Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Türk Tabipleri Birliği, tam kapanma önlemlerini ve açılma politikalarını değerlendirdi: “Aç-kapa politikaları ile salgınla mücadele edilmez”

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Pandemi Çalışma Grubu, koronavirüs salgını kapsamında 17 Mayıs’tan itibaren hayata geçirilmesi planlanan “açılma dönemini” değerlendirmek için bugün (10 Mayıs) çevrimiçi bir toplantı düzenledi. Toplantıya TTB Merkez Konseyi ve Pandemi Çalışma Grubu üyeleri, TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Dr. Aslı Davas, Dr. Tomris Cesuroğlu, Dr. Melek Demir ve Prof. Dr. Esin Şenol katıldı. 

TTB’nin “Aç-Kapa Politikaları ile Salgınla Mücadele Olmaz; Çarklar Dönerken Bulaş Zinciri Kırılamaz!” başlıklı basın açıklamasını okuyan TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı, tedbirlerdeki temel amacın bulaş zincirini kırmak olduğunu söyledi. Fincancı, 29 Nisan’da başlayan ve 17 Mayıs’a kadar sürecek “tam kapanma” tedbirlerinin ise çarkları durdurmadığını ve fabrikalar gibi bulaş riski yüksek toplu alanlar kapatılmadığı için bulaş zincirini kırma şansı olmadığını belirtti. Fincancı, salgın ile mücadelede uluslararası sağlık otoritelerince dile getirilen toplumsal önlemleri ise şöyle sıraladı:

  • Toplu katılım olan ve özellikle kapalı ortamlardaki etkinliklerin ve toplantıların sınırlandırılması, 
  • Toplu yaşam alanlarının kısıtlanması, 
  • Kapalı ortamların sınırlandırılması, kapalı ortamlardaki kişi sayısı ve geçirilen sürenin kısıtlanması,
  • Toplu ulaşımdaki sınırlamalar,
  • Seyahat sınırlamaları, 
  • Zorunlu üretim dışında üretimin durdurulması, zorunlu üretime yönelik gereksinimlerin asgariye indirilmesi,
  • Üniversitelerde yüz yüze eğitimin sınırlandırılması,
  • Sokakta kalabalıklaşmanın sınırlandırılması,
  • Hane içinde kalabalıklaşmanın sınırlandırılması,
  • Tüm sınırlamalara rağmen vaka sayıları kontrol altına alınamazsa lise, ortaokul ve ilkokul ve okul öncesi sıralaması ile yüz yüze eğitimin sınırlandırılması.

Fincancı, 29 Nisan’da başlayan “tam kapanma” sürecinde zorunlu olmayan üretime yönelik çarkların dönmesinden bir an bile vazgeçilmediğini belirterek, “Ölümler yüksek hızda devam ederken, sosyal cinayet tanımı sosyal kırım tanımına dönmüştür” diye konuştu.

“Temaslılara geçinecek desteği sağlayamadığımız için kimse temaslı olmak istemiyor”

Dr. Aslı Davas ise filyasyon uygulamasının salgının başından beri merkeze alınmadığını, hem açılma hem de kapanma kararlarının salgını alevlendirdiğini söyledi. Davas, sözlerine şöyle devam etti: “Sağlık Bakanlığı en kısa sürede filyasyon ekiplerini güçlendirmeli, test kapasitesini birinci basamakta yaygınlaştırmalı ve izole edeceği tüm yurttaşlara gerekli desteği sağlamalı. Buna özellikle vurgu yapıyorum çünkü birincisi test yapmıyoruz, temaslıları belirleyemiyoruz. İkincisi ,temaslılara geçinecek desteği sağlayamadığımız için kimse temaslı olmak istemiyor. Semptomatik veya asemptomatik bütün hastaları tespit edip uygun, insan onuruna yakışır şekilde onları ayırt etmenin olanaklarını sağlamazsak salgını durdurmamız hiçbir zaman mümkün değil.”

Dr. Esin Davutoğlu Şenol da sıtma ve romatizma tedavisinde kullanılan “hidroksiklorokin” adlı ilacın, TTB’nin tüm uyarılarına karşın Sağlık Bakanlığı tarafından tam bir yıl sonra geçen hafta tedavi rehberinden çıkarıldığını hatırlattı. Birçok koronavirüs hastasının bu ilacı kullandığına dikkat çeken Şenol, “Yan etki izlemi yaptınız mı? Bu insanlardan onam formu aldınız mı? Yan etkileri bildirmeleri konusunda cesaret verdiniz mi?” sorularını yöneltti.

Dr. Tomris Cesuroğlu da toplantıda yaptığı konuşmada “Salgın yönetimin geneline baktığımız zaman bütünlüklü, iyi planlanmış, öncelikleri net bir şekilde belirlenmiş bir strateji olmadığını görüyoruz” dedi. Okulların salgının yayılmasında önemli bir kaynak olmadığının bilimsel çalışmalarla ortaya konulduğunu hatırlatan Cesuroğlu, okul öncesi eğitim kurumlarının, ilkokulların, köy, belde okullarının ve özel eğitim kurumlarının tüm diğer sektörlerden önce öğretmenlerin hızla aşılanmasını da içeren önlemler alınarak açılması gerektiğini söyledi.

Derleyen: Sema Kızılarslan

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.