Belarus’ta sivil toplum kuruluşlarına (STK) yönelik yoğun baskı uygulanan “kara hafta” geride kaldı. Hükümetin STK’lara karşı yürüttüğü baskı ve tutuklama dalgası, toplu bir tasfiyenin parçası olarak yorumlandı. Ülkede istikrarsızlık, 2020 Ağustos’unda yapılan devlet başkanlığı seçimlerinden beri aralıksız devam ediyor.
Belarus’ta hükümet, sivil toplum kuruluşlarına (STK) yönelik geniş kapsamlı bir baskı ve tutuklama kampanyası başlattı. STK’lar tarafından “kara hafta” olarak adlandırılan bu süreçte, onlarca STK ve üyeleri çeşitli baskı ve tutuklamalarla karşı karşıya kaldı.
Baskı ve tutuklamalar, STK’ların niteliği gözetilmeksizin sürdürüldü. Siyasi mahkûmların hakları için mücadele eden kuruluşlardan tıbbi bakıma muhtaç insanlara fon sağlayanlara kadar neredeyse tüm STK’lar bu süreçte büyük zorluklarla karşılaştı.
Kamu sendikaları ve inisiyatifleri için örgütlenme konusunda yardımcı olan, güvenli ağ oluşturma ve uzaktan çalışma araçları sağlayan çevrimiçi platform Freeunion.online‘ın kurucusu Marina Vorobei, “Bu sivil toplumun tamamen tasfiyesidir. Sivil toplum kuruluşları Belarus’ta her zaman baskı altındaydı ancak bu baskınlar, tutuklama ve el koyma dalgası daha önce hiç görülmemişti” diye konuştu.
Belarus’taki birçok STK hükümetin bu tarz bir baskı kampanyası başlatacağının farkındaydı. Siyasi mahkûmlara mali ve hukuki yardım sağlayan Viasna İnsan Hakları Merkezi’nden Valentin Stefanovich geçen ay verdiği bir demeçte baskınlara, ceza davalarına maruz kaldıklarını ve hükümetten daha fazla baskı beklediklerini söylemişti.
Gözaltına alınmaktan endişe duyup duymadığı sorulduğunda Stefanovich, “Bugün ülkemizde herkes tutuklanabilir” diyerek şöyle konuşmuştu: “Örgütümüzün bir kısmı yurtdışına gitti. Böylece faaliyetlerimizi asla tamamen durduramayacaklar. Ama şahsen bana gelince, bu her an olabilir ve kaçmayı başaramayabilirim. Bu işler böyledir.”
Çarşamba günü (21 Temmuz) polis, aralarında 10 Viasna üyesinin de bulunduğu en az 14 insan hakları grubu, medya kuruluşu, STK ve yardım grubunun ofislerine ve evlerine baskın düzenledi. Stefanovich de tutuklananlar arasındaydı. Baskınlar ve tutuklamalar devam ederken son 10 günde 60’tan fazla arama uygulaması yapıldı.
Viasna İnsan Hakları Merkezi’nin yayımladığı açıklamada, “Bu baskınlar ve keyfi tutuklamalar, binlerce Belaruslu’nun barışçıl protestolarda sokaklara döküldüğü Ağustos 2020’deki tartışmalı devlet başkanlığı seçimlerinden bu yana devam eden insan hakları savunucularına, sivil toplum örgütlerine ve bağımsız medyaya yönelik baskının bir başka örneğidir” denildi.
Belarus’ta sivil topluma yönelik baskının boyutu Imena gibi kanserli ve diğer ölümcül hastalıklarla boğuşan çocuklar için ev, aile içi şiddet mağduru kadın ve çocuklara barınak, evsizlere yardım ve koronavirüs ile mücadele eden sağlık görevlilerine destek sağlamak gibi apolitik amaçlar güden kuruluşlara kadar uzanmış durumda.
Imena’nın kurucusu Katerina Sinyuk, “Zor durumdaki insanlara siyasi inançları ne olursa olsun yardım ediyoruz. Görüşlerinin veya yönelimlerinin ne olduğunu sormuyoruz. Hayır işlerinin amacı da bu” diyerek şimdiye kadar 50 binden fazla kişiye yardımcı olduklarını belirtti.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Derleyen: Gökalp Badak