2017 yılında Diyarbakır’daki Nevruz kutlamalarına katılmak isterken polisin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren üniversite öğrencisi Kemal Kurkut’un davasında karar çıktı. Mahkeme, “olası kastla öldürme” suçundan yargılanan polis memuru Yakup Şenocak hakkında “delil yetersizliğinden” beraat kararı verdi. Mahkeme ayrıca, olay yerinde bulunan 72 polis memuru hakkında suç duyurusunda bulunulmasını kararlaştırdı.
Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Kemal Kurkut davasında karar çıktı. Davaya, tutuksuz sanık polis memuru Yakup Şenocak, Kurkut ailesinin avukatları Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın, Mehmet Emin Aktar, Serdar Çelebi, Sidar Avşar, Mehmet Öner ve Muhlis Oğurgül katıldı. Adliye çevresinde geniş güvenlik alınan duruşmayı Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ve HDP Diyarbakır Milletvekili Hişyar Özsoy izledi.
Esas hakkındaki mütaalasını yenileyen savcı, “Kemal Kurkut’un Diyarbakır’daki Nevruz kutlamaları başlamadan önce meydana gelmiş olması, bölgenin terör konusundaki hassas durumu, maktulün polisin ihtarına ve ihtar atışlarına rağmen durmayarak kontrol noktalarını aşmış olması, güvenlik güçlerinin aklına muhtemel bir terör saldırısı riskini getirmiş ise de incelenen görüntü kayıtlarında ve alınan uzmanlık raporlarına göre maktulün üzerinde sadece kot pantolon ve elinde bıçak oluşu gözetildiğinde, sanık savunmaları ve tanık anlatımlarına göre maktulün ‘Gelin ulan öldüreceğim, patlatacağım’, şeklindeki sözleri üzerine sanığın silahı ateşlemesi şeklinde olayın gerçekleştiğini” söyledi. Savcı, alanda görevli polis sayısı da gözetildiğinde maktulün vurulmadan etkisiz hale getirilme ihtimali varken, sanığın öldürme kastı olmaksızın ve mesleki bilgi ve tecrübe ile yerden sekebilecek merminin maktule isabet edebileceğini öngörmesi gerekirken, maktulün ayaklarına doğru ateş ederek etkisiz hale getirmeyi amaçladığını belirttiği mütalaada, sanığın “bilinçli taksirle ölüme neden olma” suçundan üç yıldan dokuz yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Korkut ailesinin avukatlarından Mehmet Emin Aktar, savcılığın mütaalasına katılmadıklarını, sanığın Kemal Kurkut’u kasten öldürdüğünü ve kasten öldürme suçundan cezalandırılması gerektiğini söyledi. Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın, kolluk kuvvetlerinin yurttaşlara karşı işlemiş olduğu suçlarda cezasızlık ile ödüllendirildiğini söyleyerek, sanığın olası kast ile öldürme suçundan cezalandırılmasını talep etti. Avukat Serdar Çelebi de sanığın cezasızlık ile ödüllendirilmesi durumunda yurttaşların can güvenliğinin tehdit altında olacağını, sanığın kasten adam öldürme suçundan cezalandırılmasını ve tutuklanmasını istedi.
Sanık polis memuru Yakup Şenocak, savunmasında, olay yerinde bulunan diğer polisler dosyaya dahil edilmediği için kendisinin tek sanık olduğunu belirterek, “Diğerleri dahil edilmiş olsaydı bu dosyada suçsuzluğum ispatlanırdı. Esas suçlu olup kusurlu olan polis memurları dışarıda, ben burada yargılanıyorum. Beraatimi talep ediyorum” dedi.
Mahkeme verdiği aradan sonra kararını açıklayarak, sanık polis memuru Şenocak’ın “kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden” beraatına karar verdi. Mahkeme ayrıca, olay yerinde bulunan 72 polis memuru hakkında suç duyurusunda bulunulmasını kararlaştırdı.