Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Yargıtay, Muş-Vartinis Köyü katliamının failini 28 yıl sonra belirledi – Muş Barosu Başkanı Kadir Karaçelik: “Yargıtay kararı, karanlık bir dönemin perdesini araladı, bu anlamda önemli”

Muş’un Korkuteli ilçesine bağlı Vartinis (Altınova) Köyü’nde 1993’te aynı aileden yedisi çocuk dokuz kişinin yakılarak öldürüldüğü katliamın failini 28 yıl aradan sonra Yargıtay 1. Ceza Dairesi belirlerken davayı takip eden Muş Barosu Başkanı Kadir Karaçelik, Yargıtay’ın kararının karanlık bir dönemin perdesini aralamak bakımından önemli olduğunu söyledi. Karaçelik, davada 30 yıllık zamanaşımının 23 Ekim 2023’te dolacağını hatırlatarak, “Yargıtay, Nazi Almanyası’nda bile eşine rastlanmayan vahşi katliamın failini göstererek karanlık bir dönemin perdesini araladı. Ama dokuz kez ağırlaştırılmış hapis cezası istenen bir sanık için sadece yurtdışına çıkma yasağı vermesi ayrı bir tartışma konusudur” dedi.


Muş Barosu Başkanı Kadir Karaçelik, dava dosyasına göre, 2 Ekim 1993 tarihinde bir örgüt mensubunun yer göstermesi için bölgeye getirilmesi sırasında çatışma çıktığını ve çatışmada bir astsubayın yaşamını yitirdiğini, ardından köye gelen dönemin Hasköy İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Bülent Karaoğlu’nun bütün köylüleri meydanda toplayıp köyü yakacağını söylediğini belirtti. 3 Ekim gecesi köye gelen beş askeri birliğin, hem köylülerin hem de askerlerin ifadelerine göre evleri, ahırları ve otları ateşe verdiğini söyleyen Karaçelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Önce köylüler yaktı diye dava açtılar, DGM köylüler için beraat verdi”

“Yangında evleri ateşe verilen ve dışarı çıkamayan Öğüt ailesinden yedisi çocuk dokuz kişi yanarak yaşamını yitiriyor. Daha sonra bir tutanak tutulup, köyde çatışma çıktığı ve çatışma sonucu silah ve mühimmat ele geçirildiği belirtiliyor. Dört askerin imzasını taşıyan tutanaktan sonra savcılık soruşturma açıyor ve dokuz köylüye, ‘kasten adam öldürmek ve örgüte yardım ve yataklık yapmak’ suçlarından işlem yapılıp dosya görevsizlik kararı verilerek Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi’ne (DGM) gönderiliyor. Dönemin Diyarbakır DGM’si de bu suçlamalardan köylülere beraat veriyor. Öğüt ailesinden o gece misafirlikte olduğu için kurtulan tek kişi, birkaç kez sorumluların ortaya çıkarılıp cezalandırılması için girişimlerde bulunuyor ama sonuç alamıyor. Çünkü şikayetlerde bulunurken, o da aynı sonu yaşayacağı şeklinde tehdit ediliyor.”

“Dosya yıllarca mahkemeler arasında gidip geldi, 2006’da beraat kararı çıktı”

2003 yılında Bitlis Barosu Başkanı ve başka bir avukatın konu ile ilgili Korkuteli Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe verdiklerini belirten Karaçelik, süreci şöyle anlattı: “Avukat arkadaşlarının başvurusu ile süreç yeniden canlanıyor. Dosya bu kez Elazığ Askeri Savcılığına gönderiliyor. Dosya, Elazığ ve Korkuteli arasında uzun yıllar gidip geliyor. Soruşturma izni verilmesi ile soruşturma, 2013 yılında askeri vesayet tartışmalarının yapıldığı dönemde davaya dönüşüyor. Operasyona katılan birlik komutanlarına, ‘kasten insan öldürmeye azmettirmek’ suçundan dava açıldı. Muş Ağır Ceza Mahkemesi, hiçbir talep ve şart oluşmadan güvenlik gerekçesiyle davaya Kırıkkale’ye nakletti. Kırıkkale’deki mahkeme de 1 Mart 2016 tarihinde sanıklar için beraat kararı verdi.”


“Karar, karanlık dönemin perdesini aralaması bakımından önemlidir”

Dosyanın üzerindeki, “zamanaşımına az kaldığı” notuna rağmen Yargıtay 1. Ceza Dairesi, nisan ayının sonunda kararını vererek, dosyayı kısmen onadığını belirten Karaçelik, “Yargıtay verdiği karar ile aslında 28 yıl sonra Nazi Almanyası’nda bile eşine rastlanmayan vahşi katliamın failini gösterdi ve yüzbaşıyı sorumlu tuttu. Yargıtay kararı, 1990’lı yıllarda insan hakları ihlallerinin yoğunlukta yaşandığı karanlık bir dönemin perdesini aralamak konusunda önemlidir. Ama diğer taraftan dokuz kez ağırlaştırılmış hapis cezası istenen bir sanık için sadece yurtdışına çıkma yasağı vermesi ayrı bir tartışma konusudur. Bu davada cezasızlık politikasının bütün pratiklerini yaşadık. Umudumuz zamanaşımı dolmadan adil bir karar çıkmasıdır” dedi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.