Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Çin ve Tayvan arasındaki aşı savaşları: “Eğer Çin’den aşı alsaydık, bizim üzerimizde kontrol sağlarlardı”

Resmi olarak ülke statüsünde bulunmayan Tayvan’da yönetim, ada halkı için gerekli miktarda aşıyı bulmakta zorlanırken, Çin ile aşı tedariki konusunda gerilimler yaşıyor ve diplomatik engelleri aşmak için alternatif yöntemlere başvuruyor. 

Oğuz Solak, Tayvan’dan bildiriyor...

Tayvan Devlet Başkanı Tsai Ing-wen, geçen hafta salı günü (20 Temmuz) sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda, ülkesinin Litvanya’da bir temsilcilik açacağını duyurdu. Dünyada sadece 15 ülke tarafından tanınan ada yönetimi için her diplomatik temas büyük bir önem arz ediyor. Tayvan’ın aşı tedarikinde zorlanması üzerine Litvanya’dan gelen destek, iki ülkenin karşılıklı olarak temsilcilik açmasıyla sonuçlandı.

Tayvan’ın aşıya erişim için yürüttüğü diplomasi, bölgedeki dinamikleri ve dolayısıyla Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Çin’in bölgedeki rekabetini etkileyebilir.

Tayvan Dışişleri Bakanlığı, bir yiyecek firmasının Litvanya için hazırladığı paketi sosyal medyada paylaşarak, aşı bağışı için teşekkür etti. Paylaşımda “Litvanya’daki dostlarımıza teşekkürler” denildi. (Fotoğraf: Instagram/@mofa_taiwan)

Medyascope’a konuşan Taipei merkezli düşünce kuruluşu NextGen Vakfı’nın CEO’su Chen Kuan-ting, “ABD bu sefer çok netti. Bize iki buçuk milyon doz Moderna aşısı bağışladılar… Hepsi koşulsuz ve bedavaydı” dedi. Chen’e göre hem ABD hem Çin, adada daha fazla nüfuza sahip olmak istiyor. Öte yandan ABD, Japonya ve Avrupa ülkelerinden gelen bağışlar, Tayvan kamuoyunda “demokratik bir kampa ait oldukları” izlenimini veriyor.

Çözüm olarak aşı alımını devlet yerine özel şirketler yapacak

23 milyon nüfuslu Tayvan’da devlet, şu ana kadar dokuz milyon doz civarı aşı teslim aldı ve nüfusun sadece yüzde 1’i iki doz aşı olabildi. Dokuz milyon doz aşının altı milyonu Japonya ve ABD tarafından bağışlandı. Geçen günlerde açıklanan 10 milyon dozluk yeni Pfizer-BioNTech satın alımı ise oldukça karmaşık bir sürecin ve Çin Halk Cumhuriyeti ile yaşanan bir gerilimin sonucunda hayata geçirildi.

Ada yönetimi, en sonunda Tayvanlı yarı iletken çip şirketleri Foxconn ve TSMC’nin, Pfizer-BioNTech aşısını Çinli dağıtıcıdan alıp, devlete bağışlayacağı bir formülle 10 milyon doza daha erişileceğini kamuoyuna duyurdu. Buna göre birbirini tanımayan Çin ve Tayvan devletleri resmi olarak süreçte yer almazken, aşılar özel şirketler aracılığıyla alınacak ve aşı, Çinli dağıtıcıya ulaşmadan doğrudan adaya gidecek. Şu ana kadar dokuz milyon doz aşıya erişen Tayvan, bu yeni siparişle beraber 10 milyon doz aşıya daha kavuşmuş olacak. Kamuoyundan aşı temini konusunda baskı gören iktidar için bu iyi bir haber.

Tayvan-Çin gerilimi

Resmi adı Çin Cumhuriyeti olan Tayvan, Çin İç Savaşı’ndan önce Çin’i yöneten elitlerin adaya gittiği 1949 yılından beri kendi kendini yönetse de resmi olarak ülke statüsünde bulunmuyor.  Ada ülkesini dünyada sadece 15 ülke tanırken, Türkiye’nin de dahil olduğu diğer ülkeler, Tayvan ile olan ilişkilerini resmi olmayan kanallar aracılığıyla yürütüyor. 

Çin Halk Cumhuriyeti ve Tayvan, birbirini tanımıyor. Pekin yönetiminin, Tayvan’ı pratikte topraklarına katma amacı bulunuyor ve mevcut Devlet Başkanı Tsai Ing-wen’in ilk kez seçildiği 2016’dan yılından bu yana, bölgedeki tansiyon artmış durumda. Tsai, Çin-Tayvan sorununda ülkesinin bağımsız olduğu bir çözüme inanıyor.

Son zamanlarda sınır ihlalleri ve savaş uçakları aracılığıyla verilen gözdağıyla artan gerilim, Tayvan’ın aşı satın alma sürecinde yeni bir boyut kazandı. İstediği miktarda aşıyı bulamayan Tayvan, Pfizer-BioNTech aşısına yöneldi ancak resmi olarak Çin’in bir parçası olduğu için, bu aşıyı Çin üzerindeki dağıtıcı firmadan almaya zorlandı. Bunu kabul etmeyen Taipei hükümeti, bu alımı doğrudan Almanya’daki üretici firmadan yapmak istedi.

Devlet Başkanı Tsai, mayıs ayında Çin’i, Tayvan’ın aşı alımına müdahale etmekle suçladı. Buna ek olarak, Tayvan’ı tanıyan 15 ülkeden biri olan Paraguay’ın dışişleri bakanı, Çin hükümetiyle bağı kesin olmayan kişiler tarafından, kendilerine Tayvan’ı tanımayı bırakmaları halinde Çin aşısı sağlanabileceğine dair bir teklifte bulunulduğunu açıkladı.

Çin’in Tayvan Çalışma Ofisi iddiaları kabul etmezken, Tayvan’ın Pfizer-BioNtech aşısı yerine Çin aşısı alabileceğini, ada yönetiminin Çin’in dahil olduğu her salgın önlemini engellemeye çalıştığını söyledi ve iktidardaki Demokratik İlerleme Partisi’ne (DPP) “Tayvan halkından özür dileme” çağrısı yaptı.

Tayvan Devlet Başkanı Tsai Ing-wen, Çin’i, Tayvan’ın aşı alımına müdahale etmekle suçluyor.

Kamuoyu ne düşünüyor? 

Chen, “Merkezi iktidar, muhalefetten ve kamuoyundan aşı konusunda çok baskı görüyor. Belirli bir miktar aşıya ihtiyaçları var” dedi. Çin ile daha ılımlı ilişkilerden yana olan, muhalefetteki Çin Milliyetçi Partisi (KMT), iktidardaki bağımsızlık yanlısı DPP’yi salgını “politize etmek”le suçlamıştı.

Medyascope’a konuşan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Gou Chia-heng, “Neye inanacağımı bilmiyorum. Her partinin farklı ajandası var” dedi. Hükümetin aşı konusunu iyi yönetemediğini düşünen Gou, “Diğer ülkelere kıyasla aşı oranımız oldukça düşük. Yeterli aşımız yok. Bu iyi bir şey değil” diye konuştu.

Tayvanlı bir emekli olan Michael Miaw (61) da Medyascope’a, hükümetin, başlangıçta yeterli sayıda aşı sipariş etmediğini düşündüğünü fakat Çin’den doğrudan aşı alma fikrine de sıcak bakmadığını söyledi. Miaw, “Tayvanlılar’ın Çin aşısına güvendiğini sanmıyorum. Çin hükümeti bize karşı asla dürüst olmadı” dedi ve ekledi: “Eğer Çin’den aşı alsaydık, bizim üzerimizde kontrol sağlarlardı.”

Dışarıdan gelen yardımlar, Tayvan’ın diğer ülkelerle olan ilişkilerini güçlendiriyor

Çin ile yaşanan gerilim, ABD ve Japonya’dan milyonlarca doz aşının bağışlanması, hatta Litvanya, Slovakya ve Çekya gibi Avrupa ülkelerinin on binlerce dozluk bağışları, Tayvan’ın Japonya ve Batı ülkeleriyle ilişkilerine yeni bir hareketlilik getirdi. Ada yönetimi bu ülkeler ile sosyal medya üzerinden birbirine mesajlar yolluyor, yeni temsilcilikler duyuruluyor ve adaya yapılan üst düzey ziyaretlerin sayısı artıyor.

Chen, Tayvan’ın gelecekte değerlere, ortak çıkarlara ve ekonomik teşviklere dayalı, güçlü ittifaklar kurabileceğini düşünüyor. Miaw da son gelişmelerin ülkesi için olumlu olabileceğini düşünüyor. Miaw, “Bu, bizim diğer ülkelerle diplomatik ilişkilerimiz açısından iyi bir şey” derken Gou, aşılanmanın en kısa zamanda hızlanacağını düşünüyor: “Umarım her şey yakında daha iyiye gider. Ancak bilemiyorum. Gelecek oldukça belirsiz.”

Tayvan Ulusal Üniversitesi Hastanesi’nin aşı olanlara verdiği çıkartmalarda, aşı bağışı yapan ülkelerin sembolik hayvanlarıyla bayrakları yer alıyor ve “Dostlarıma teşekkürler” yazıyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.