Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sayıştay Başkanlığı’nın yayımlandığı Sağlık Bakanlığı 2020 Yılı Denetim Raporu’na göre 2017 yılından bu yana şehir hastanelerine yapılan ödemelerin hatalı muhasebeleştirildiğine dikkat çekti. TTB’nin yazılı açıklamasında, “Sayıştay Başkanlığı’nın kendi hizmet diline göre ‘kuruşlandırılan’ hatalar hakkında yargılama yapılması zorunlu. Milyarlarca liralık zarar tespit edildiğine göre, kamu zararının yapılacak yargılama sonunda işlemi tesis edenlerden geri alınması için gerekli adımların atılması gerekir” denildi.
Şehir hastaneleriyle ilgili, Sağlık Bakanlığı temsilcilerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kira bedellerinin yılbaşında güncellendiğine dair açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını vurgulayan TTB, Sayıştay raporuna göre kira bedellerinin üçer aylık dönemlerde hem döviz kuruna hem de enflasyona göre güncellendiğinin ortaya çıktığını vurguladı. TTB’nin açıklamasında, “Şehir hastanelerine ödenen kira ve hizmet bedelleri, yeni bütçe sistemiyle iyice gizlense de Sayıştay’ın raporuyla her mevzuat değişikliğiyle sözleşmelerin güncellendiği, her seferinde şirketler yararına işlem tesis edildiği de ortaya çıkmıştır. Böylelikle ülkemizde döviz kurunun yükselmesinden kimlerin kazançlı çıktığı da daha net anlaşılmaktadır” denildi.
“Şirketler eksik ve istenen niteliklerde olmayan malzeme ve cihazları kullandı”
Rapora göre, şirketlerin inşaat yapma dışında hiçbir taahhütlerini yerine getirmediği ancak buna karşın hiçbir yaptırımla da karşılaşmadıklarına dikkat çeken TTB, “O kadar ki şirketler inşaatları, temin edilmesi gereken malzemeyi, zorunlu tıbbi cihazları, donanımı dahi sözleşme şartlarına aykırı davranarak eksik veya istenen nitelikte sunmamasına karşın ne ceza almakta ne ödemeleri kesilmekte ne de haklarında dava açılmaktadır. Şehir hastaneleri uğruna kapatılan hastanelerin malzemelerinin tümüyle yasaya aykırı biçimde şehir hastanelerine taşındığı görülmüştür ancak bugüne kadar bu nedenle hakkında dava açılan tek bir yetkiliye dair bilgi paylaşılmamıştır” dedi.
Gerekli belgeler komisyonlara sunulmadı
Rapora göre, şehir hastanelerinin kabul aşamasında idare veya görevli şirket tarafından sunulması gereken bazı belgelerin muayene ve kabul komisyonlarına verilmediğinin de bir kez daha ortaya çıktığını belirten TTB, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Bu tespit, hem Sağlık Bakanlığı’nda merkez teşkilatında kabul ve denetimle görevli kişilerin görevlerini ihmal ettiğini göstermekte hem de il sağlık müdürlükleri ve hastane başhekimliklerinin sözleşme ve eklerini görmeyen, sürece dair hiçbir bilgisi olmayan hekimleri idari görevlendirmelerle kabul komisyonlarına sokma ısrarlarını da açıklamaktadır. Faaliyete geçen şehir hastanelerinde ise şirketlere yapılacak ödemelerde kesinti yapılmasını ve hatta sözleşmelerin feshini de sağlayacak eksik hizmetlerin bildirildiği birimlerin de şirketlere devredildiği bir kere daha vurgulanmıştır. Bu yolla şirketlerin hizmet hata puanlarını da sildiği görülmektedir.”
Bazı tıbbi cihazların lisansı ve kullanın izni yok
Rapora göre şirketlerin bazı tıbbi cihazlar için Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’ndan (TAEK) alması gereken lisansı, yapı kullanım izin belgesini, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik kapsamında alınması gereken belgeleri de almadığı dile getirildi. Tamamına yakını Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin sağlık uygulama araştırma merkezi statüsüne kavuşturulan şehir hastanelerinin bu koşullarda sağlık ruhsatı sahibi olup olmadığının hem Sağlık Bakanlığı hem de rektörlük tarafından açıklanması gerektiği ifade edildi.
Döner sermayenin sadece üçte biri sağlık çalışanlarına
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Sayıştay raporuna göre Sağlık Bakanlığı’nın döner sermayesinin 2020 yılındaki büyüklüğünün 69 milyar 221 milyon 164 bin 608 lira olduğunu belirten TTB, bu tutarın Sağlık Bakanlığı’nın bütçesinden 11 milyar lira daha fazla olduğuna dikkat çekti. TTB’nin açıklamasında şöyle denildi: “Tümüyle sağlık çalışanlarının emekleri ile elde edilen döner sermaye kaynağının ancak üçte biri idareciler de dahil olmak üzere sağlık çalışanlarına ek ödeme olarak dağıtılmıştır. Sağlık Bakanlığı’nın temel görevi olan sağlık hizmet sunumu için gerekli yatırım, tıbbi cihaz, malzeme ve benzeri ihtiyaçların bütçeden karşılanması gerekirken ‘gölge bütçe’ haline gelen döner sermaye havuzundan ödemeler yapılmaktadır. Şehir hastanelerinin inşaat ve hizmetlerinin denetimini dahi yasaya aykırı olarak şirketlere devreden Sağlık Bakanlığı, danışmanlık hizmet alımlarını da döner sermayeden yapmaktadır.”
“Şehir hastanelerinin sözleşmelerinin tazminatsız olarak feshedilmesi zorunludur”
Bütçe ve döner sermaye kaynakların işini iyi yapmayan şirketlere aktarıldığını buna karşın işini tüm baskılara ve hak ettiğini alamamasına karşın en iyi şekilde yapan sağlık çalışanlarının gelirinin ise günden güne azaltıldığını belirten TTB, taleplerini şöyle sıraladı:
“Kamusal sağlık hizmetinin temel kabullerine göre yeniden yapılandırılması, sağlık hizmetine erişimin binaya ulaşmak olduğuna dair köhne zihniyetten vazgeçilmesi, şehir hastanelerinin sözleşmelerinin tazminatsız olarak feshedilmesi, kamu zararının belirlenerek sorumlulardan geri alınması, sağlık çalışanlarının insana yaraşır bir iş ortamına ve gelire kavuşmasının sağlanması zorunludur.”