Rawest Araştırma ile Kürt Çalışmaları Merkezi’nin birlikte yürüttüğü, “Kürt Gençler 2020: Benzerlikler, Farklar ve Değişimler” raporu yayımlandı. Raporda Kürt gençlerin siyasal tercihleri hakkında önemli tespitler yer aldı.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Araştırma kapsamında, Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Van, İstanbul, İzmir, Mersin ve Adana’da 18-30 yaş aralığındaki 1473 kişiyle anket, 100 kişiyle ise derinlemesine görüşmeler yapıldı.
Türkiye’de Kürt gençlerinin, hem Kürt siyasetinin hem de Türkiye siyasetinin dönüşümünde kilit bir rol oynadığının belirtildiği raporda, Türkiyeli Kürt gençlerin ve genç yetişkinlerin siyasal ve sosyal tercihleri ortaya konuldu.
“Kürt gençleri ‘töre’ ve ‘aşiret’ dizilerine mesafeli“
Parodi, komedi, aksiyon ve gündelik dizi izleme alışkanlıkları Türkiye ortalamasına benzer eğilimler gösterse de Kürt gençleri “töre” ve “aşiret” dizilerine mesafeli duruyor. Kürt gençlerin töre dizisi izleme oranı Türkiye ortalamasından beş puan daha düşük. Yine “sıklıkla Kürt meselesinden beslenen vatanseverlik temalı” dizileri “milliyetçi ve militarist” buldukları ve bu dizilere mesafeli yaklaştıkları da araştırma kapsamında gözlemlendi.
Gençler, Kürtler’in siyasal ve sosyal olarak doğru anlaşılamadıklarını, bu yanlış anlaşılmaların ise medya eliyle ve popülist bir yöntemle diziler yoluyla yaygınlaştırılmasından rahatsız olduklarını söyledi.
“Kürtlük bilinci, çözüm süreci ve 7 Haziran seçimi ile zirve yaptı“
Raporda, çözüm süreciyle başlayan ve 7 Haziran seçimlerinde Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) aldığı oy oranı ile devam eden sürecin en belirgin çıktısının “Kürtlük bilincinin yükselmesi” olduğu vurgulandı:
“Bu dönemin en somut kazanımı olarak, Kürtçe’nin görece kazandığı meşruiyet ve Kürtlüğün ‘sevmeyenlere rağmen giyilen bir elbise’ haline gelmiş olması söylenebilir. Hem göç tecrübesinin yaşattığı deneyim hem de siyasi çözümden silahlı çatışmaya yıkıcı bir biçimde dönüşen süreç arasındaki duygusal ortamı dağıtsa da Kürtlüğü giyinmek ‘şişeden çıkan cin’ misali geri döndürülebilir bir süreç olmadığından arkadaşlık ve sevgililik gibi ilişkileri de olumsuz etkiliyor, ayrımcılığı tetikliyor. Ayrımcılık ve ayrımcılığa maruz kalanların bir araya gelerek oluşturduğu sosyal çevrelerin etkisiyle, Kürt gençlerin diğerleri ile sosyal mesafeleri artıyor.“
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“HDP’li gençlerin yarısı CHP’yi ikinci partisi olarak görüyor“
Raporun çıktılarına göre, Kürt gençlerinin Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile ilişkileri, tarihsel anlatı ve kalıplara değil kendi deneyimlerine dayanıyor. CHP’nin, Kürtler’de yerleşik bir olumsuz imajı olduğu ve AKP’nin Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) oy veren Kürtler’in ikinci partisi olduğu kanaati yakın zamana kadar üzerinde ittifak edilen bir bilgi iken bugünkü gençler bu kanaati yanlışlıyor:
“HDP’li gençler için AKP’nin MHP ile ittifakı ve Kürt meselesinde siyasi çözüm çabalarını gündeminden çıkararak sorunu askeri yöntemlerle çözme yöntemine dönmüş olması Kürt gençlerinde AKP’ye yönelik bir mesafe doğurmuş durumda ve bu mesafe açılmaya devam ediyor. Öte yandan, HDP’nin 31 Mart seçimlerinde, Türkiye’nin batısında CHP’yi desteklemesi ve CHP adaylarının Kürtler’i incitmemeye özen gösteren dili, muhalefetin kazanmasıyla da birleşince Türkiye’de bir değişime kapı aralanmış görünüyor. Bu değişimin önemli aktörü olmuş olan CHP’nin, Kürtler’deki geleneksel olumsuz imajı gençler için yaşanmışlığa değil anlatıya dayandığından, tarihsel anlatıdaki CHP’ye değil bizzat tecrübe ettikleri CHP’ye önemli bir itibar kredisi açıyorlar. CHP’nin yükselişi bu faktörlerden beslenerek CHP’yi Kürt gençlerinin ikinci partisi konumuna taşıyor. AKP ise kendi genç Kürt seçmeninin bile önemli bir kısmını MHP ile yakınlaştırmayı başarmış. AK Parti’ye oy vermiş genç Kürtler içinde ikinci partisi MHP olanların oranı yüzde 33,3.”
“İmamoğlu aday olursa Kürt gençleri tarafından desteklenir“
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Kürt gençleri arasında popüler olduğu, İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olması durumunda Kürt gençlerinden destek göreceği de araştırmanın bulguları arasında:
“CHP ile yakınlaşan Kürt gençler, geçmişini akılda tutmakla birlikte CHP’nin 2018 genel seçimleri ile başlayan ve 2019 yerel seçimleriyle önemli bir eşikten geçen değişimini önemsiyorlar. Yerel seçimlerde AK Parti’nin kaybetmesini arzu etmeleri, HDP’nin Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere CHP adaylarına ilgi ve destek vermelerini beraberinde getirdi. Bugüne kadar gerek CHP ile HDP’yi gerekse bu partilerin tabanlarını birbirine yakınlaştıran hal ve tavır sebebiyle Kürt gençler, CHP’nin dokunulmazlıkların kaldırılmasına destek veren, sınır aşırı tezkereleri destekleyen pozisyonundan ağır da olsa değişime doğru evrildiğini düşünüyorlar. 2023 yahut daha erken olabilecek bir seçimde, CHP’nin adayının İmamoğlu gibi bir profil olması halinde gençlerin pek zorlanmadan destek verebileceği görülüyor. Kürt gençleri, CHP’nin tarihsel hafızasının Kürtler’deki olumsuz yansımasından haberdar olmakla birlikte CHP’deki bu değişimin sürmesi gerektiğini düşünüyorlar.”
“ İmamoğlu ile Demirtaş arasında paralellik kuruluyor“
Rapora göre, Kürt gençleri için beğenilen liderler, kişilerin politik pozisyonlarına göre şekillense de Ekrem İmamoğlu ve Selahattin Demirtaş, onların partilerine mensup olmayanların da beğendiği iki isim:
“Kürt siyasetinde uzun zaman sonra öne çıkan önemli bir aktör olarak Demirtaş, açık ara en beğenilen siyasi lider. HDP’ye yakın Kürt gençlerin tamamına yakınının zikrettiği Demirtaş, diğer siyasal partilere oy veren Kürt gençlerinin de başka bir siyasi partiye mensup siyasetçiler içerisinde en yüksek oy verdiği isim. Kimin cumhurbaşkanı olmasını istedikleri şeklindeki açık uçlu soruya gençler Demirtaş, Erdoğan ve İmamoğlu cevaplarını veriyorlar. Dikkat çekici olan, Kürt gençlerinin yüzde 16 oranında ilk olarak İmamoğlu’nu dile getirmesi. İmamoğlu’nun siyaset sahnesine hızlı girişi ve yükselişi Kürt gençlerinde Demirtaş’ın popülaritesinin yükseldiği dönemi çağrıştırıyor. İmamoğlu’nun politikayla yakından ilgili olmayan, siyasetin sıcak tartışmalarından uzak seçmenin de ilgisini çekebilmiş olması bu gençler nezdinde yine Demirtaş’ın cumhurbaşkanlığı seçimini dönemindeki profilini andırıyor. İmamoğlu’nun da Demirtaş gibi genç kuşak siyasetçi olması, iki aktörün de birbirleri hakkında olumlu mesajları, sportif ve dinamik görüntüleri, ‘insani sıcaklıkları’ gibi faktörler Kürt gençlerinde İmamoğlu ile Demirtaş arasında bir paralellik kurulması sonucunu doğuruyor.”
