CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, hekimlerin “cezaevinde kalamaz, infazı ertelenmeli” raporuna rağmen tutukluluğu sürdürülen eski HDP milletvekili Aysel Tuğluk’un durumunu görüşmek için Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’dan randevu talep etti. Tuğluk’u ziyaret eden Kaya “Adalet duygusunu, hukuk normlarını bir kenara bırakın insan olan ve vicdanı olan hiç kimse bunu kabul etmez. Bu durumun bir an önce Cumhurbaşkanı tarafından görülüp çözülmesi gerekiyor. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’dan randevu istedim. Randevu verirlerse yaşanan süreci bütün çıplaklığıyla anlatacağım” diye konuştu.
Kocaeli Üniversitesi beş yıldır tutuklu bulunan Aysel Tuğluk için ağır demans raporu vererek günlük yaşamını sürdürebilmek için yapılması gereken işleri kendi başına yapamayacağını açıklamıştı. Adli Tıp Kurumu bu rapora rağmen Aysel Tuğluk’un hapishanede kalabileceğine dair rapor düzenledi. Raporun tıbbi değil siyasi gerekçelerle hazırlandığına dikkat çeken CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, konuya ilişkin olarak Medyascope’a şunları anlattı:
“Herhangi bir insan sağlık açısından yaşamını idame ettiremeyecek pozisyona geldiyse o insanın politik düşüncesini ne olduğuna ne yaptığına bakılmaksızın tahliye edilmesi gerekiyor.Aysel Tuğluk’un bu haliyle cezaevinde tutulması bir insanlık suçu. Siyasetten farklı düşünüyoruz fakat bu toplumun bir milletvekili olarak kim bu durumu yaşarsa yaşasın onun hakkını aramak ve tıbbın verdiği kararın uygulanmasını sağlanması için diretmek bizim görevimizdir. Adalet bakanına yüz yüze anlatmayı tercih ediyorum Bekir Bozdağ’ın bu konuda duyarsız kalacağına ihtimal vermiyorum çünkü o da bir Anadolu insanı. Bu işi siyasi bir süreç olarak değerlendirmez.”
Hafıza kaybı
Yaklaşık yedi ay önce Aysel Tuğluk’u ziyaret ettiğini dile getiren Yıldırım, “O zaman gördüğüm Aysel Tuğluk ile 16 Mart’ta ziyaret ettiğim Aysel Tuğluk arasında çok ciddi bir değişim gözledim. Tamamen hafıza kaybı başlamış ve kendi ihtiyaçlarını göremeyecek hale gelmiş” dedi ve konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Gülten Kışanak ve Edibe Şahin ile beraber kalıyor. Gülten Kışanak’ı da ziyaret ettim ve ‘Biz olmasak ilaçlarını günde üç öğün alması gerektiğini unutuyor, 10 tane birden alıyor. 10 taneyi aynı anda içmiyor sabah bir ilaç içiyor, bir saat sonra unutup tekrar içiyor. Öz bakım ihtiyaçlarını tek başına gideremiyor ve biz iki kişi Tuğluk’un cezaevindeki bakımını üstlendik’ diyorlar. Bu insanlar da 60 yaşına gelmiş insanlar.”
“Durumumu anlatın”
“Görüşme anında ‘Yıldırım bey hoş geldiniz’ dedi. biraz süre geçtikten sonra adımı hatırlamıyor. Geçmiş dönemden tanıdığım biri olduğu için halindeki değişikliği anlayabiliyorum. Sıklıkla gözlerinden yaş geliyor. ‘Benim durumumu anlatın. Burada kendi ihtiyaçlarımı göremeyecek haldeyim. Dışarıdan da abimin katkısıyla ayakta durmaya çalışıyorum. Burada çok zor koşullarım var ve arkadaşlarıma muhtaç olduğum için onlardan utanıyorum, onların haline üzülüyorum. Onları da sıkıntıya sokmuş olmaktan kaygı duyuyorum. Beni anneme yapılan muamele yaktı’ diyor. Bu konu çok ağırına gitmiş. Annesinin mezardan çıkarılarak Tunceli’ye götürülmesi, onun bu duruma düşmesine sebep olmuş.”
“Mahkumlara şantiye elektriği parası ödetiyorlar”
Kaya, cezaevinde yaşanan genel sorunların dışında başka konularda da sıkıntılar yaşandığını, ekonomik bazı yanlış uygulamaların da bulunduğunu belirterek şunları anlattı:
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Sağlık sorunları yetmez gibi yakılan elektriğin parasını mahkumlardan alıyorlar. Koğuşta kullandıkları elektrik için daha önce 80 lira ödüyorlarmış. İlginç olan şu ki burası 22 yıllık bir cezaevi ve hala şantiye elektriği kullanıyorlarmış. Şantiye elektriği normal elektrikten iki kat daha pahalı. Daha önce bir buçuk saat olan açık görüş süresini yarım saate indirmişler. Pandemiyi gerekçe göstererek kütüphane, spor alanı gibi belli saatte buluşma olanağının tanındığı sosyal alanları kaldırmışlar. Koğuşta her gün sabah ve akşam yoklama yapılır, bu rutin bir uygulamadır, kişiler görülür ve yoklama biter. Son bir aydır koğuşta yatakların olduğu yere ve oturulan yere ayakkabılarıyla giriyorlarmış. Koğuşta her gün sabah ve akşam ince arama yaparak yoklama yapıyorlarmış.”
