Camiler gibi ibadethane statüsünde sayılmadığı için cemevlerine gelen fahiş elektrik ve doğalgaz faturalarına Alevi toplumundan itirazlar yükselmeye devam ediyor. Medyascope‘a konuşan Garip Dede Dergâhı Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Celal Fırat, “Devlet bizim ibadethanemizi ticarethane gibi görüyor. Bize destek vermesini bıraktık bizden uzak dursun esasında, tek temennimiz bu. Yasal süreci başlattık ve bundan sonra kesinlikle haklarımız tanınana kadar faturalarımızı ödemeyeceğiz” dedi. Nurcan Çalışkan’ın haberi
Elektriğe ve doğalgaza gelen zamlara tepkiler yükselmeye devam ediyor. 2022’nin ilk ayında mesken, sanayi ve ticarethane abone gruplarına yüzde 52 ile yüzde 130 arasında yapılan elektrik zammı faturalara yansıyınca, İstanbul-Küçükçekmece’deki Garip Dede Kültür ve Cemevi Derneği’ne gelen 30 bin 60 TL’lik elektrik ve 11 bin 847 TL’lik doğalgaz faturaları tepkilere neden olmuştu. Garip Dede Dergâhı Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve Alevi Dernekleri Federasyonu Başkanı Celal Fırat, Twitter üzerinden yaptığı paylaşımla, elektrik faturalarını ödememe kararı aldıklarını ve hukuki süreç başlatacaklarını söylemişti.
Şubat ayının ikinci perşembesi (10 Şubat) Hızır günüydü. Biz de Aleviler’in ibadet ve ritüellerini gerçekleştirdiği perşembe gecesi Medyascope olarak Garip Dede Cemevi’ne gittik. Alevi vatandaşlar, her yıl tutukları üç günlük Hızır orucunu açtı, Hızır lokmalarını pay etti, ceme durdular ve semah döndü.
“Mesele fatura değil, hak arama mücadelesi”
Aleviler’in bugünün koşullarında hakkı ve adaleti hâlâ mahkemelerde arıyor olmasının, ülkeyi yönetenlerin ve devletin ayıbı olduğunun altını çizen Garip Dede Dergâhı Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve Alevi Dernekleri Federasyonu Başkanı Celal Fırat, itirazlarını şöyle dile getirdi:
“Mesele fatura meselesi değil. Biz bunu bir demokrasi ve hak arama mücadelesi olarak görüyoruz. Yoksa her bir canımız öder. Devlet bizim ibadethanemizi ticarethane gibi görüyor. Bize destek vermesini bıraktık bizden uzak dursun esasında, tek temennimiz bu. Yasal süreci başlattık ve bundan sonra kesinlikle haklarımız tanınana kadar faturalarımızı ödemeyeceğiz. Bu kadar zorluğa artık dur demek gerekiyor. Hazreti Ali’nin çok güzel bir kelamı var: ‘Bir yerde haksızlık, zulüm var ise onu engellemiyorsan, o haksızlık ve zulmü yapanları engelle’ diyor. Bizim de yaptığımız bu. Biz bu zulmü yapanları etkin bir çerçevede teşhis ediyoruz.”
“Herkesin lokmasıyla bu hizmetler yerine getiriliyor”
Garip Dede Dergâhı’nda çalışan 20 kişinin maaşlarının iş insanlarının ve belediyenin katkılarıyla değil, tamamen Alevi toplumunun katkılarıyla ödendiğini belirten Alevi dedesi Fırat, “Herkesin lokmasıyla bu hizmetler yerine getiriliyor. Bağışlarla finanse ediliyor. Alevilik itikadında hakkullah var. Hakkullah, Alevilik’te her şeydir. Rızalık lokması içerisinde bu hizmetler yürütülüyor” dedi.
“Holdingleşen Diyanet’e milyonlarca lira bütçe veriliyor”
Avrupa’da olduğu gibi tüm inançların ibadethanelerine tanınan hakların kendilerine de tanınmasını istediklerini vurgulayan Fırat, “Bütün inançlar nasıl vergi veriyorsa kiliseye, havra, mescit, cami ve cemevine gibi bir konjonktür koyulsun. Türkiye demokratik bir ülke değil. Diyanet gibi holdingleşen, saçma saçma beyanatlar veren bir kurumla karşı karşıyayız. ‘Kaderinize razı olun cennette size güzellikler vaat ediliyor’ diyen bir kurum. Bu kuruma milyonlarca lira bütçe veriliyor” diye konuştu.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Hızır orucuyla ilgili İmamoğlu mesaj attı”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Aleviler’e yönelik çalışmalarına da değinen Fırat, şunları söyledi: “Bu sene Yenikapı’da Hacı Bektaş Veli Festivali yapıldı. Bu Aleviler için büyük bir kazanç. Mesela Hızır orucuyla ilgili İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu bir mesaj çekti. Panolarda, afişlerde Hızır ile ilgili reklamlar gördük. Halkı ötekileştirmeden yapılan hizmeti değerli görüyorum. Cemevlerimiz üzerinde bir şey değişmedi.”
“Alevi toplumun sorunu AKP ile başlamadı”
AKP’nin bir dönem başlattığı Alevi açılımıyla ilgili sorularımızı da yanıtlayan Fırat, şöyle devam etti:
“Alevi toplumun sorunu AKP ile başlamadı. Cumhuriyet kurulalı neredeyse 100 sene oldu. Kurulan hükümetlerin hepsi Aleviler’i görmezden geldi. Bu ülkenin başında Diyanet gibi bir kurum olduğu sürece, Aleviler tehdit olarak görülüyor. Bu nedenle meseleyi, AKP meselesi olarak görmüyoruz. AKP’den önce de bu mesele vardı. Eğer bunu görmez ve sadece 20 senelik bir konjonktürü önümüze konumlandırırsak burada hata ederiz. Düşünün şu an dört yaş ile altı yaşındaki yaş arasındaki çocuklara Kur’an kursu, cennet, cehennem kavramını anlatacaklar. Ana muhalefet partisi genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Bu eğitimi verebilirler’ diyor.“
Garip Dede Cemevi’ne ibadete gelen Alevi vatandaşlar ve Alevi gençler, olası bir iktidar değişikliğinde yeni kurulacak hükümetten beklediklerini şöyle sıraladı:
“Faturalarımızın devlet tarafından karşılanmasını istiyoruz”
“Eğer iktidar değişirse, cemevlerinin ibadethane olarak sayılmasını istiyoruz. Çünkü biz de camilerde nasıl ibadet ediliyorsa biz de cemevlerimizde ibadet ediyoruz. Ayrıca gelen yüklü faturalarımızın devlet tarafından karşılanmasını istiyoruz. Çünkü biz kendi ihtiyaçlarımızı kendimiz karşılıyoruz. Ülkede yaşanan ekonomik krizden dolayı artık masrafları karşılamakta zorlanıyoruz.”
“Oya gelince sayıyorlar, cemevine gelince yok sayıyorlar”
“Ben inancım gereği camide değil cemevinde ibadet ediyorum. Ben vergimi veriyor ve vatandaşlık görevimi yerine getiriyorum. Vergiye gelince sayıyorlar, oya gelince sayıyorlar ama cemevlerinin ibadethane olmasına gelince bizi yok sayıyorlar. Büyük haksızlık. Camilere tanınan hak cemevlerine de tanınmalı.”
“Derslerde din, bilimin önüne geçmesin”
“Bütün inançlara eşit haklar verilmesini talep ediyoruz. Bugün bir camiye hangi haklar tanınıyorsa cemevlerine, kiliselere ve sinagoglara da aynı haklar tanınmasını istiyoruz. Okul müfredatındaki derslerde de dinin, bilimin önüne geçmesini istemiyoruz.”
“Devlet, ‘Aleviler’i askere almıyorum’ desin”
“Devletin Aleviler’i yıllardır görmezden gelmesi, bir genç olarak benim üzerimde büyük bir baskı oluşturuyor. Toplumda hep öteki olarak büyüdük. Devlet bizi görse de görmese de biz Alevi olarak yaşamaya devam edeceğiz. Biz vergisini ödeyen, devletin kurallarına uyan ve bize çizilen sınırlar içinde yaşamaya çalışan insanlarız. Fakat devlet bunu göz ardı ediyor. Devlet cemevlerini ibadethane olarak görmüyorsa o zaman şöyle desin: ‘Ben Aleviler’den vergi almıyorum, Aleviler’i askere almıyorum’ desin. Biz zaten devletin imkanlarından faydalanmadan da yaşayabiliriz. Bunu başarabilecek güçteyiz.”
“Daha sıcak bir cemevinde ibadet ediyor olabilirdik”
“Geçen sene ilk defa Aleviler için bir festival düzenlendi ve bunu bir belediye yaptı. Bu gözle görülen bir şeydi. Bu bizi çok mutlu etti. Fakat diğer yandan suyumuzu belediyeler, elektriğimizi ve doğalgazımızı devlet ödemiyorsa belediyeler aktif çalışmadığı içindir. Belediyeler de gerekli sorumlulukları yerine getirselerdi biz şu an daha sıcak bir cemevinde ibadet ediyor olabilirdik.”
