Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

IŞİD’in Afganistan’daki “küresel köylerinde” yaşam

26 Ağustos’ta Kabil Havaalanı’na saldıran IŞİD’in Horasan kolunun (IŞİD-H) küresel köylerinde hayat oldukça zor. İçinde farklı uyruklardan pek çok kişiyi barındıran bu köyler, IŞİD-H’nin yapılanmasında önemli bir faktör teşkil ediyor. Bu köylerde yaşamanın zorluklarını anlatan The Guardian gazetesinin haberini sizler için derledik.

2017 yılında bir grup kıdemli Arap savaşçı IŞİD’in iki hücresi arasındaki bağı güçlendirmek için Suriye’den Afganistan’a geçti. Grubun eski üyesi Özbek bir kadının tanıklığına göre, Afganistan’da içinde Alman, Fransız, Rus, Uygur ve Orta Asya’dan ailelerin olduğu uluslararası bir köye vardılar.

İsmini güvenlik gerekçesi ile vermek istemeyen bir kadın, Nengrehar eyaletinin doğusundaki bu bölgede uluslararası bir cihat ağının içerisinde yaklaşık sekiz yılını bir savaşçının eşi olarak geçirdi. Bu süreçte örgüt defalarca ismini ve bağlılıklarını değiştirdi. Örgüt bugün sınırları Afganistan’ı aşan bir bölgenin tarihsel adına referans olarak “ İslam Devleti Horasan Vilayeti” (IŞİD-H) olarak biliniyor. 

IŞİD-H, 26 Ağustos günü Kabil Havaalanı’nın dışında düzenlenen ve 182 kişinin ölümüne neden olan saldırının arkasındaki grup. 13 ABD askerinin öldüğü saldırı, ABD’nin 20 yıllık savaş boyunca yaşadığı en ölümcül saldırılardan biri oldu.

IŞİD’in yükselişinde Afganistanlı savaşçıların rolü

Bazı Afgan savaşçıların uluslararası cihatçı gruplarla onlarca yıllık savaşma deneyimi var. O kadar uzun süredir oradalar ki ailesiyle birlikte vatandaşı olduğu ülkesine döndürülen 19 yaşındaki bir “çocuk” cihatçıların arasında doğup büyüdü.

IŞİD’li savaşçılara ve Orta Asya istihbarat kaynaklarına göre, IŞİD’in yükselişinin erken yıllarında Afganistan’da deneyim kazanan Tacik ve Özbek savaşçılar, yeni savaşçıların eğitiminde hayati bir rol oynadı. Bir örgüt üyesi, “İntihar arabalarının sorumlusu pek çok kişinin Afganistan deneyimi vardı” dedi. 2015 yılında çekilen bir propaganda videosunda bir Özbek, İran üzerinden Suriye’ye gelmeden önce Afganistan’da geçirdiği yıllarla övünürken görülüyor.

Kabil Havaalanı’ndaki saldırı, grubun teknik kapasitesinin ve sivilleri hedef almadaki acımasızlığının şiddetli bir hatırlatıcısı oldu. Ayrıca Taliban’ın Afganistan’ı kontrol etmesiyle birlikte IŞİD-H, ülke sınırlarındaki en büyük tehdit olmuş durumda.

IŞİD-H’nin Afganistan’daki durumu

Pakistan’da sınır ötesi ağları gözlemleyen kıdemli kaynağa göre IŞİD-H, Taliban ile yıllarca süren kanlı savaş ve ABD’nin hava saldırılarından dolayı zarar görmüş durumda. Örgütün üye sayısının iki binin altına düştüğü belirtiliyor. Bu yüzden örgüte alımlar devam ediyor ve bölgedeki diğer güçler IŞİD-H’nin üye sayısının azaldığı konusunda fikir birliğine varamamış durumda. Batılı hükümetler, Afganistan’ın yeni bir uluslararası terör tehdidi için bir pota haline gelmesinden endişe ederken, IŞİD-H bu endişede en üst seviyeyi taşıyor.

Temmuz ayında Tacikistan, Afgan hapishanelerinde bulunan 200 kadar IŞİD’li savaşçıyı ve 80 IŞİD’li kadını ülkeye geri getirdi. Ancak Tacikistan bin 300 kadar Tacik erkeğin Kuzey Afganistan’da Taliban dışı gruplarla birlikte savaştığına inanıyor.

IŞİD-H şimdiden Taliban’ı ve uluslararası hedefleri tehdit eden bir niyet beyanı yayınlamış durumda.

IŞİD-H’nin Afganistan dışına etkisi

Örgütün, Afganistan’ın dışına ilgisi oldukça eskiye gidiyor. Bu ilgi sadece üye alımlarında değil aynı zamanda saldırılar konusunda da görülüyor. 2016 yılında örgüt, propaganda yapmak için Tacikistan sınırında radyo istasyonu kurdu. Bu istasyon, Rusya’nın hava saldırısına kadar faaliyetini sürdürdü. Tacikistan istihbaratı, Taliban’ın IŞİD-H’nin ülkenin kuzey sınırından Tacikistan’a girişine izin vermesi konusunda uzlaşmasından endişe duyuyor.

Tacikistan istihbaratından bir kaynak, “IŞİD-H’nin paylaştığı ‘Hazır olun, geliyoruz’ mesajlarıyla Tacikistan’ın içerisindeki örgütlenmede bir artış olduğunu kaydettiklerini” söyledi.

IŞİD’den kaçan kadınlar, IŞİD-H’yi düzenli bir yabancı asker akışı çekmeyi başaran ve yeni Taliban hükümetiyle bir arada yaşamanın bir yolunu arayan bir örgüt olarak tanımlıyor. IŞİD-H’nin bölgesel örgütlenmeleri de, ülkenin doğu sınırı dahil olmak üzere ülke genelinde yayılıyor.

Avrupalılar örgüt içinde değerli görülüyor

2019 yılında Özbekistan’a geri döndürülen başka bir kadın, Taliban hapishanesinde altı ay geçirmeden önce ülkenin kuzeyinde bulunan Cüzcan eyaletinde içerisinde Fransız, Arap, Endonezyalı ve Uygur kadınlarla birlikte yaşadı. Bu Fransız kadınlardan biri, bulunduğu yerden alınmak için askeri görev başlatılacak önemde biriydi. Ancak bu askeri görev onun çocuklarını kapsamadı. Kadın götürülürken çığlık atarak “bunlar benim çocuklarım” dedi fakat Afgan ordusu askerleri kadını görmezden gelip çocukları geride bıraktı.

Avrupalılar, örgüt içinde değerli üyeler olarak görülüyor ve grubun kalanından daha farklı hayat şartlarında yaşıyor. Özbek kadın, “Pek çok insan neden aynı işi yaptıkları halde farklı maaşlar aldıklarını sordu. Yöneticiler ise onlara sürekli susmalarını söyledi” dedi.

IŞİD-H birliklerinden kaçmak oldukça zor. Özbek kadın ve eşi kaçmayı düşündü ancak planları duyulunca, ağır bir ceza ile karşılaşacakları konusunda uyarı aldı. Özbek kadın, “İki Tacik kadın örgütten kaçmak konusunda konuştuğu için vuruldu. Köyün ortasında halka açık bir şekilde öldürdüler. Onları nehirde vurdular ve bedenlerini suya ittiler. Tüm kadınlar bunu izlemek zorundaydı” dedi.

Kaynak: The Guardian

Derleyen: Ayhan Eren

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.