Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a: “Bu beyefendiyi halkın iradesiyle göndereceğiz, davulla zurnayla göndereceğiz”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP ve MHP’nin seçim kanunu teklifini “Biz acaba koltuğumuzu nasıl koruruz diye düzenleme yapıyorlar” diyerek değerlendirdi. Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, “Amaçları milletin iradesini Meclis’e yansıtmak değil. Gideceklerini çok iyi biliyorlar. Seçim kanununu ister sabah değiştir, ister öğlen, ister akşam değiştir. Biz seni yolcu edeceğiz kardeşim. Sandığı getireceksin, seni paşa paşa göndereceğiz. Bunu bilmeni isterim. Bu beyefendiyi halkın iradesiyle göndereceğiz, davulla zurnayla göndereceğiz” dedi.

Seçim kanununa ilişkin değişiklik talebinin MHP’nin barajı aşamayacak olması sebebiyle gündeme getirildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Kardeşim millet artık kararını vermiş, seni yolcu edecek” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “En kıdemli hâkim bugüne kadar sandık başkanıydı. En kıdemli hâkim olmasın da, bizim hâkim olsun. İster sizin hâkim olsun, ister Anayasa Mahkemesi’ne atadığı şaibeli başkan olsun, ister senin yandaşın olsun. Seni bu milletin elinden kimse kurtaramaz kardeşim. Sen sandığı getireceksin, demokratik yollarla seni paşa paşa göndereceğiz. Bunu bilmeni isterim.”

“Paşa paşa göndereceğiz”

Erdoğan’ın sağlık çalışanlarına yönelik “Giderlerse gitsinler” sözlerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Demokratik yollarla seni gönderecek olan biziz. Onların tamamı burada, ülkelerinde kalacak. Bütün sağlık çalışanlarına söylüyorum. Az kaldı, merak etmeyin bütün haklarınızı alacaksınız” diye konuştu ve seçim kanununda yapılmak istenen değişikliklere ilişkin şunlara dikkat çekti:

“Acaba koltuğumuzu nasıl koruruz? Koltuk için siyaset yapılmaz, siyaset vatandaş için yapılır. Ülkenin geleceği refahı, huzuru için yapılır. ‘Yolsuzluk yaptım, köşeyi döndüm, paralar tamam, her şey mükemmel. Servetler yurtdışında. Biraz daha soyalım. Nasıl yapacağız? Seçim geliyor. O zaman öyle bir kanun çıkaralım ki koltuğunuzu koruyalım.’ Hiçbir güç seni o koltuğa mahkûm etmez. Hiç meraklanma, seni oradan paşa paşa göndereceğiz, hiç endişe etme.”

AKP- MHP seçmeni

Kılıçdaroğlu, “Yurtdışında çalışan işçilerimiz var. Niye onlar milletvekili çıkarmıyorlar, onlar da olsun” diyerek, ittifak protokolünde de yer alan bu düzenlemenin yasa metninde yer alması için önerge verilmesi konusunda grup başkanvekillerine görev verdi. Kılıçdaroğlu, AKP ve MHP seçmenine şu soruları yöneltti:

“AKP’ye oy vermekte ısrar eden kardeşlerime sesleniyorum Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy vermekte ısrar eden ülkücü kardeşlerime seslenmek istiyorum. Bir ülkenin İçişleri Bakanı devletin televizyonunda, ‘Ayda 10 bin dolar rüşvet alan siyasetçi var’ der, 84 milyon bunu bilmez neden? O rüşvetçiyi kim kanatlarının altına aldı? Hâlâ oy vermeye devam edersen hiç kusura bakma, rüşvetçiler bir gün gelir senin de kapını çalarlar.”

“Merkez Bankası’nın başkanı düzgün adam olacak”

Bürokratlara yaptığı yolsuzluk çağrısını hatırlatan Kılıçdaroğlu, “‘Yolsuzluk dosyalarının altına imza atmayın’ dedim. Atmayan yüzlerce, binlerce bürokrat var. O bürokratların tamamını alnından öpüyorum, göreceksiniz. Yolsuzluğa izin vermiyorlar” dedi. CHP lideri, çöküşten çıkmanın yolunun “yeni kadrolar yeni kurumlar yeni kurallar“dan geçtiğini dile getirerek “İşi ehline teslim edeceğiz, kesin hesap komisyonu kuracağız. O kadar güveniyoruz ki kesin hesap komisyonunun başkanı ana muhalefet partisinden olacak ve biz gelip hesap verme onurunu yaşayacağız. Yeni kurumların yanında var olan kurumları da düzelteceğiz Merkez Bankası’nın başkanı düzgün adam olacak, ahlaklı adam olacak” diye konuştu.

Diyarbakır ziyareti

Diyarbakır ziyareti sırasında bir müteahhitin yanına geldiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, aralarında geçen konuşmayı şöyle anlattı:

“’Demir alacağım’ dedi ve cep telefonundan kendisine gelen mesajları gösterdi: ‘Fiyatlar bir saat için geçerlidir, bir saat sonra bu fiyatlar geçerli olmayabilir.’ Diyarbakır’daki kişiye güvenmiyorlarsa İstanbul’a, Osmaniye’ye, Adana’ya, Rize’ye sorsunlar. Ticari çöküş ile karşı karşıyayız, herkes anlık yaşıyor. Kamuya iş yapan yükleniciler iflasla karşı karşıya. Bizim iktidarımızda sadece malı götürenler üzülecek.”

Ben Türkiye’nin her noktasına giderim ama sen gidemezsin

Şanlıurfa ziyareti sırasında “Bize belediyeyi verin, çiftçiye elektriği ücretsiz verelim” dediğini belirten Kılıçdaroğlu, “Diyarbakır da dedi ki: Niye bize de vermiyorsunuz? Bununla ilgili bir hazırlık yaptık, projelerimizi hazırladık” diye konuştu. “Önce benim insanım kazanacak, milliyetçilik budur” sözleriyle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye seslenen Kılıçdaroğlu, “Adam Afrika’ya gidiyor ve yer kiralıyor ona sesini çıkarmıyor, Kılıçdaroğlu Diyarbakır’a gitmiş, çiftçiye ücretsiz elektrik verecek, ‘Vay sen oraya nasıl gidersin’ diyor. Ben Türkiye’nin her noktasına giderim ama sen gidemezsin. Hiç kimse unutmasın, bizim dokularımızda Kuvayımilliye ruhu var.”

“Kapı kapı gezip el etek öpüyorlar”

Maltepe Ekonomi Forumu’na katıldığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “128 milyar (dolar) paramız vardı Merkez Bankası’nda arka kapıdan kimlere satıldı kimse bilmiyor. Bugün Merkez Bankası’nın kasasında kendisine ait 1 sent bile yok. Bakiyesi eksi 43 milyar dolar. Türkiye’yi o kadar büyük bir sıkıntıya soktular ki kapı kapı Afrika’daki, Ortadoğu’daki ülkeleri geziyorlar, ‘Birileri bize borç para verebilir mi’ diye. Düne kadar kendi medyalarında en ağır hakaretleri yaptıkları kişilerin ayağına gidip el etek öptüler. Şimdi Sayın Bahçeli’ye sormak istiyorum, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı bu kadar ağır laflar edenin ayağına Erdoğan gittiği zaman neden iki cümle kurmadın, Bu ülkenin itibarı yok mu?”

Rüşvetçiden büyükelçi mi olur?

Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin dünyada büyük bir itibar kaybına uğradığını dile getirerek “Devleti yöneten kişi, bir egemen güç ‘Bak beni kızdırma. Senin yasadışı bütün gelirlerini, malvarlığını açıklarım’ dediği zaman sesini çıkarmıyorsa bu çöküşü katmerleşmiştir. Egemen güç ne derse onun emrindedir artık” dedi ve Rahip Brunson olayını hatırlattı.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bayrağını arabasında taşıyan, rüşvet alan kişi. Rüşvetçiden büyükelçi olur mu” diye soran Kılıçdaroğlu, “Hangi ile gitsem, sessiz sedasız biri gelip bu memleketi uyuşturucu batağından kurtarın diyor. 20 yılda öyle bir hale getirdiler ki her gelir grubuna göre uyuşturucu pazarlanıyor. Bugün Türkiye’de fakirsen ona göre uyuşturucu var, paran varsa ona göre uyuşturucu var” dedi.

Bugün Bahçeli’ye fazla mı takıldık?” diye soran Kılıçdaroğlu, salondan gelen “Fark etmez” yanıtı üzerine şunları söyledi:

“Allah rızası için hiç soru sormuyor musun? Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hapishanelerinde bir tane uyuşturucu baronu var mı? Yoktur, ama garibanlar hapishanede. Uyuşturucu baronları neden hapse girmez? Çünkü siyasetçiyi parayla satın alırlar. En tepedekiler, kim yolsuzluk yapıyorsa kanatlarının altına alıyor.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.