Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

AYM, terör olayları sırasında evi yıkılan kişinin tazminat davasında adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine hükmetti

Anayasa Mahkemesi (AYM), 2016 yılında Nusaybin’de yaşanan terör olayları sırasında yaşadığı zorluklar sebebiyle manevi tazminat talebinde bulunan Murat Beydilli’nin başvurusunda, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine hükmetti.

Murat Beydilli, Mardin’in Nusaybin ilçesinde 2016 yılındaki sokağa çıkma yasakları sırasında terör saldırıları sonucu evinin  yıkıldığını, sokağa çıkma yasağı süresince evinden ayrılmak zorunda kaldığını, ailevi ve iktisadi düzeninin bozulduğunu belirterek 30 bin lira tazminat talebinde bulunmuştu. Mardin 2. İdare Mahkemesi, Beydilli’nin tazminat talebini reddetmişti.

Beydilli, AYM’ye yaptığı bireysel başvuruda manevi tazminat talebini yinelemiş ve ayrıca adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştü. AYM, Beydilli’nin yargılanmasında “sosyal risk” ilkesinin gözetilmediğini, uğradığı zararın özel ve olağandışı olmadığının söylenmesinin makul ve kabul edilebilir bir yorum olmadığını belirtti. AYM, yerel mahkemenin sosyal risk ilkesini gözetmeden karar vermesini  “bariz takdir hatası” olarak nitelendirdi. Beydilli’nin adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar veren AYM, yeniden yargılama yapılmasına hükmetti. 

AYM kararında şu yorumlar yapıldı:

“Söz konusu davada tartışılacak temel mesele, başvurucunun manevi zarara uğrayıp uğramadığı ve -varsa- zararının sosyal risk ilkesi uyarınca devlet tarafından karşılanmasının koşullarının oluşup oluşmadığıdır. Mahkemenin başvurucunun kısmen zarara uğradığını kabul ettiğinin altını çizmek gerekir. Ayrıca mahkeme sosyal risk ilkesi uyarınca manevi tazminat ödenmesinin koşullarının oluşup oluşmadığını da tartışmıştır. Ancak mahkeme yaptığı değerlendirme neticesinde bu manevi zararın sosyal risk ilkesi uyarınca devletçe karşılanmasının koşullarının oluşmadığı sonucuna ulaşmıştır.”

Mahkeme, başvurucunun uğradığı zararın özel ve olağan dışı olmadığını kabul etti

“Uyuşmazlıkta uygulanacak hukuk kurallarının yorumlanması ve delillerin değerlendirilmesi öncelikle derece mahkemelerinin yetkisindedir. Bu bağlamda somut olayda sosyal risk ilkesi sorumluluğunun şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespit edilmesi öncelikle derece mahkemelerinin takdirindedir. Somut olayda derece mahkemesince varlığı kabul edilen zararın terör eylemleri ve terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler sonucunda ortaya çıktığı konusunda herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır. Ayrıca zararı doğuran olayın gerçekleşmesinde başvurucunun bir katkısının bulunduğuna dair Mahkemece yapılmış bir tespit de yoktur. Buna karşılık Mahkeme başvurucunun uğradığı zararın özel ve olağan dışı olmadığını kabul etmiştir.” 

Bariz takdir hatası

“Terör  olayları nedeniyle hayatını kurduğu ve belli bir düzen içinde yaşadığı evini terk etmek zorunda kalan başvurucunun yeni bir yerde yeni bir hayat düzeni tesis ederken gerek kendisi gerek ailesi yönünden birtakım zorluklarla karşılaştığı izahtan verstedir. Anılan husuların kişinin acı ve ızdırap duymasına neden olacağı da tartışmaya açık değildir. Ayrıca buradaki olaylardan tüm toplumun belli ölçüde etkilendiği muhakkaktır. Ne var ki toplumun diğer bireylerinin yaşadığı ortamdan ve evinden ayrılmak zorunda kalan, bu sebeple yoğun stres, kaygı ve ıstırap durumuyla karşılaşan başvurucu ile aynı ölçüde zarara uğradığının, dolayısıyla başvurucunun uğradığı zararın özel ve olağan dışı olmadığının söylenmesi makul ve kabul edilebilir bir yorum değildir. Tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde Mahkemenin başvurucunun uğradığı zararın özel ve olağan dışı olmadığı yorumunun bariz takdir hatasına dayalı olduğu değerlendirilmiştir. Mahkemenin idarenin sorumluluğunun şartlarıyla ilgili bariz takdir hatasına dayalı bu yorumu usule ilişkin güvenceleri anlamsız hale getirmiş, başvurucuyu manevi tazminat hakkından mahrum bırakmış, dolayısıyla bir bütün olarak yargılamanın hakkaniyetini zedelemiştir.”

Derleyen: Emine Bıçakcı

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.