Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Adalet Bakanlığı, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Selahattin Demirtaş kararını savcılıklara “Gizli” yazı ile gönderdi

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin, Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararına istinaden verdiği karar, Ankara ve İstanbul cumhuriyet başsavcılıklarına “Gayri resmi tercüme” ve “Gizli” başlıklı bir yazı ile gönderildi. Yazının “sadece bilgi amaçlı gönderildiği” belirtildi.

Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Dairesi Başkanlığı’ndan, 27 Eylül’de İstanbul ve Ankara cumhuriyet başsavcılıkları, Ceza İşleri Genel Müdürlüğü, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ve Mevzuat Genel Müdürlüğü’ne gönderilen, “Gizli” başlıklı “AİHM’in Selahattin Demirtaş kararının icrası” konulu yazıda şöyle denildi:

“Gayri resmi tercüme”

“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesi (AİHM) Selahattin Demirtaş v. Türkiye (14305/17) başvurusuna ilişkin, 22 Aralık 2020 tarihinde kararını açıklamış ve kararın Büyük Daire nezdinde alınmış olması dolayısıyla aynı gün (22 Aralık 2020) kesinleşmiştir. AİHM, bahse konu kararda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ’10, 5/1, 5/3, Ek-1/3 ve 18. maddelerinin’ ihlal edildiğine karar vermiştir. Bilgileri olduğu üzere; AİHM tarafından verilmiş olan ihlal kararlarının icrası Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi (AKBK) tarafından izlenmekte ve kararların icrasıyla ilgili süreçler (Dış politika ile ilgili konular hariç) bakanlığımız tarafından takip edilmektedir. Demirtaş kararının icra denetimiyle ilgili olarak son olarak 14-16 Eylül 2021 tarih ve 1411 Sayılı DH Bakanlar Komitesi toplantısında birtakım kararlar alınmıştır. Alınan kararların başkanlığımız tarafından yapılan gayri resmi Türkçe tercümesi ekte sunulmaktadır. Bilgilerinize saygılarımla arz ve rica ederim.”

“Gizli” başlıklı yazı ile birlikte Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin kararı da gönderildi. Söz konusu kararın icrasına ek olarak gönderilen komitenin kararlarının “gayri resmi” Türkçe tercümesinde şöyle denildi:

“1. Somut davada, Avrupa Mahkemesi’nin, başvuranın bir suç işlediğine dair makul şüpheyi destekleyecek bir delilin yokluğunda tutuklandığına (Sözleşmenin 5 §§ 1 ve 3 maddesinin ihlali) ve yakalanmasının ve tutukluğunun çoğulculuğun bastırılması ve siyasi tartışma özgürlüğünün kısıtlanması şeklinde gizli bir amaç taşıdığına (Sözleşme’nin 5. maddesi ile bağlantılı olarak 18. maddenin ihlali) karar verdiğini anımsatmış ve başvuranın parlamenter dokunulmazlığının kaldırılmasının, onu cezalandırmaya yönelik uygulanan ceza kanununun uygulanma şeklinin öngörülemez olduğunu ve kanunla öngörülebilir olmadığını (Sözleşme’nin 10. maddesi) ve de bunun neticesindeki tutukluğunun onun Millet Meclisi’ndeki faaliyetlere katılmasını fiilen imkânsız kıldığını (Sözleşme’ye Ek 1 No.lu Protokol’ün 3. maddesi) hatırlatmış; 

Bireysel tedbirler hakkında 

2. Yargıtay’ın, 26 Nisan 2021 tarihinde, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nin başvuranı milletvekiliyken yaptığı bir konuşmadan dolayı terör örgütü lehine propaganda yapmak suçundan mahkûm ettiği kararını onadığını ve bu suça ilişkin olarak başvuranın hapis cezasının 3 Mayıs 2021 tarihinde başladığını ve yetkililerin, bu hükmün ve cezanın Avrupa Mahkemesi’nin kararı kapsamına girmediğini ileri sürdüklerini kaydetmiş; 

3.  Bununla birlikte, mahkemenin, 10. maddenin ihlalinin özünde Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 83 § 2 maddesine getirilen bir sefere mahsus, eşi görülmemiş değişikliğin başvuranı milletvekiliyken yaptığı konuşmalara ilişkin olarak yasama dokunulmazlığından mahrum bırakmasının olduğuna hükmettiğini vurgulamıştır. Dolayısıyla, bu ihlale ilişkin olarak başvuranın durumunun eski haline getirme yükümlüğünün Anayasa değişikliği kaynaklı olarak başvuranın ifade özgürlüğüne yönelik tüm olumsuz sonuçları gidermeyi ve bilhassa da – aksi haliyle Anayasa’nın 83 § 2 maddesi kapsamında korunacak olan – yapmış olduğu açıklamalardan dolayı başvuran hakkında açılan cezai kovuşturmaların sonuçlarından gidermeyi gerektirdiği sonucuna varmış; 

4. Dolayısıyla, başvuranın bir an önce serbest bırakılması, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen mahkûmiyet karının bozulması ve 22. Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden ceza yargılamalarının düşürülmesi ve anayasa değişikliğinin diğer tüm olumsuz sonuçlarının ortadan kaldırılması için çağrıda bulunmuş; Genel tedbirler hakkında 

5. Eylem planı sunma süresinin 22 Haziran 2021 tarihinde sona erdiğini belirterek davanın bir sonraki incelemesi için 30 Eylül’den önce genel tedbirler hakkında bilgi vermeleri için yetkililere çağrıda bulunulmuş; 

6. Dava üzerindeki incelemenin 1419. toplantıda (30 Kasım- 2 Aralık 2021) (DH) devam edilmesine karar vermiş ve Sekreterya’ya, başvuranın o tarihe kadar hâlâ serbest bırakılmamış olması halinde, komite tarafından o toplantıda değerlendirilmek üzere bir taslak ara karar hazırlaması talimatını vermiştir.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.