Artvin’in Hopa ilçesinde 31 Mayıs 2011’de yaşanan olaylarda biber gazı nedeniyle hayatını kaybeden emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun ölümüyle ilgili dava, dokuz yıl sonra yarın (24 Aralık) başlıyor. Dönemin güvenlik görevlilerinin yargılanacağı dava öncesinde o tarihlerde Hopa’da yaşananlar ve Metin Lokumcu ismi yeniden gündemde. Medyascope olarak 31 Mayıs 2011 tarihinde Hopa’da yaşananları ve gelişen süreci derledik.
Olaylar HES protestoları ile başladı
12 Haziran 2011 seçimleri öncesinde dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan seçim mitingi için Hopa’ya geleceği gün, bölgede yapılması planlanan HES’lere karşı ilçe meydanında bir protesto düzenlenmek istendi. CHP, ÖDP, Eğitim-Sen ve Halkevleri’nin aralarında bulunduğu kurumların çağrısıyla AKP mitinginin yapılacağı sırada Hopa meydanında HES’leri protesto için vatandaşlar toplandı. Sabahın erken saatlerinde henüz protesto başlamadan polis ilçede yoğun güvenlik önlemleri aldı. Bir süre sonra meydanda toplananlara polis biber gazı ile müdahale etti. Erdoğan henüz ilçeye gelmeden ve miting başlamadan önce olaylar büyüdü. İlçe merkezinde polisle protestocular arasında yoğun çatışmalar yaşandı.
Polis protestocuların ilçe meydanında toplanmasını engellemek için yoğun olarak biber gazı kullandı. O sırada emekli öğretmen Metin Lokumcu biber gazından etkilendi ve kalp krizi geçirdi. Hastaneye götürülen Metin Lokumcu orada yaşamını yitirdi.
Lokumcu’nun ölümünün ardından olaylar büyüdü
Lokumcu’nun ölümü ilçedeki olayların büyümesine neden oldu. Polisle yaşanan şiddetli çatışmalar gün boyu sürdü. İlçede neredeyse her kesimden insan olayların içinde yer aldı. Başbakan Erdoğan’ın Hopa’ya giriş yapacağı sırada olayların şiddeti arttı. Erdoğan’ın seçim otobüsüne kadar yaklaşan protestoculara polisin müdahale etmekte zorlandığı anlar yaşandı. Erdoğan’ın 11.00’de başlaması planlanan mitingi saat 14.00’te başlayabildi. Erdoğan geniş güvenlik önlemleri altında miting meydanında konuşma yaparken Hopa meydanında olaylar sürdü. Mitingin ardından Erdoğan alandan ayrılırken koruma güvenlik memurlarından biri, hareket sırasında otobüsten düşerek ağır yaralandı. Bu sırada başbakanın özel korumalarının olayları durdurmak için ağır silahlarla havaya ateş açtığı görüldü.
Erdoğan’ın Hopa’dan ayrılmasının ardından da ilçedeki gerilim ve olaylar akşam saatlerine kadar devam etti. Gün boyu yaşanan çatışmalarda çok sayıda insan biber gazından etkilendi ve polis şiddetiyle karşılaştı.
Gece yarısı operasyonu ve tutuklamalar
Hopa meydanında yaşanan olayların yatışmasının ardından polis, gece yarısı gözaltı operasyonu başlattı. Hopa ve Kemalpaşa’daki telefon hatları kesildi. Her iki ilçenin giriş çıkışları kapatıldı. Hopa ve Kemalpaşa merkezleri ve köy girişleri polis ve jandarma kontrolüne alındı. Dernekler, partiler, sendikalar, kahvehaneler ve evler basıldı. Metin Lokumcu’nun yakınları dahil olmak üzere yüze yakın kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar Erzurum Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandı ve 16 kişi tutuklandı. Ayrıca 31 Mayıs’taki protestolara katılan çok sayıda genç, gözaltına alınmamak için ilçe normale dönene kadar kaçak olarak köylerde saklandı.
Hopa’da yaşanların ardından ayrıca İstanbul ve Ankara başta olmak üzere ülkenin pek çok ilinde protestolar yaşandı. Ankara’da AKP il binası önünde yaşanan olaylarda çok sayıda kişi gözaltına alındı ve sekiz kişi tutuklandı.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Artvin İl Jandarma Komutanı ve İlçe Emniyet Müdürü merkeze alındı
Olayların ardından dönemin Artvin Valisi Mustafa Yemlihalıoğlu, İl Jandarma Komutanı Albay Mehmet Nasif‘in merkeze alındığını duyurdu. Hopa Emniyet Müdürü Muhsin Armağan da merkeze alındı. Ayrıca dönemin Hopa Kaymakamı Abdullah Akdaş ve İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Halit Çalmuk da Erzurum Jandarma Bölge Komutanlığı emrine atandı.
Erdoğan’dan Hopa açıklaması: “Ben iki yerde tacize uğradım, birisi Hopa’dır”
Erdoğan olaylar yaşanırken Hopa mitingini gerçekleştirdi ve ilçeden ayrıldı. Protestolara değinmeyen Erdoğan, aynı gün diğer mitingi için Trabzon’a gitti ve orada şunları söyledi: “Sizi fazla beklettim, hakkınızı helal edin. Zira ben Hopa’ya eşkıyaların indiğini bilmiyordum. Meğerse eşkıya Hopa’ya da inmiş. Eli taşlı eşkıyalar oraya da inmiş. Ve ne yazık ki taşlarla araçlarımızı taşladılar. Enteresan CHP’nin devasa bir pankartı ve yanında kimler iş tutuyor, bilmenizi istiyorum. Tek yol sokak diyor, tek yol devrim diyor. Altındaki imza Halkevleri.”
Erdoğan, 1 Haziran’da Haliç Kongre Merkezi’nde yaptığı seçim konuşmasında konuya tekrar değinerek, “150 kişilik grup taş atmaya başladı. Otobüsümüz ciddi isabet aldı. Koruma polisimiz otobüsten düştü ve maalesef şu anda yoğun bakımda. Tabii bu arada bir tanesi de – kimliğini bilmiyorum üzerinde durma gereği de duymuyorum – kalp krizi sonucu ölmüş.” dedi.
İlerleyen günlerde NTV’deki seçim yayınında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Hopa’daki polis müdahalesi için “Biber gazı orantısız gücün ifadesi değil. Ölüm sebebinin biber gazıyla alakası yok, farklı o, kalp olayı” diye konuştu. Metin Lokumcu’nun akrabası olan gazeteci Ruşen Çakır’ın “İlk günkü tepkinizi yadırgadık, başka bir şey söyleyecek misiniz?” sorusuna Erdoğan “Ölen kişinin olay sırasından fotoğraflarını ve ses kayıtlarını size gösterelim” dedi. Çakır’ın “Ama öldü efendim” demesi üzerine Erdoğan “Bilmem” açıklamasında bulundu.
Erdoğan, Hopa’daki olayların üzerinden yedi yıl geçmesinin ardından 24 Haziran 2018 seçimleri öncesinde katıldığı televizyon yayınında ise şu açıklamayı yaptı: “Ben iki yerde tacize uğramışımdır. Birisi Hopa’dır, diğeri de Suruç’tur.”
Adli tıp raporu: “ Lokumcu’nun ölümünde biber gazı etkisi var”
Dava dosyasında yer alan 24 Mayıs 2012 tarihli adli tıp raporunda, Lokumcu’nun hayatını kaybetmesinde biber gazının etkili olduğu tespiti yer aldı. Raporda şöyle denildi:
“Kronik kalp damar hastalığı bulunan kişinin ölümünün kendisinde mevcut kalp damar hastalığının olayın efor ve stresi ile aktif hale geçmesi sonucu meydana gelmiş olduğu, yakın mesafeden yoğun olarak ortho chlorobenzalmalononitrilo CS gazına maruziyeti olduğunun kabulü halinde, bu maruziyetin de kendisinde mevcut kalp- damar hastalığının aktif hale geçmesinde efor ve stres faktörüne, ilave faktör olarak kabul edilmesi gerektiği kararı oy birliği ile mütalaa olunur.”
Dava 24 Aralık’ta başlıyor
Metin Lokumcu’nun ölümüne ilişkin dava dokuz yıl sonra yarın başlayacak. Davanın hâkimi, Hopa Adliyesi’nde yapılacak duruşmanın güvenlik gerekçesiyle başka bir yere naklini talep ederken davaya bir gün kalmasına rağmen mahkemenin nerede yapılacağı belirsizliğini koruyor. Lokumcu’nun ailesi bu belirsizliğe tepki göstererek davaya katılmama kararı alırken Hopa’daki muhalif kurumlar (Sol Parti, Halkevleri, Ezilenlerin Sosyalist Partisi, Eğitim-Sen ve SES, İHD ve Çağdaş Gazeteciler Derneği Rize şubeleri) 24 Aralık’ta Hopa Adliyesi’nde olacaklarını duyurdu.
Metin Lokumcu’nun oğlu Ulaş Lokumcu dava ile ilgili Medyascope’a konuştu. Ulaş Lokumcu “Mahkeme yerindeki belirsizlik nedeniyle tepkimizi göstermek istedik ve aile olarak davaya katılmayacağız” dedi.