Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeliği için 83 baro başkanı, aday gösterecekleri üç ismi belirledi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulan adaylar arasında tek kadın Diyarbakır Barosu avukatlarından Zülal Erdoğan Bilal. Seçilirse, AYM’ye 2015’ten bu yana seçilen ilk kadın üye olarak görev yapacak olan Zülal Erdoğan Bilal, Medyascope‘a konuştu. AYM’de bugüne kadar görev yapan 131 üyenin sadece beşinin kadın olmasının eşit temsiliyet açısından kabul edilebilir bir tablo olmadığını belirten Zülal Erdoğan Bilal, “Kadınlar olarak bu tabloya itirazımızı güçlü bir biçimde ifade etmemiz gerektiğini ve talip olmamızla değişimi sağlayabileceğimizi düşündüğüm için aday oldum” dedi.
“AYM üyeleri arasında bir kadının olmaması aday olmamda etkili oldu”
AYM üyeleri arasında hiç kadın üye olmamasının aday olmasında etkili olduğunu belirten Zülal Erdoğan Bilal, “AYM’de bugüne kadar görev alan 131 üyenin sadece beşinin kadın olması eşit temsiliyet açısından kabul edilebilir bir tablo değil. Ayrıca daha önce baro başkanları tarafından seçilerek Meclis’e ismi bildirilen üç avukat arasında da kadın yoktu. Kadınlar olarak bu tabloya itirazımızı güçlü bir biçimde ifade etmemiz gerektiğini ve talip olmamızla değişimi sağlayabileceğimizi düşündüğüm için aday oldum” diye konuştu.
“Bölgeden altı erkek meslektaşım lehime adaylıktan çekildi”
Zülal Erdoğan Bilal, AYM üyeliği için aday adaylığı başvurusunda bulunma kararını genç kadın avukatlarla yaptığı görüşmeler sonucunda aldığını, aday adaylığının başta Kadın Hakları Merkezi olmak üzere Diyarbakır Barosu üyelerince de olumlu karşılandığını söyledi. Zülal Erdoğan Bilal, şöyle devam etti: “Mensubu olduğum Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren ve baromuzun tüm kurulları tarafından desteklendiğim gibi, bölge baroları tarafından da desteklendim. Bu destek sayesinde seçilerek üç kişilik aday listesine girdim. Burada özellikle şunu belirtmek isterim. Bölgemizden altı erkek meslektaşımız da adaydı. Baromuzun önceki başkanı avukat Cihan Aydın eşit temsiliyet için kadın örgütlerinden gelen kadın adayların desteklenmesine ilişkin çağrıyı dikkate alarak benim lehime çekildi. Yine Şanlıurfa Barosu’ndan avukat Ferhat Karataş, Muş Barosu’ndan avukat Zahit Söylemez benim lehime çekilerek eşit temsiliyet noktasında desteklerini sundular. Yine Adıyaman Barosu’ndan avukat Hasan Demir, bölge baro başkanlarının katıldığı toplantıda ortaya çıkan eğilime duyduğu saygı nedeniyle adaylıktan çekildi.”
“Kadın örgütlerinin eşit temsil için yürüttüğü çalışmalar bana cesaret verdi”
AYM üyeliği için, 11 kadın avukatın Türkiye Barolar Birliği’ne (TBB) aday adaylık başvurusunda bulunduğunu vurgulayan Zülal Erdoğan Bilal, “Bu sayının her geçen dönem daha da artacağına inanıyorum. Kadın örgütlerinin eşit temsiliyet noktasında inanılmaz bir azimle yürüttükleri çalışmalar aday adaylığı başvurusu kararını almamda bana cesaret verdi. Aday adayı olduğumu açıkladıktan sonra da kadın örgütlerinin desteğini her zaman yanımda hissettim. Tüm kadın örgütlerine, özellikle bölge barolarının kadın hakları merkezlerine yönetim kurulunda görev alan ve her zaman desteğini sunan kadın yöneticilere, açıklamalar yaparak bana destek olan tüm STK’lara ve oluşumlara teşekkür ediyorum” dedi.
“Kadın siyasetçilerin sergileyeceği tutum önemli”
Avukat Zülal Erdoğan Bilal, Meclis’teki oylamada kadın siyasetçilerin sergileyeceği tutumun kadın adayların desteklenmesi noktasındaki destek ve duyarlılıklarını göstereceğine de dikkat çekti.
Adil yargılanma hakkı tartışması
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın adil yargılanma hakkıyla ilgili “Başlangıçtan itibaren verdiğimiz toplam ihlallerin yüzde 77’si adil yargılanmaya dahildir. Bu sayı ve oranlar bize aslında vahim bir durumu işaret ediyor” sözlerini de değerlendiren Zülal Erdoğan Bilal, şunları söyledi:
“Türkiye’de yargılamalar sıklıkla makul bir süreyi aşarak, seneler sürüyor. Silahların eşitliği ilkesi farklı şekillerde ihlal ediliyor. Örneğin son yıllarda savunmanın soru soramadığı, gizli tanıkların beyanlarına dayanılarak mahkumiyet kararları veriliyor. Usule aykırı çokça karar alınıyor. Savunma ile iddia makamının yetkileri ve yargılamaya etkileri arasında ciddi farklar var. Bu sebeplerle, maalesef adil yargılama hakkı en çok ihlal edilen hak olmaya devam ediyor.”
