Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Güney Afrika Cumhuriyeti’nde ırk ayrımını sona erdiren eski Devlet Başkanı F.W. de Klerk 85 yaşında hayatını kaybetti

Güney Afrika’da 1948-1991 yılları arasında uygulanan Apartheid rejimini sona erdiren eski Güney Afrika Cumhuriyeti Devlet Başkanı F. W. de Klerk, 85 yaşında hayatını kaybetti. De Klerk’in ardında bıraktığı tarihsel miras oldukça tartışmalı. 

Güney Afrika’nın son beyaz Devlet Başkanı Frederik Willem de Klerk, ardında bıraktığı tartışmalı tarihsel miras ile hayata gözlerini yumdu. 85 yaşında ölen de Klerk, uzun süredir kanser tedavisi görüyordu.

F. W. de Klerk

De Klerk, son nefesini vermeden kısa bir süre önce, onlarca yıllık Apartheid döneminde diğer etnik gruplara karşı işlenen suçlar için video aracılığıyla son bir özür diledi. Daha önce birkaç kez 1948-1991 arasındaki Apartheid politikası için üzüntü duyduğunu belirten de Klerk son mesajında, “Ayrımcılığın Güney Afrika’daki siyahlara, kahverengilere ve Hintliler’e verdiği acı, incinme, onur kırıcılık ve zarar için, koşulsuz olarak özür dilerim” dedi.

De Klerk, ölümünden saatler sonra kendi vakfının yayınladığı video mesajında, “Bu son mesajda, 80’lerin başından beri görüşlerimin tamamen değiştiğini sizinle paylaşmama izin verin. Sanki bir dönüşüm yaşadım ve kalbimin derinliklerinde, Apartheid’ın yanlış olduğunu anladım. Ahlaki olarak haklı olmayan bir yere geldiğimizi anladım” dedi ve yaşadığı dönüşümün ardından müzakere etmek ve adaleti sağlamak için harekete geçildiğini belirtti.

Son mesajında Güney Afrika’daki güncel gelişmelere de değinen De Klerk, Güney Afrika Anayasası’nın altının oyulması da dahil olmak üzere, ülkenin birçok ciddi zorlukla karşı karşıya olduğu konusunda uyarıda bulundu.

“Başkan olarak cesur bir karar aldı”

Güney Afrika’nın mevcut Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, de Klerk’in Güney Afrika’nın demokrasiye geçişinde oynadığı rolü övdü. Ramaphosa, “Siyasi partilerin yasaklarını kaldırmak, siyasi mahkûmları serbest bırakmak ve siyasi seçim bölgesindeki birçok kişiden gelen şiddetli baskılar karşısında kurtuluş hareketiyle müzakerelere girmek için, başkan olarak cesur bir karar aldı” diye konuştu.

Nelson Mandela’nın vakfı ise de Klerk’in Güney Afrika tarihinde sonsuza kadar Nelson Mandela ile birlikte anılacağını söyledi.

De Klerk ve Nelson Mandela

Ölümünün ardından paylaşılan tüm bu pozitif mesajlara rağmen de Klerk’in Apartheid rejiminden demokrasiye geçişteki rolü tartışılmaya devam ediyor.

Tartışmalı bir miras

Birçok siyah, de Klerk’in 1994 seçimlerine kadar geçen çalkantılı yıllarda siyasi şiddeti frenleyememesine öfkelenirken, Ulusal Parti (NC) iktidarı altında ülkeyi uzun süre yöneten sağcı beyaz Afrikalılar, de Klerk’i partiye, beyazların üstünlüğü ve milliyetçilik davalarına ihanetle suçluyor.

De Klerk’in tartışmalı mirası, ölümünün ardından Güney Afrikalılar’ın tepkilerine de yansıdı.

Johannesburg’dan öğrenci Sihle Jwara, “Başkan olduğu zaman ve başkan olmak için yaptığı eylemler kötü, çok kötü, günahkâr. Bu siyahların toplu soykırımıydı. Ama aynı zamanda ülkeyi değiştirmek için yaptığı eylemlere de bakmalısınız” dedi.

Beyaz azınlık yönetimine karşı mücadelenin emektarı ve birçok kişi tarafından ulusun ahlaki vicdanı olarak görülen Başpiskopos Desmond Tutu’nun vakfı, de Klerk’in “Güney Afrika’da tarihi ama zor bir alanı işgal ettiğini” belirtti. Vakfın açıklamasında, De Klerk’in değişimin gerekliliğini gördüğünün ve buna göre hareket etme iradesini gösterdiğinin altı çizildi.

Güney Afrika’da iktidarki Afrika Ulusal Kongresi’nden (ANC) sonra en büyük ikinci parti konumundaki Demokratik İttifak’ın (DA) lideri John Steenhuisen, de Klerk’in Apartheid’ı kaldırma ihtiyacı konusunda beyaz seçmenlerin çoğunu kendi yanına getirme başarısının ülkedeki geçişin barışçıl olmasını sağladığını söyledi.

Ülkenin üçüncü büyük siyasi partisi durumundaki Marksist Ekonomik Özgürlük Savaşçıları’nın (EFF) başkanı Julius Malema ise de Klerk’in “eski başkan” olarak değil, “eski Apartheid başkanı” olarak anılması gerektiğini söyleyerek çok daha eleştirel bir tavır takındı.

Hayatının son döneminde de eleştirilerle gündeme geldi

Aktif siyasetten uzun süredir emekli olmasına rağmen, de Klerk’in 2016’da dönemin Cumhurbaşkanı Jacob Zuma’nın destekçilerini ve Zuma’yı kişisel çıkarlarının peşinde koşmak ve demokrasiyi tehlikeye atmakla suçlaması öfkeye yol açmıştı.

De Klerk, geçen yıl bir ulusal yayın kuruluşuna Apartheid’ın Birleşmiş Milletler (BM) tarafından ilan edildiği gibi, insanlığa karşı bir suç olduğuna inanmadığını söylediğinde bir kez daha eleştiri oklarının hedefi oldu. De Klerk, eleştiriler üzerine azınlık hakları ve ırkçılık hakkında konuşacağı Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) sanal bir seminerden çekilmek zorunda kalmıştı.

Kaynak: Reuters

Derleyen: Gökalp Badak

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.