Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Minneapolis kentinde siyah ABD vatandaşı George Floyd’u öldürmek ile suçlanan eski polis memuru Derek Chauvin’in yargılandığı davada karar açıklandı. Jüri, Chauvin’i cinayet ve kasten adam öldürmekten suçlu buldu. Böylece Minnesota tarihinde ilk defa beyaz bir polis, bir siyahı öldürmekten sorumlu tutuldu.
Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) siyah Amerikalı George Floyd’un 25 Mayıs 2020 tarihinde öldürülmesiyle ilgili davada eski polis memuru Derek Chauvin, hakkındaki üç suçlamanın tamamından suçlu bulundu. İki gün süren müzakerelerin ardından kararlarını açıklayan jüri üyeleri, Chauvin’i ikinci ve üçüncü derece cinayet ve kasten adam öldürmekten suçlu buldu.
WATCH: Derek Chauvin declared guilty on all counts of murder and manslaughter in George Floyd's death. https://t.co/olDOHgU9BV pic.twitter.com/bw6gKPqo4q
— NBC News (@NBCNews) April 20, 2021
Minneapolis’teki Hennepin Bölge Mahkemesi’nde yaklaşık dört haftadır devam eden duruşmaların sona ermesi ile toplanan 12 kişilik jüri, iki gün süren istişarelerden sonra kararını açıkladı.
Yargıç Peter Cahill tarafından okunan jüri kararında Chauvin, kendisine yöneltilen ikinci ve üçüncü dereceden cinayet ve ikinci dereceden kasten adam öldürme suçlamalarının tümünden suçlu bulundu. Yargıcın kararı açıklamasından sonra hakkındaki kefalet kaldırılan Chauvin gözaltına alındı.
Yargıç Cahill, Chauvin’in alacağı hapis cezasının iki ay sonra belirleneceğini duyurdu. Chauvin’e ABD yasalarına göre, ikinci derece cinayetten en çok 40 yıl, üçüncü derece cinayetten en çok 25 yıl, ikinci derece kasten adam öldürme suçundan ise 10 yıl hapis veya 20 bin dolar para cezası verilebilecek.
29 Mart’tan beri devam eden davada jüri toplam 45 tanığı, polis yetkililerini ve tıp uzmanlarını dinlemiş, savcılık ve savunma makamları 19 Nisan günü kapanış konuşmalarını yapmıştı. Derek Chauvin ise ABD Anayasası’nın 5. maddesine dayanarak davada ifade vermek istemediğini beyan etmişti.
Davada ifadesine başvurulan doktorlar, Floyd’un oksijen yetersizliği sebebiyle öldüğünü vurgulayarak sağlık sorunlarından dolayı hayatını kaybettiğine yönelik söylentileri reddetmişti. Chauvin’in avukatları ise Floyd’un nefes alamamasının sebebinin aşırı dozda aldığı bir ağrı kesici olduğunu öne sürmüştü.
Davada görgü tanığı olarak dinlenen Minneapolis Polis Departmanı Cinayet Masası Şefi Richard Zimmerman, olay esnasında Floyd’un ensesine dizle basılmasını “ölümcül bir güç” olarak yorumlamıştı.
Karar sevinç çığlıkları ile karşılandı
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Kentte olası bir gerginlik yaşanması ihtimaline karşı kararın açıklanmadan önce mahkemenin çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alınmış ve mahkeme binası dikenli teller ile çevrilmişti. Ulusal Muhafız Ordusu ise Minneapolis’te 3 binden fazla askerin görevlendirildiğini açıklamıştı.
Jüri, Chauvin’i suçlu bulduğu kararı açıkladıktan sonra mahkeme salonu dışında ve Floyd’un öldürüldüğü yerde toplananlar sevinç çığlıkları attı.
In George Floyd Square, one woman is praying as the city awaits a verdict in the #DerekChauvinTrial. The square is filled with media and the handful of activists who have more or less taken up residence here since Floyd was killers pic.twitter.com/YVHNVLPIEn
— N'dea Yancey-Bragg (@NdeaYanceyBragg) April 20, 2021
Floyd ailesinin avukatı Ben Crump kararın ardından sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, bunun ABD tarihinde bir dönüm noktası olduğunu söyledi ve “Acı şekilde kazanılmış adalet sonunda geldi. Bu yasa uygulayıcıların eylemlerinden sorumlu tutulmaları gerektiğine dair net bir mesaj veriyor” dedi.
GUILTY! Painfully earned justice has finally arrived for George Floyd’s family. This verdict is a turning point in history and sends a clear message on the need for accountability of law enforcement. Justice for Black America is justice for all of America!
— Ben Crump (@AttorneyCrump) April 20, 2021
Floyd’un ailesi ise kararın ardından rahatladıklarını söyledi. Floyd’un erkek kardeşi Philonise Floyd, ‘‘Bugün tekrar nefes alabiliyoruz’’ derken diğer erkek kardeş Terrence Floyd, ‘‘Büyükannem, annem, teyzelerim tarih yazılan bu anı görebildiler, bunun için minnettarım’’ diye konuştu.
George Floyd’s family watched the reading of the verdict in the Derek Chauvin trial from their home in Houston: https://t.co/WXD1mCjIgH pic.twitter.com/TOC2wzipam
— Eyewitness News (@ABC7NY) April 20, 2021
ABD Başkanı Joe Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris de Floyd’un ailesi ile bir telefon görüşmesi yaptı. Biden telefon görüşmesinde, “Hepimiz çokça rahatladık” dedi ve aileyi başkanlık uçağı ile Beyaz Saray’a getireceklerinin sözünü verdi.
President Biden and VP Harris call the Floyd family after the GUILTY verdict! Thank you @POTUS & @VP for your support! We hope that we can count on you for the police reform we NEED in America! ✊🏾 pic.twitter.com/cg4V2D5tlI
— Ben Crump (@AttorneyCrump) April 20, 2021
Demokrat Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi de kararın ardından, “Hayatını adalete feda ettiğin için teşekkürler George Floyd. Senin sayende ve dünyanın her yerinden adalet için sokağa çıkan binlerce, milyonlarca insan sayesinde, adın her zaman adaletle eşanlamlı olacak” mesajını paylaştı.
Today is a solemn day in America. Join me and my colleagues at the United States Capitol as we stand in solidarity after the Derek Chauvin murder trial verdict is announced. https://t.co/cDqszBZCle
— Nancy Pelosi (@SpeakerPelosi) April 20, 2021
Minnesota Valisi Tim Waltz da açıklama yapan kişiler arasındaydı. Waltz şöyle konuştu: “Dava sona erdi ancak işimiz daha yeni başlıyor. Dünya 25 Mayıs 2020’de George Floyd’un boynunda bir diz ile dokuz dakika boyunca öldürülmesini izledi. Binlerce Minnesotalı, Floyd’un ölümünün ardından geçen yaz sokaklarda yürüdü, bu kişiler küresel bir harekete ilham oldu. Bu insanların birçoğu Floyd’u tanımıyordu, onlar Floyd’un insanlığına değer verdiler. Yaşananların yanlış olduğunu biliyorlardı, değişim ve adalet talep ettiler.”
Minnesota Gov. Walz calls the conviction of Derek Chauvin in the killing of George Floyd an "important step forward for justice." https://t.co/R3tcuLUPN1
— NBC News (@NBCNews) April 20, 2021
İngiltere Başbakanı Boris Johnson da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “George Floyd’un ölümü beni dehşete düşürmüştü ve bu kararı memnuniyet ile karşılıyorum. Bu gece düşüncelerim George Floyd’un ailesi ve arkadaşları ile” dedi.
I was appalled by the death of George Floyd and welcome this verdict.
— Boris Johnson (@BorisJohnson) April 20, 2021
My thoughts tonight are with George Floyd’s family and friends.
Eski ABD Başkanı Barack Obama ise alınan karara yönelik paylaştığı mesajında jürinin doğru olanı yaptığını söyledi. Michelle Obama ile ortak bir yazı kaleme alan Obama, “Gerçek adalet, Amerikalılar’ın siyahların her gün farklı muamele gördüğünü ve milyonlarca kişinin polis ile bir dahaki temaslarının aslında son temasları olabileceği korkusuyla yaşadıklarını anlamasını gerektirir. Michelle ve ben, Floyd ailesine huzur bulmaları umuduyla iyi dileklerimizi iletiyoruz” dedi.
Today, a jury did the right thing. But true justice requires much more. Michelle and I send our prayers to the Floyd family, and we stand with all those who are committed to guaranteeing every American the full measure of justice that George and so many others have been denied. pic.twitter.com/mihZQHqACV
— Barack Obama (@BarackObama) April 20, 2021
Biden ve Harris toplantıda George Floyd hakkında konuştu
Live: President Biden and Vice President Harris address the nation on the verdict in the trial of Derek Chauvin. https://t.co/wNeoPOcvwM
— The White House (@WhiteHouse) April 20, 2021
Beyaz Saray’da açıklamalarda bulunan Kamala Harris, ABD Kongresi üyelerinden polis gücünde reformu öngören George Floyd yasasını onaylamalarını istedi. Harris, “Ülkemizdeki siyah Amerikalılar, özellikle de siyah erkekler insan gibi muamele görmediler. Siyah erkeklerin hayatlarına değer verilmelidir. Hepimiz George Floyd’un mirasının bir parçasıyız ve şu anki işimiz onu onurlandırmak” diye konuştu.
Biden: “Sistematik ırkçılık, ulusumuzun ruhunda kara bir lekedir”
Başkan Joe Biden da basın toplantısındaki açıklamasında, “Sistematik ırkçılık ulusumuzun ruhunda kara bir leke, siyah Amerikalılar’ın boynundaki dizdir. Siyah ve kahverengi Amerikalılar’ın her gün yaşadığı derin korku, travma, acı ve yorgunluk bugünkü karar ileriye doğru bir adımdır” dedi.
Kararın ardından George Floyd’un ailesi ile de irtibata geçtiğini belirten Biden, “Hiçbir şey kardeşlerini, babalarını geri getiremez ancak bu karar Amerika’da adalet yürüyüşü için atılan dev bir adım” açıklamasını yaptı.
This can be a giant step forward in the march toward justice in America. pic.twitter.com/IUjvgxZfaT
— President Biden (@POTUS) April 21, 2021
Floyd’un öldürülmesinin gündüz gözüyle işlenmiş bir cinayet olduğunu söyleyen ve ülkede 1960’lardan bu yana en geniş protestolara yol açtığını belirten Biden, sözlerine şöyle devam etti: “‘Nefes alamıyorum!’ Bunlar George Floyd’un son sözleriydi. Bu sözlerin onunla ölmesine izin veremeyiz. Bu seslere kulak vermeye devam etmeliyiz. Bu ülkedeki gidişatı değiştirmeye başlama şansımız var. Hâlâ yapacak işimiz var. Hâlâ sistemi yeniden şekillendirmemiz gerekiyor. Şu anda hassas duyguları sömürmek isteyenler, sosyal adaletle ilgilenmeyen ajitatörler ve aşırılık yanlıları var. Onların muvaffak olmalarına izin veremeyiz.”
George Floyd hayatını nasıl kaybetmişti?
46 yaşındaki George Floyd, 25 Mayıs 2020 tarihinde dolandırıcılık şüphesiyle Minnesota eyaletinin Minneapolis kentinde gözaltına alınmıştı.
İhbar üzerine Floyd’u kelepçeleyen ve yüz üstü yatıran polis memuru Derek Chauvin, dokuz dakika 29 saniye boyunca Floyd’un boynuna diziyle bastırmış ve bu süre içinde Floyd, dakikalarca “Nefes alamıyorum” demişti.
Olay yerine gelen sağlık ekiplerince hastaneye kaldırılan fakat hayatını kaybeden Floyd’un görüntüleri sosyal medyada büyük tepki toplamıştı. Bunun üzerine Minneapolis’te başlayıp bütün ABD’ye yayılan #BlackLivesMatter (Siyah hayatlar değerlidir) hareketi kapsamında, ülkede siyahlara karşı yıllardır süren kurumsal ırkçılığa karşı şiddetli protestolar başlamıştı.
Derleyen: Senem Görür