Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Yalanlar, yürütülmeyen soruşturmalar ve saklanan gerçekler: ABD, Suriye’de IŞİD’e karşı savaşırken en az 64 sivili öldürdüğü saldırıyı örtbas etti

New York Times gazetesinin haberine göre, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) güçleri 18 Mart 2019 yılında Suriye’de IŞİD’e karşı yürüttüğü savaşta Bağuz kasabasında en az 64 kadın ve çocuğu öldürdü. Bağuz’daki drone saldırısının ayrıntıları hiçbir zaman kamuoyuna paylaşılmadı ve birçok hukukçunun savaş suçu olarak belirttiği bu saldırı örtbas edildi. 

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) merkezli New York Times (NYT) gazetesinin haberine göre saldırı, ABD ordusunun 18 Mart 2019 tarihinde IŞİD’in Suriye’de sıkıştırıldığı son nokta Bağuz’da düzenlendi. Haberde, o tarihte insansız bir hava aracı hedeflerin belirlenmesi için görüntü aldığı sırada, Fırat Nehri’nin yakınlarında kalabalık bir grubun olduğunu tespit ettiği ve kısa süre sonra bölgeye gelen Amerikan F-15E jetlerinin de bu kişilerin üzerine uyarı yapılmadan bomba fırlattığı belirtildi. 

“Saldırının detayları ordu tarafından gizlendi”

Gazete Bağuz’daki saldırının IŞID’e karşı savaşta en büyük sivil kaybının yaşandığı saldırı olduğunu vurgulayarak, “Hasar değerlendirmesinde ölü sayısının 70 civarında olduğu hemen anlaşıldı fakat bu sayı hiçbir zaman kamuoyuna açıklanmadı. Hazırlanan raporlar ertelendi. ABD liderliğindeki koalisyon güçleri patlama alanını buldozer ile yıktı ve üst düzey liderlere haber verilmedi” ifadelerini kullandı.

“Saldırı emrini Amerikan Özel Operasyonlar Birliği verdi”

NYT’nin haberinde, bombalama emrinin Suriye’deki kara harekatlarından sorumlu gizli bir Amerikan özel istihbarat birimi Görev Gücü 9 (Task Force 9) tarafından verildiği belirtildi. Bu görev gücünün, çoğu zaman çok gizli operasyonlar yürüttüğü ve bu operasyonlardan kendi ekiplerinin dahi haberdar olmadığı vurgulandı. 

“Kapsamlı ve bağımsız bir soruşturma hiçbir zaman düzenlenmedi”

NYT, bu soruşturmaya ait bulgularını Suriye’deki hava operasyonlarını denetleyen ABD Merkez Komutanlığı’na (CENTCOM) gönderdikten sonra, komutanlığın “80’e yakın sivilin öldürüldüğünü ilk kez kabul ettiğini ve bu saldırıların meşru olduğunu savunduğunu” yazdı. CENTCOM tarafından NYT ile paylaşılan açıklamada, atılan bombaların 16 IŞİD militanı ve dört sivilin de olduğu 80’e yakın kişiyi öldürdüğü, öldürülen diğer 60 kişinin ise sivil olup olmadığının halen bilinmediği ve bu kişilerin de IŞİD militanı olabileceği belirtildi.

CENTCOM Sözcüsü Yüzbaşı Bill Urban açıklamasında, “Masumların hayatını kaybetmesinden nefret ediyoruz ve bu can kayıplarını önlemek için mümkün olan tüm önlemleri alıyoruz. Bu durumda da masumların can kaybının sorumluluğunu üstleniyoruz” dedi. 

“Saldırı meşruydu”

Saldırıdan sonraki tek değerlendirmenin saldırı emrini veren birim tarafından yapıldığı belirtilen haberde, “Komuta, koalisyon güçlerini korumak amacıyla IŞİD militanlarını hedef alırken az sayıda sivili öldürdüğü için bombalamanın yasal olduğunu belirledi” ifadeleri kullanıldı. Haberde, bu nedenle resmi bir savaş suçu, cezai soruşturma ve disiplin cezasına gerek olmadığı ve diğer sivil ölümlerin de tesadüfi olduğu belirtildi. 

Haberde, o dönemde Hava Kuvvetleri’nde avukat olarak çalışan Yarbay Dean W. Korsak’ın bu saldırının bir “savaş suçu” olduğuna inandığı ve bu yüzden de birçok kez Hava Kuvvetleri’nde çalışan ceza müfettişlerini harekete geçirmeye zorladığın belirtildi. Ne Hava Kuvvetleri’nin ne de Savunma Bakanlığı’nın harekete geçmemesi üzerine Korsak’ın ABD Senatosu’ndaki Silahlı Kuvvetler Komitesi’ne bir e-posta gönderdiği ve şu ifadeleri kullandığı ifade edildi: “Bu materyalleri gönderdiğim için askeri bir misilleme riskiyle karşı karşıyayım.” 

Albay Korsak, NYT’nin yorum talebine ise cevap vermedi. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.