Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

“COVID-19 Tedavisinin Ekonomik Yükü Araştırması”nın sonuçları açıklandı – “Mücadele ile geçen bir yıl bizlere çok büyük bir ekonomik yük bıraktı fakat asıl etkilerini uzun vadede göreceğiz”

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ve Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’nin birlikte yürüttüğü “COVID-19 Tedavisinin Ekonomik Yükü Araştırması” sonuçları açıklandı. Araştırma sonuçlarına göre, koronavirüsün Türkiye’nin sağlık ekonomisine 12 aylık toplam yükü 3,7 milyar lirayı geçti. Dolaylı maliyetler de hesaba katılınca koronavirüsün sağlık sistemi üzerindeki yükü bu rakamın çok üzerinde. 

Türkiye’de ilk kez yapılan, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ve Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından Gilead’ın desteğiyle yürütülen “COVID-19 Tedavisinin Ekonomik Yükü’’ araştırmasının sonuçları 12 Mart Cuma günü Saat 10:00’da düzenlenen çevrimiçi toplantı ile açıklandı. Araştırmada, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 16 Mart ile 31 Temmuz 2020 tarihleri arasında tedavi gören bin 56 koronavirüs hastasının gerçek hasta verilerinden yola çıkılarak, Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı hasta verileri ve hasta başına düşen test, tanı, tedavi harcamaları değerlendirildi. Araştırmaya göre, koronavirüsün direkt tıbbi maliyeti, Türkiye’nin sağlık faturasına 1 yılda 3,7 milyar liralık ek yük getirdi. 

Türkiye’de ilk kez yapılan bu araştırmanın sonuçlarını, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fehmi Tabak ve Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Simten Malhan açıkladı. 

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fehmi Tabak, Araştırmanın, koronavirüsün Türkiye’nin sağlık sistemine getirdiği planlanmamış maliyeti göstermesi açısından çok önemli bir çalışma olduğuna inanıyorum” dedi. Bu araştırmanın yalnızca direkt tıbbi maliyetlere odaklandığını ve bu sonuçların buzdağının görünen yüzü olduğunu söyleyen Prof. Dr. Fehmi Tabak, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Dolaylı maliyetlerin daha da artmasını önlemek için koronavirüsün sağlık sistemine yükünü hafifletmemiz gerekiyor. İlk adım elbette aşılama. Sistem üzerindeki yükü hafifletmek için hastanede yatış sürelerinin kısaltılması ve hastaların en kısa sürede taburcu olmalarının sağlanması bir diğer önemli öncelik olmalı. Pandemi sürecinde hekim kontrollerinin ertelemesi gibi nedenlerle hepatit gibi birçok bulaşıcı hastalığın taraması yapılamadı. Bir örnek vermek gerekirse, Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2020 yılında Türkiye’de HIV tanısı alan kişi sayısı 2019 yılına kıyasla yüzde 62 azaldı. Dolayısıyla koronavirüsün önümüzdeki yıllarda toplum sağlığı ve sağlık sistemine uzun vadeli yükünün görünenden çok daha yüksek olduğunu görebiliriz.”

“Koronavirüsün Türkiye’ye ekonomik yükü, bu araştırmada hesaplanandan çok daha fazla”

Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Simten Malhan da, araştırmanın yöntemini şöyle anlattı: 

“Araştırmayı yürütürken, koronavirüs hastalığının Türkiye sağlık sistemine olan ek maliyetini ortaya koymak için sadece test, tanı, tedavi, ilaç gibi direkt tıbbi maliyetler dikkate alındı. Önce hasta başı direkt tıbbi maliyetler bulundu, sonrasında koronavirüs tanısı alan tüm hastalara genellendi. Hasta başı direkt tıbbi maliyetleri hesaplamak için, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nin gerçek hasta verileri ve Türkiye’ye genellemek için Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan günlük koronavirüs hasta verileri kullanıldı. Tüm dünyada olduğu gibi hastalık hakkındaki belirsizlik, kişilerde gösterdiği farklı etkiler, organ tutulumları ve hastalığın şiddeti pek çok dolaylı maliyete de neden oluyor. Ölüm, sakatlık ve işgücü kaybı oldukça önemli bir hastalık yükü olarak kabul ediliyor. Bu maliyetler de göz önüne alınırsa koronavirüsün sağlık alanında Türkiye’ye ekonomik yükünün bu araştırmada hesaplanandan çok daha fazla olduğu görülecektir.”

Araştırmanın sonuçlarına göre, 11 aylık sürede toplam 2 milyon 477 bin 463 hasta, yatarak ve ayaktan tedavi gördü. Bu hastaların ülkemize direkt tıbbi maliyeti toplam 3 milyar 433 bin TL oldu. 11 aylık verilerden yola çıkılarak koronavirüsün 12 aylık direkt tıbbi maliyet yükü ise tahmini 3 milyar 745 bin TL olarak hesaplandı. Maliyet yükü araştırması yapılırken sadece test, tanı, tedavi, ilaç gibi direkt tıbbı maliyetler dikkate alındı.

Araştırmanın diğer bulguları ise şu şekilde: 

  • Araştırma için verileri değerlendirilen 1.056 hastanın; yüzde 55’i erkek yüzde 45’i kadındı.
  • Hastaların ortalama yaşı 56,6 olarak belirlendi.
  • Sadece serviste sağlık hizmeti tamamlayanların oranı yüzde 84,6, yoğun bakımda yatanların oranı yüzde 15,4 oldu.
  • Hastaneye başvuranların hastalık şiddetleri asemptomatik yüzde 5,9, hafif yüzde 17, orta yüzde 41,2 ve şiddetli yüzde 36 oranlarında tespit edildi.
  • Hastalığın şiddeti arttıkça maliyetlerin de arttığı tespit edildi. Şiddetli koronavirüs hastalarında ortalama maliyetler, belirti göstermeyen, hafif şiddetli ve orta derece şiddetli koronavirüs maliyetlerinden çok daha yüksek gerçekleşti.
  • Orta şiddetteki hastaların, hastanede ortalama 8,6 gün kaldığı, bu sürenin 51 güne kadar uzadığı görüldü. Orta şiddetteki bir hastanın ortalama maliyeti 8 bin 791 lira olarak hesaplandı.
  • Hastalığı şiddetli geçiren hastaların ortalama yatış gün sayısı 10,8 gün oldu. Bu hastaların yoğun bakım tedavi süresinin 93 güne kadar uzadığı gözlendi. Bu hastaların ortalama hasta maliyeti 13 bin 406 lira olarak hesaplandı.
  • Oksijen tedavisi ile birlikte yoğun bakım hizmeti de alan şiddetli hastaların ortalama yatış gün sayısı 17,3 gün oldu. Bu hastaların ortalama hasta maliyeti ise 30 bin 257 lira olarak hesaplandı.
  • Hastaların yüzde 43’ünde eşlik eden hastalıklar bulunmakla birlikte, bu hastalıklar arasında ilk sırada yüzde 23,9 oranında hipertansiyon, sonrasında sırasıyla yüzde 13,6 diyabet, yüzde 9,1 astım, yüzde  8,1 iskemik kalp hastalığı ve yüzde 7,6 kanser olduğu tespit edildi.
  • Hastaneye yatan tüm hastalar arasında ölüm oranı yüzde 9,5 olarak tespit edildi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.