Koronavirüs salgını bir yılı aşkın zamandır etkisini şiddetli bir şekilde sürdürürken dünya genelinde resmî verilere göre yaklaşık iki milyon kişi hayatını kaybetti. Türkiye’de ise bugün (12 Ocak 2021) itibariyle koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden kişi sayısı yine resmî açıklamalara göre 22 bin 981.
Farklı firmaların koronavirüs aşısı geliştirmesi ve bu aşıların kademeli olarak uygulanmaya başlamasıyla salgınla mücadelede de farklı bir döneme girilecek. İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği Eğitim Sorumlusu ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) Covid-19 İzleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Özgür Karcıoğlu, salgının bundan sonraki seyrini, acil servisler ve sağlık sistemi üzerinde oluşturduğu yükü Medyascope’a anlattı.
“Kronik olduğu için ertelenen bakımlar yaşamı tehdit edebilecek acil durumlara davetiye çıkarmktadır”
Türkiye’deki sağlık sisteminin salgından önce de büyük bir hasta yoğunluğu ile mücadele ettiğini belirten Prof. Dr. Karcıoğlu, sağlık emekçilerinin yeni koşullara kolayca adapte olabildiğini söylerken en büyük sıkıntının koronavirüse yakalanmayan ancak durumu ağır olan diğer hastalarda görülebileceğinin altını çizdi. “Kronik olduğu için ertelenen bakım ve izlemler yaşamı tehdit edebilecek acil durumlara davetiye çıkarmaktadır” diyen Karcıoğlu, bu kişilerin tedavilerinin aksamasının en büyük sebebinin ise hekim ve sağlık çalışanlarının, artan koronavirüs vakaları nedeniyle ana branşları dışında koronavirüs poliklinik, servis ve yoğun bakımlarında çalışması olduğunu söyledi.
“Teması azaltmak için hastanelerde alınan bazı önlemler tedavileri aksatabiliyor”
Karcıoğlu, hastane ile hekim arasındaki ilişkilerin de zaman zaman tedavilerin aksamasına yol açtığını belirtirken teması azaltma çabasıyla hastanelerde yapılan cihaz değişikliklerinin yanı sıra, aynı nedenle hastalarla ilgilenen hekimlerin değiştirilmesinin tedavilerde aksamaya sebep olduğunu belirtti.
“Koronavirüs hastalarının yüzde 2 ila 3’ünde ölüm görülüyor”
Prof. Dr. Özgür Karcıoğlu, koronavirüsün insanlar üzerinde bıraktığı hasarı ise şu şekilde açıkladı: “COVID-19 doğrudan veya dolaylı olarak organ sistemleri üzerinde hasar ve komplikasyonlara yol açabilir. Tüm olguların ancak yüzde 20 kadarında tanı sırasında semptomatik (şiddetli) hastalık, yüzde 5 kadarında kritik hastalık ve yüzde 2 ila 3 ‘ünde ölüm görülmektedir.”
“Hastanelerdeki organizasyon yetersizliği personel arasında huzursuzluğa yol açıyor”
Karcıoğlu, sağlık çalışanları ve koronavirüs hastaları üzerindeki olumsuz etkiyi artıran unsurlardan bir diğerinin de hastane organizasyonlarındaki yetersizlikler olduğunu söyledi. Bu bağlamda “Test ve izlem süreçlerinin iyi organize edilmemesi, sadece PCR örneği aldırmak veya basit bir konuyu danışmak için gelen kişilerin ağır hastalarla yakın mesafede karşılaşmaları, bulaşın artması riskini getirmiştir” diyen Karcıoğlu’na göre, yatış zorlukları da hastane personelinin hangi hastadan sorumlu olduğunu belirsiz hale getirdi ve bu kafa karışıklığı personel arasında huzursuzluğa yol açtı.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Bilim Kurulu daha katılımcı bir süreç sonunda belirlenmeliydi”
Koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında resmî yetkililer tarafından oluşturulan Bilim Kurulu’nun belirlenme yönteminin yanlış olduğunu savunan Karcıoğlu, böylesine önemli bir kurulun belirlenmesinde uzmanlık derneklerinin, sivil toplum kuruluşlarının, sendikaların, TTB ve hasta hakları dernekleri gibi kuruluşların da katkısı olması gerektiğini belirtti. Karcıoğlu’na göre verilerin paylaşımının şeffaf olmaması, hem sağlık sistemi hem de toplum üzerinde oldukça olumsuz sonuçlara yol açtı.
“Türkiye, dünyadaki son koronavirüs olgularını bildiren ülkelerden biri olacak”
Salgınla etkili bir mücadele için koronavirüs salgını ile ilişkisiz gibi görünen diğer branşlar ile de işbirliği yapılması gerektiğinin altını çizen Karcıoğlu, tam kitle bağışıklığı ortaya çıkana kadar salgının dünya genelinde devam edeceğini söyledi. Karcıoğlu, nüfusun da önemli bir etmen olduğunu belirtirken dünyada aşılama yoluyla hastalığı daha yakın zamanda bitirebilecek ülkelerin Kanada, Yeni Zelanda, Tayvan, Hong Kong ve Norveç olacağını, ABD, İngiltere, Hindistan, Rusya, Brezilya ve Türkiye gibi ülkelerin ise son olguları bildirecek ülkeler olduğunu ileri sürdü.
