olarak Karadenizli ve Kafkasyalı göçmenlerinin yaşadığı bir yer. Kaplıca ve maden suları nedeniyle özellikle Karadenizliler’in tatil için tercih ettikleri bir mahalle. 

Mahalleye girer girmez ilk durağımız Kuzuluk Merkez Camii oldu. Bizi karşılayan cami imamı, yaşananlardan dolayı çok üzgün olduklarından, olayın mahalleyi olumsuz etkilediğinden bahsederek bizi mahalle muhtarına yönlendirdi. 

Mahalleliyle iletişim kurmuyorlardı

Kuzuluk Orta Mahalle Muhtarı Murat Çakmakçı, biz sormadan neden geldiğimizi anlayarak “Hoşgeldiniz. Söz konusu ev hemen üstümüzdeki sokakta” diye karşıldı bizi. Önce kendisinin ne düşündüğünü ve olayın ayrıntılarını öğrenmek istediğimizi söylediğimizde “Çok üzüldüm, mahalle olarak Türkiye gündemine böyle gelmemiz çok kötü. Söz konusu şahsa ve tarikata gelince… Ayda bir de olsa kalabalık olarak dışarıda gezerlerdi. Vatandaş çok kez ‘Bunlar neyin nesidir’ diye şikayet etmişti bize. Biz de güvenlik güçlerine sözlü olarak durumu dile getirmiştik. Tarikat lideri denilen Fatih Nurullah (Eyüp Fatih Şağban) ile bir mahallelinin tartışması olmuştu. Bu şahıs mahallede yürürken kimseye selam vermiyordu. Bir keresinde kendi evinin yanındaki komşu ‘Nasıl hocasın, selam bile vermiyorsun’ demiş. O da ‘Özür dilerim dalgınım’ diye cevap vermiş. Çarşıya sadece alışveriş yapmaya inerdi. Biz tarikat lideri olduğunu haberlerle öğrendik” dedi.

Şağban’ın liderlik ettiği tarikatın 23 ilde 66 dergahı bulunuyor. Merkezleri, İstanbul-Kasımpaşa’daki “Gülzari Mualla Eğitim Kültür İlim ve Araştırma Vakfı”. Türkiye Tasavvuf Yolu Federasyonu ile Nurani TV de tarikata bağlı. Şu anda tarikat tarafından Ankara Mamak’ta 3 bin kişilik dev bir dergah olacak olan Hacı Bayram Kültür Merkezi inşa ediliyor.

İlginçtir ki “Fatih Nurullah’ın bizimle ilgisi yok” diyen Pir Seyyid Hasan Hüsameddin Uşşaki Vakfı da Fatih Nurullah’ın tarikatının merkezi Gülzari Mualla Eğitim Kültür İlim ve Araştırma Vakfı da Kasımpaşa’da aynı sokakta, “Hacı Ahmet Mahallesi Pir Hüsameddin Sokak”ta bulunuyor. İlki 13 numarada, ikincisi ise 8 numarada.

“Buraya dört sene önce geldiler, bazı zamanlar evlerinde 100’e yakın kişi olurdu”

Mahalle muhtarını dinlemeye devam ediyoruz. 31 Mart seçimlerinde göreve gelen Çakmakçı doğma büyüme buralı. Tarikat lideri Eyüp Fatih Şağban’ın ve müritlerinin dört sene önce geldiğini söyleyen Çakmakçı, belli günlerde tekkede 100’e yakın kişinin bulunduğunu söyledi: “Genellikle buraya yaz aylarında geliyorlardı. Zaten Fatih Nurullah denen kişi de salgın döneminde buraya geldi. Hepsi farklı yerlerden, illerden geliyorlardı. Mahalleli çok öfkeli. Biz onları zor sakinleştirdik. Devletimiz gereğini yapacak zaten şüphemiz yok. Buranın yüzde 70’i Karadenizli’dir, bunun dışında Gürcü de vardır, Kürt de vardır. Buraya çok fazla insan geliyor ve kim kimdir, nedir bilemezsiniz ki. Yani mahallelinin bu şahısla hiçbir bağı yoktu.”

Bir villa ve dergah binası…

Kuzuluk Mahallesi’nde Şağban’ın evine jandarma, 28 Ağustos’ta ihbar nedeniyle geliyor. Burada istismara uğrayan 12 yaşındaki çocuğun babası F.A. da bulunuyor ve bu sırada Şağban ile tartışıyor. Tanıkların anlattıklarına göre Şağban ve yanında bulunanlar, F.A.’ya saldırıyor ve jandarma saldırganları biber gazıyla durdurabiliyor. Darp sonucu babanın omzu kırılıyor, belinde ve kolunda yaralar oluşuyor, Şağban da sorgusunun ardından tutuklanıyor.

Şağban’ın evi, Kuzuluk Orta Mahalle Muhtarlığı’nın hemen arkasında yer alıyor. Ön tarafta kendisine özel olarak yaptırdığı villa tipi bir ev, arkasında da yeşil duvarlı, tekke olarak kullanılmak üzere inşa edilmiş bir bina var. Buraya gittiğimizde evin önünde jandarma bekliyordu ve evin camları kırılmış durumdaydı. 

Olaydan hemen sonra evi satışa çıkardılar

Mahalle muhtarı, evin birkaç gün önce satılığa çıkarıldığını söylerken “Bu arsayı dört sene önce aldılar. Evde sadece kendi ailesi ve çocukları vardı. Onlar da olayın duyulmasından bir-iki gün sonra terk ettiler. Hatta ben giderek konuştum, bu mahallede artık barınamayacaklarını, mahallelinin çok öfkeli olduğunu söyledim” dedi.  

Muhtarlıktan ayrılarak mahalle kahvesine gittik ve buradakilerle konuşmaya çalıştık. Kimisi, Şağban’ı ve yanındakileri mahallede birkaç kez görmüş, bazısı ise olayı medyadan öğrenmiş. Hepsinin ortak olduğu bir konu var, o da tarikat üyelerinin mahalleliyle iletişimden kaçındığı. Sadece çarşıdaki bir manav, mahallelinin söylediğinin aksine Fatih Nurullah takma adını kullanan Şağban’ın sakin bir insan olduğunu, kendisiyle iyi bir ilişkisi olduğunu, sık sık kendisinden alışveriş yaptığını anlattı. 

“Toplu halde gezerlerdi”

Çarşıdaki bir emlakçı ise çarşıda birkaç kez gördüğünü belirtirken, Şağban’ın tek başına değil müritleri ile beraber dolaştığını, bu nedenle de dikkatlerini çektiğini söyledi. Emlakçı, mahallelinin cahil olmadığını ve böyle tarikatlara pabuç bırakmayacağını belirterek, “Kuzuluk’ta kimse onlara inanmaz. Ben mahallemizde katılanlar var mı bilmiyorum ama böyle inanış mı olur, ibadet mi olur? Ahlak ahlak diyordu, gördük ne kadar ahlaklı olduğunu” dedi.

Uşşakiler ve lideri, takma adıyla Fatih Nurullah dini çevrelerde de uzun bir süredir tartışılan bir konu. Diyanet İşleri Başkanlığı’na yakın haber organları (dinihaberler.com vb.) Nurullah’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkındaki sözlerini “Utanmaz” başlığıyla gündeme taşımıştı. Yeni Şafak Gazetesi, olayın yaşanmasının ardından Fatih Nurullah’ın “sahte şeyh” olduğunu iddia eden haberler yaparken, Nurullah adıyla bilinen Şağban’ın tarikatten birçok kez dışlandığını paylaştı. Diyanet İşleri Başkanlığı da yaşanan istismarın ardından tarikatlara karşı halkı uyarmış, “Çocuk istismarıyla, masum yavrularımıza uzanan şeref yoksunu, hain ve zalim ellerle mücadele etmek hepimizin vazgeçilmez görevidir” diye açıklama yapmıştı.

Olayın ayrıntılarını anlamak, yaşanan yeri gözlemlemek için gittiğimiz mahallede tarikat ve tarikat lideri Şağban hakkında konuşmaktan çekinenler de oluyor, mahalleli genel olarak bu konu üzerinden gündeme gelmekten şikayetçi. Biz de kaplıcalarıyla anılan Kuzuluk Mahallesi’ni arkamızda bırakarak İstanbul’a dönüyoruz.