Haber: Fazıl Alp Akiş & Ali Macit
Hayat Eve Sığar (HES) uygulamasına bakıldığında İstanbul’un Beykoz ilçesine bağlı olan “Polonyalılar’ın köyü” Polonezköy’de çift merkezli bir vaka yoğunluğu görmek mümkün. Yemyeşil bir tabiata sahip, nüfusu 400’ün altında olan bu köyde salgının seyrini, alınan önlemleri ve risk unsurlarını köyün muhtarı Antoni Vilkoşevski Medyascope’a anlattı.
Muhtar Vilkoşevski koronavirüs salgınının köyün iki yerinde görüldüğünü açıkladı. Bunlardan biri Cumhuriyet Caddesi’nde 10 gündür karantinada olan bir ev, diğeri ise Canfeda Çıkmazı’nda yer alan bir site. HES uygulamasında neredeyse hiçbir yerinde koronavirüs vakası görülmeyen Polonezköy’ün Cumhuriyet Caddesi’nde düşük risk görülürken site konutlarının bulunduğu bölge “yüksek risk” belirtecek şekilde kırmızıya boyanmış durumda.
Vilkoşevski, Polonezköy’de 80 yaşında bir kişinin koronavirüs nedeniyle hayatını kaybettiğini, bu kişinin kronik sağlık sorunları olduğunu belirtti. Defnedilmenin kültürlerindeki yerinin büyük olduğunu vurgulayan Vilkoşevski, koronavirüs önlemleri sebebiyle bu sürecin layıkıyla yerine getirilememesinden büyük üzüntü yaşadığını söyledi.
Polonezköy 1950’li yıllardan itibaren İstanbullular’ın piknik, dinlenme ve gezi için tercih ettikleri bir tatil köyü oldu. Muhtar Vilkoşevski de bu duruma dikkat çekerek muhabirlerimiz aracılığıyla günübirlik tatilcilere iki uyarıda bulundu: Köy sakinlerinin uymakta olduğu koronavirüs önlemlerine, özellikle de yürüyüş alanlarında sosyal mesafeye dikkat etmeleri ve misafirlerin koronavirüsten korunmak için taktıkları maskeleri doğaya atmamak konusunda özen göstermeleri.
Vilkoşevski, tabiat parkı ilan edilmesine karşın mesire alanı olarak gösterildiği için yapılaşmaya açılan Polonezköy’ün korunması için çaba sarf ettiklerini ama yapılaşmayı durdurmakta zorlandıklarını anlattı.
Vilkoşevski, koronavirüs salgınının Polonezköy’e ulaşmasının da İstanbul’dan gelen tatilciler veya İstanbul’a giden yerliler aracılığıyla olduğunu belirtti. Muhtar Vilkoşevski, köydekilerin her şeye rağmen tedbiri elden bırakmadıklarını, bu nedenle salgının şu ana kadar iki bölgeyle sınırlı kaldığını söyledi.
İstanbul’da tabiatın en güzel korunduğu, günübirlik tatilcilerin de gözdesi olan köylerden biri Polonezköy. Tarihiyle de eşsiz olan Polonezköy'ün kuruluşu 1842 yılına dayanıyor. Polonyalı devlet adamı Prens Adam Czartoryski, 1830 Ayaklanması sonrası Polonyalı sürgünlerin siyasi lideri olarak siyasi göçün gerçekleşebileceği Paris haricinde bir merkez kurulması amacıyla temsilcisi Michal Czajkowski’yi Osmanlı Devleti’ne gönderdi. Sonraları İslamiyet’i kabul ederek Mehmet Sadık Paşa adını alan Czajkowski, o dönem Osmanlı’da faaliyet gösteren Lazaryen rahiplerden şimdi Polonezköy olan araziyi satın aldı. En başta 12 kişinin yaşadığı köy, kurucusunun ardından “Adampol” olarak isimlendirildi.
