Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

10 Ekim Katliamı Davası Avukat Komisyonu, “kasten ihmali davranışla insan öldürme” ve “görevi kötüye kullanma” suçları işlendiği iddiasıyla dönemin Gaziantep Emniyet Müdürlüğü görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu

10 Ekim Katliamı Davası Avukat Komisyonu, 2015 yılında Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’nde görevli bulunan ve katliam öncesindeki sorumluluklarını yerine getirmediği iddia edilen tüm sorumlular hakkında Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 83. maddesinde düzenlenen “kasten ihmali davranışla insan öldürme”, TCK’nın 281. maddesinde yer alan “suç delillerini yok etme” ve TCK’nın 257. maddesindeki “görevi kötüye kullanma” suçlarının işlendiği gerekçesiyle soruşturma yapılması için suç duyurusunda bulundu.

Sonradan ortaya çıkan dokuz klasördeki bilgiler soruşturmanın seyrini değiştirdi

Suç duyurusuna gerekçe olarak, iddianamede yer almayan ve daha sonra ortaya çıkan dokuz klasördeki bazı bilgiler gösterildi. 10 Ekim Ankara Garı katliamı davası iki dosya halinde yürütülürken, firari sanıklar hakkında açılan dava henüz sonuçlanmadı. Bu dava açıldıktan dört sene sonra, 2019’un Kasım ayında, üç soruşturma savcısından biri gidince mahkemeye sunulmayan ve iddianameye girmeyen dokuz klasör ortaya çıkmıştı. 

Davanın müdahil avukatlarından Murat Kemal Gündüz, bu klasörde yer alan bilgileri Medyascope’a şöyle anlatmıştı: “Katliamdan 11 gün önce, 30 Eylül 2015’te dosyanın sanıklarından canlı bombayı Ankara’ya getiren kişi olan Yakub Şahin, kamyonet kullanırken Gaziantep-Nizip yolunda bir gübreciden 2 bin TL değerinde amonyum nitrat almak istiyor. Satıcı şüphelenip kimlik görmek istiyor. Bunun üzerine parayı geri alıp kaçıyorlar. Satıcı ihbarda bulunuyor. Polis de gelip dükkâna ve kameralara bakıyor. Yakub Şahin, plakasına kadar tespit ediliyor. Gaziantep’teki Terörle Mücadele İstihbarat Şubesi’ne bildiriliyor. 1 Ekim 2015 tarihinde, Nizip Emniyet Müdürlüğü, Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’ne ‘Bu şahıslar, bomba yapımında kullanılan amonyum nitrat alma teşebbüsünde bulunmuşlardır’ diyor. Şüphelilerin bağlantılarının araştırılmasını istiyorlar.”

Avukat Murat Kemal Gündüz

“İhbar dikkate alınsaydı belki de 10 Ekim katliamı yaşanmayacaktı”

10 Ekim Katliamı Davası Avukat Komisyonu, suç duyurusunu yazılı bir açıklama ile detaylandırdı. Komisyonun bugünkü açıklamasına göre Gaziantep Emniyeti bu ihbar ve Yakub Şahin hakkında hiçbir işlem yapmadı. Açıklamada şu bilgilere yer verildi:

Üstelik dava dosyasında bulunan ve katliama dair İçişleri Bakanlığı Mülkiye müfettişleri tarafından hazırlanan rapora göre Yakub Şahin hakkında o dönem iletişim tespiti kararı bulunmaktadır. Yani aynı esnada Yakub Şahin, Gaziantep Emniyet Müdürlüğü tarafından bilinmekte ve izlenmektedir. Dolayısıyla Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’nün hakkında ihbar bulunan, kimliğini ve faaliyetlerini bildiği ve izlediği Yakub Şahin hakkında hiçbir işlem yapmaması açıkça suç teşkil etmektedir. Nitekim hakkındaki ihbar dikkate alınarak Yakub Şahin yakalansaydı 10 Ekim Ankara katliamı belki de hiç yaşanmayacaktı.”

“Katliama yol veren kamu görevlileri var”

Komisyonun açıklamasında katliamı görmezden gelen kamu görevlileri olduğu vurgulanırken “Soruşturmanın en başından bu yana, katliamı gerçekleştirenlerin sadece mahkemede yargılananlardan ibaret olmadığını, katillerin katliam faillerine yardım eden, yol veren ve görmezlikten gelen kamu görevlileri sayesinde bu kadar rahat bir şekilde katliamlar gerçekleştirdiklerini söyledik, söylemeye devam ediyoruz. Nitekim bu olay, bu iddiamızın en somut örneklerinden biri olup, bugüne kadar hiçbir kamu görevlisinin bu katliamdan dolayı yargılanmaması ise maalesef dava dosyasından da tespit ettiğimiz üzere IŞİD’lilere farklı hukuk uygulayan yargı pratiğinin bir başka tezahürüdür” denildi.

Davada son durum

10 Ekim 2015 tarihinde yaşanan gar saldırısının ardından yürütülen yaklaşık bir yıllık soruşturma sürecinin sonunda 10 Ekim Ankara Garı Katliamı davası başladı. Dava iki dosya halinde yürütülüyordu. Tutukluların yargılandığı ana dosyada saldırıyla ilgili 20’si tutuklu 36 kişi hakkında dava açıldı. Davanın savcısı Adnan Gümüş, 12 Haziran 2018 tarihindeki duruşmada 55 sayfalık esas hakkındaki görüşünü açıkladı. 3 Ağustos 2018 tarihinde ise yaklaşık iki sene devam eden davada karar açıklandı. Mahkeme heyeti, dokuz sanığa “anayasal düzeni ihlal” suçundan birer kez, “kasten öldürme” suçundan da 100’er kez olmak üzere toplam 101’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi.

Ana davanın yanı sıra ikinci bir dava da firari sanıklar için açıldı. Beş yıldır devam eden bu davada ise 16’sı firari ve biri tutuklu olmak üzere toplam 17 sanık yargılanıyor. Ancak firari sanıklar yönünden devam eden bu davanın 15 Aralık 2020 tarihinde görülen sekizinci duruşmasında, davayı beş yıldır inceleyen hâkim, Yargıtay üyeliğine atandığı için davadan alındı. Mahkeme başkanı ve savcı ayrılınca kalan heyet içinde dosyayı uzun zamandır bilen iki üye ile son duruşmada yeni bir heyet oluşturuldu. Ancak bu iki üye de 24 Aralık 2020 tarihli Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) kararnamesi ile görevden alındı. Davanın bir sonraki duruşması 10 Mart 2021 tarihinde görülecek. Bu duruşmada dosyayla ilgilenecek yeni heyet belli olacak.

“Bu dava gözden çıkarıldı gibi görünüyor”

Avukat Murat Kemal Gündüz, yeni gelen heyetin dosyaya hakim olabilmesinin mümkün olmadığını belirterek, kamusal sorumluluğu ortaya çıkaracak istihbarati bilgilerin mahkeme ile paylaşılmadığını söylemiş ve “Bu dava gözden çıkarıldı gibi görünüyor” demişti.

Ne olmuştu?

10 Ekim 2015 günü Ankara Ulus’taki Ankara Garı önünde Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından organize edilen “Emek, Barış ve Demokrasi” mitingine düzenlenen canlı bomba saldırısı sonucunda 103 insan yaşamını yitirdi, yüzlerce kişi ise yaralandı. İki canlı bomba tarafından yapılan bu katliamı IŞİD üstlenirken saldırı kayıtlara, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kanlı bombalı saldırısı olarak geçti. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.