Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Avukatların Aysel Tuğluk açıklamasına polis engeli

Ankara’daki hukukçular ve sivil toplum örgütleri bugün (18 Şubat) Ankara Adliyesi önünde demans teşhisi konulan ve sağlığı kötüye giden Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Aysel Tuğluk için “cezaevinde kalabilir” raporu verilmesini protesto etmek amacıyla açıklamalarda bulunmak istedi. Polis, hem avukatların ve sivil toplum örgütlerinin açıklamasını hem de adliye binasında bulunanların dışarı çıkmasını engelledi. Avukatlar ve STK’lar adına açıklamayı Avukat Nurdan Kılıç okudu. Kılıç, “ATK, politik mahpusların ağır ve ölümcül hastalıklarına rağmen mütemadiyen tıp bilimine aykırı raporlarından birini de Tuğluk için hazırlamış ve demans hastalığını inkâr etmiştir” dedi. 

Aysel Tuğluk, 1- 4 Şubat 2022 tarihleri arasında Adli Tıp Kurumu (ATK) Gözlem İhtisas Kurulu’nda tutulmuş ve gözlem sonucunda hazırlanan rapor 15 Şubat 2022 tarihinde açıklanmıştı. Raporda, Tuğluk’un sağlık durumuna ilişkin “Hafif bilişsel bozukluklar tespit edildi. Cezai sorumluluğu tam” ifadelerine yer verilmişti. Adliye binası önünde ATK’nın raporunu protesto etmek isteyen avukatlar ve Sivil toplum Kuruluşları (STK) polis müdahalesiyle karşılaştı. Polis kuvvetleri basın mensuplarının içeriye girmemesi için adliye önünde barikat kurarken avukatların dışarı çıkmasını da engelledi. Polisin müdahalesi sonucunda avukatlar ve STK’lar adına açıklamayı Avukat Nurdan Kılıç, adliye binasının içinde okudu. 

“Yetkilileri bir kez daha hukuka, bilime ve vicdana uygun davranmaya çağırıyoruz”

26 Aralık 2016 tarihinden beri Kocaeli Kandıra F Tipi Cezaevi’nde tutulan HDP eski milletvekili Aysel Tuğluk’un Bir an önce özgürlüğüne kavuşması gerektiğini belirten avukat Nurdan Kılıç, şu şekilde konuştu: 

“Ona yaşatılan bu hukuksuz süreçte imzası olan tüm yetkilileri bir kez daha hukuka, bilime ve vicdana uygun davranmaya çağırıyor, Tuğluk’un tedavisinin insanlık onuruna yaraşır bir şekilde sürdürülebilmesi için bir an önce özgürlüğüne kavuşması gerektiğini hatırlatıyor, dayanışma çağrımızı yineliyoruz” dedi. 

“ATK tarafsız bir kurum değil”

ATK’nın tarafsız olmadığını ve raporunda Aysel Tuğluk’la ilgili suçlamalara ve bu suçlamaların tarihlerine yer verdiğini aktaran Kılıç, ATK raporuna ilişkin şunları söyledi: 

“ATK raporunda Aysel Tuğluk’la ilgili suçlamalara ve suçlamaların tarihlerine yer verilmesi, Adalet Bakanlığı’na bağlı kurum olması nedeni ile tarafsız olmadığını göstermesi açısından önemli olduğu kadar kamuoyunun dikkatinin de bu suç iddialarına çekme amacı taşıdığını akıllara getirmektedir. ATK raporunda sayın Aysel Tuğluk’un sağlık durumu ile ilgili tespitlerden ve değerlendirmelerden rahatlıkla anlaşılmaktadır ki sayın Tuğluk’un bu haliyle savunma yapması mümkün değildir. Ancak bu tespitlere rağmen ATK bu hususta görüş belirtmekten özellikle kaçınmış ve sadece cezai sorumluluk boyutu ile değerlendirme yapmakla yetinmiştir.”

“Hasta mahpuslarla ilgili tek kurum ATK olmamalı”

ATK’nın hasta mahpuslarla ilgili karar veren tek merci olmaktan çıkarılması gerektiğini vurgulayan Kılıç, “ATK’nın ‘cezaevinde kalabileceğini belirttiği’ hasta mahpusların vefatı, kurumun siyasi saiklerle hareket ettiğinin en açık göstergesidir. ATK’nın yerine Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve Türk Tabipleri Birliği’ne bağlı hekimlerin de hasta mahpuslarla ilgili heyetlerde görev almaları sağlanmalıdır” diye konuştu. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.