Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Çin, Türkiye ile 2017 yılında imzaladığı Suçluların İadesi Anlaşması’nı onayladı, Türkiye’deki Uygurlar endişeli

Çin ve Türkiye heyetlerinin Çin’de14-15 Mayıs 2017’de Pekin’de yaptıkları ikili görüşmeler sırasında dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi tarafından imzalanan Türkiye Cumhuriyeti ve Çin Halk Cumhuriyeti Arasında Suçluların İadesi Anlaşması, Çin Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi’nde oylanarak kabul edildi. Çin Parlamentosu, anlaşmanın onaylandığı cumartesi günü (26 Aralık) yaptığı açıklamayla duyurdu.

Uygurlar iade edilmekten korkuyor, oturum izni olmayanlar var

Türkiye’de yaşayan Uygurlar süreci endişeli bir şekilde yakından takip ediyor. Anlaşmanın TBMM’den geçmemesi için Uygurlar kamuoyu oluşturmaya çalışıyor. Medyascope’a konuşan Uygur Akademi Başkanı ve Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alimcan İnayet, anlaşmanın TBMM’de onaylanmaması için çalışmalar yürüttüklerini belirtti. Türkiye’de henüz oturum izni bile olmayan Uygurlar’ın yaşadığını söyleyen İnayet, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Uygurlar’ın da aynı zamanda Çin vatandaşı oldukları için Çin’e gitmeleri durumunda güvende olamayacaklarını vurguladı.

Henüz Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) onaylanmayan anlaşmaya göre, Çin’in Türkiye’de yaşayan Uygurlar’ın iadesini talep etmesi durumunda çeşitli koşullarda Ankara’nın Çin’in bu talebini reddetme hakkı mevcut. Anlaşmaya göre iade talebinin siyasi bir suçla bağlantısı kuruluyorsa, iadesi istenen kişi halihazırda yaşadığı ülkenin vatandaşıysa ya da iltica haklarından faydalanıyorsa iade talep edilen ülke bu talebi reddetme hakkına sahip.

“İade edilirlerse hayatta kalma şansları olmayacak”

Uygur Akademi Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Şevket Nasir, Türkiye’nin Uygur toplumunun sığındığı güvenli bir liman olduğunu ve böyle bir anlaşmanın özellikle Türkiye vatandaşı olmayan Uygurlar’da çok büyük bir endişe yarattığını söyledi. Nasir, Uygurlar’ın Çin’e iade edilmeleri durumunda Çin’de hayatta kalma şanslarının olamayacağını ve Uygurlar’ın ağır işkencelere maruz kalma endişesi yaşadıklarını belirtti.

Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde eğitim kampları adı altındaki tesislerde Uygurlar’a ve diğer Müslüman azınlığa uyguladığı asimilasyon politikaları zaman zaman dünya basınında yer alıyor. Çin, “aşırılıkçı düşünceler ve terörizmle mücadele” kapsamında Uygurlar’a yönelik uyguladığı politikalar sebebiyle uluslararası alanda eleştiriliyor. Birleşmiş Milletler, Müslüman azınlığa mensup bir milyona yakın kişinin bu kamplarda tutulduğunu tahmin ediyor. Bazı devletler bu “eğitim kamplarını”, “cezaevi” ya da “toplama kampı” olarak nitelendiriyor.

Pekin yönetimi ise ısrarla “eğitim merkezleri” adını verdiği kamplarda Çince eğitimi, mesleki eğitim ve İslami aşırılığa karşı eğitim verdiğini söylüyor. Bunun yanı sıra Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşayan Uygurlar’ı 24 saat gözetim ve denetim altında tutmaya çalıştığı, Çin’den göç eden Uygurlar’ı gittikleri ülkelerde dahi gözetleyecek uygulamalar yürüttüğü ve diasporadaki Uygurlar’ın Çin’deki akrabaları ile irtibatlarının dahi bir güvenlik problemi olarak değerlendirildiği iddiaları mevcut. Çin hükümetinin Kazakistan’dan Uygur Özerk Bölgesi’ne geçiş yeri olan Irkeshtam sınırına gelen turistlerin telefonlarına bir uygulama yükleyerek onların özel bilgilerine ulaştığı ve takip ettiği de iddialar arasında.

2019 yılının Temmuz ayında, Türkiye’de yaşayan Uygur Zinnetgül Tursun’un iki çocuğuyla birlikte Tacikistan vatandaşı sanılarak Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından iade edildiği ve Tacikistan tarafından Çin’e gönderilerek cezaevine konulduğu iddiası, Türkiye’de yaşayan Uygur toplumunda büyük bir endişe yaratmıştı. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü ise iddiaları yalanlamıştı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.