BeşiBirYerde (87): TFF başkanlığından istifa eden Nihat Özdemir’in en unutulmaz beş açıklaması

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Nihat Özdemir, görev süresinin dolmasına daha bir yıl olmasına rağmen sürpriz bir kararla başkanlığı bıraktı. 1 Haziran 2019 tarihinde başkanlık koltuğuna oturan Özdemir’in görev süresi boyunca yaptığı en unutulmaz beş açıklamayı, Medyascope Spor Servisi olarak sizin için derledik. 

5) “Galip gelince hakemler iyi, beraberlik veya mağlubiyette hakem kötü

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Nihat Özdemir, görev süresi boyunca kendisini polemiklerin içinde buldu. Üç yıla yakın süre başkanlık makamında oturan Özdemir, son olarak ise Adana Demirspor Başkanı Murat Sancak ile anlaşmazlığa düştü. 

Süper Lig’in 25. haftasında oynanan ve 1-1 eşitlik ile sona eren Adana Demirspor-Beşiktaş maçından sonra Murat Sancak, yaptığı açıklama ile kamuoyunu sarstı. Maçın hakemi Ali Şansalan’ı hedef alan Sancak, aynı zamanda Süper Lig’deki hakemlerin bir kısmının FETÖ’cü olduğunu iddia etti: “Sayın Nihat Özdemir başkanım, hakemlerin içerisindeki FETÖ’cüleri temizle başkanım. Bunlar hep FETÖ’cülerin eseri. Her kurumda, Emniyette, askeriyede FETÖ’cüler vardı da hakemlerin içerisinde mi yok!”

Adana Demirspor-Beşiktaş karşılaşmasının ardından hakemler hakkında sert açıklamalarda bulunan Adana Demirspor Başkanı Murat Sancak’a TFF Başkanı Nihat Özdemir’den cevap geldi. Özdemir, “Bir kulübün başkanına direkt cevap verecek durumda değilim. Sportmenliğe, centilmenliğe aykırı bir açıklama varsa Disiplin Kurulu’na sevk edilir. Konuşan başkanın takımı üçüncü sırada. Bu süreçte maçları yöneten hakemler Ay’dan mı geldi? Avrupa’dan mı geldi? Galip gelince hakemler iyi, beraberlik veya mağlubiyette hakem kötü! Hakemler de insandır. Yapılan bir hata varsa, gereken yapılır” dedi.

Adana Demirspor Başkanı Murat Sancak’ın Beşiktaş maçı sonrasında yaptığı açıklama:

4) Nihat Özdemir’den 28. şampiyonluk açıklaması

Ali Koç başkanlığındaki Fenerbahçe, 6 Mart 2021 tarihinde, 1959 senesinden önceki şampiyonlukların da sayılması ve şampiyonluk sayısının 28 olarak tescil edilmesi için Türkiye Futbol Federasyonu’na resmi başvuruda bulunmuştu. Açıklamada şu ifadelere yer verilmişti, “Türkiye Futbol Birinci Ligi’nde 1932-33, 1934-35 ve 1943-44 sezonlarında kazandığımız 3 şampiyonluk ve Milli Küme organizasyonunda 1936-37, 1939-40, 1942-43, 1944-45, 1945-46 ve 1949-50 sezonlarında kazandığımız altı şampiyonluk olmak üzere toplam dokuz şampiyonluğumuzun, halihazırda 19 olan Süper Lig şampiyonluk sayımıza dahil edilerek, toplam 28 şampiyonluğumuzun kabul edilmesini talep ediyoruz.”

TFF Başkanı Nihat Özdemir ise 21 Mart 2021 tarihinde beIN Sports’a verdiği röportajda Fenerbahçe’nin eski şampiyonlukların tescil edilmesi talebine ilişkin açıklamalarda bulunmuştu. Özdemir, konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yapmıştı: “Fenerbahçe’nin şampiyonluklar konusunda bir müracaatı oldu. Kurullarımız bunu inceliyor, yakın zamanda cevap verilecek. Bize gelip bir sunum yapacaklar. Yöneticiler olarak karar vereceğiz. İstanbulspor Başkanı, ‘Biz de şampiyon olmuşuz’ diyor. Bizim, yayın gelirlerimizden dağıttığımız bir şampiyonluk geliri var. Bunu şampiyonluk sayısına bölüyoruz. Bursaspor, 1. Lig’de olmasına karşın para alıyor. Başakşehir de aynı şekilde geldi. Şampiyonluk sayılarını kurullarımız inceliyor. Bundan önce de başvuruları olmuş. Bizden önceki bir federasyon zamanında ret var. İkinci kez gündeme getirdiler. Tabii ki haklarıdır. İnceleyeceğiz ve karar vereceğiz. Her detayı inceliyoruz.”

Ancak Nihat Özdemir’in “Kurullarımıza havale ettik” dediği Fenerbahçe’nin 1959’dan önceki şampiyonluklarının sayılması başvurusu ile ilgili, yaklaşık bir sene boyunca, olumlu veya olumsuz herhangi bir gelişme yaşanmadı.  

3) “Kulüplerimiz Türk oyunculara yer vermeyi hep kulak arkası ettiler”

TFF, Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim’in önderliğinde Kulüpler Birliği ile anlaşarak aldığı kararda, kulüplerin belirleyeceği 28 kişilik kadrolarda 14 yerli oyuncu bulunmasını zorunluluk haline getirdi ve böylelikle takımlar isterlerse kadrodaki 11 yabancının tamamını 11’de oynatmaya hak kazanmış oldu. Milli takım koltuğunda otururken böyle bir kararın altına imza atma cesareti gösteren Terim, yıllar sonra verdiği bir demeçte şunları söyledi: “Bulunduğum konum, milli takım hocalığı. Buna rağmen ben yabancı yasağının kalkmasını istiyorum. Arkadaşlarımla çok büyük bir araştırma yaptık. Bunun adı, ‘yabancı sayısında şartlı sınırsız uygulaması.’ Futbolumuzun marka değerini de artırmak istedik. Bugün gelinen noktada serbest yabancının katkısı yok mudur? Biz, yedi yedeğin içinde bir Türk kaleci olmasını, kalecilerin pozisyonunu korumak için istedik. 28 kişilik sınırlı kadro yapmak, işin ekonomisini de kontrol etmek demek. Bizim sistemimizde 14 Türk oyuncu mecburi. Kadro içinde 15-21 yaş arası oyunculara çok önem verdik. ‘Bu sene üç, seneye dört oyuncu tescilli olmak zorundadır’ dedik.”  

Ancak yabancı kuralı tartışması, Nihat Özdemir’in TFF Başkanı olmasının ardından yeniden gündeme geldi. 14 yerli oyuncu bulunmasını zorunlu hale getiren kuralı kaldıran Özdemir yönetimindeki TFF, “Süper Lig kulüplerinin 2021-2022 sezonunda en fazla 14, 2022-2023 sezonunda en fazla 12, 2023-2024 sezonunda en fazla 10 yabancı uyruklu futbolcuyu tescil ettirerek A takım listesi ile müsabaka isim listesinde bulundurabilmesi” yönünde karar aldı. Özdemir, bu kararın ardından, 7 Haziran 2021 tarihinde yaptığı açıklamada, “Fatih Terim futbol direktörüyken ‘Serbest bırakalım, bakalım ne oluyor?’ diyerek bu kuralı getirdiler. Kulüplerimiz Türk oyunculara yer vermeyi hep kulak arkası ettiler” diye konuşarak eski milli takım teknik direktörüne gönderme yapmayı ihmal etmedi. 

2) “Kuzu kuzu gelip oynayacaklar”

Koronavirüs salgını, 2021 yılı ile birlikte Türkiye’yi esir aldı. Alınan bazı önlemler ile yüksek vaka sayılarının önüne geçilmeye çalışıldı fakat istenilen sonuç elde edilemedi. Son olarak 29 Nisan-17 Mayıs tarihlerinde tam kapanmaya geçen Türkiye’de futbol kamuoyu, hem Süper Lig’i kimin kazanacağına hem de UEFA Şampiyonlar Ligi’nin İstanbul’da düzenlenip düzenlenmeyeceği sorularına kafa yordu. Bu süreçte ise 29 Mayıs tarihinde oynanacak UEFA Şampiyonlar Ligi finaline Manchester City ve Chelsea yükseldi. İki İngiliz kulübünün birlikte finale yükselmesinin ardından İstanbul’da oynanacak final ile ilgili soru işaretleri daha da arttı. İngiliz basınında çıkan haberlere göre İngiltere hükümeti, Türkiye’deki vaka sayılarının yüksekliğini gerekçe göstererek finalin Londra’daki Wembley Stadı’na alınması için girişimlerde bulundu. 

Yaşanan bu gelişmelerin sonrasında TFF Başkanı Nihat Özdemir, kafalardaki soru işaretlerini giderebilmek için 7 Mayıs tarihinde Akşam gazetesinden Kenan Karcı’ya açıklamalarda bulundu. Açıklamasında çok net cümleler kuran Özdemir, iki İngiliz kulübünün de İstanbul’a geleceğini şöyle anlattı: ”Kuzu kuzu gelip oynayacaklar. Her şeyimizle finale hazırız. Bütün tedbirler alınmış. UEFA ile görüşmelerimiz devam ediyor. Hiçbir şekilde başka yere alınması söz konusu olamaz. Bu maç inşallah 29 Mayıs’ta İstanbul’da oynanacak. Sağlık, güvenlik, ulaşım her türlü tedbirler alınmış, planlanmış durumda. İki İngiliz takımının tarihi bir finali olacak. Manchester City aynı zamanda İngiltere’nin şampiyonu, Chelsea de önemli bir takım. Real Madrid gibi bir dünya devini yenerek finale kaldılar. Sportif anlamda çok güzel bir maç izlettirecekler seyircili maç olacağı için. Dünya uzun süredir böyle bir tabloyu özlemişti. Stadımız çok güzel. Zemini olsun, giriş çıkış, bütün şartlar tamamen sağlık kurullarına uygun şekilde planlanmış durumda. Her türlü tedbiri aldık.”

Ancak Nihat Özdemir’in bu açıklamasının geçerliliği yalnızca bir hafta sürdü. Şampiyonlar Ligi’nde finale kalan İngiliz takımlarıyla ilgili olarak “Kuzu kuzu gelecekler” ifadesinin kendisine ait olmadığını söyleyen Özdemir, “Kuzu kuzu oynayacaklar lafı, benim ağzımdan çıkmış bir şey değil. Bunu bir gazete yazmış, onları da kendileri yazmışlar” dedi. Öte yandan UEFA, yaptığı açıklama ile Türkiye’de oynanması 2021 senesine alınan Şampiyonlar Ligi finalinin 2020’de olduğu gibi bir kez daha Portekiz’de oynanacağını kamuoyuna duyurdu.

1) “Dokuz senedir herhangi bir şekilde şike olayına rastlamadık”

Fenerbahçe ile Trabzonspor’un şampiyonluk için mücadele ettiği 2010-2011 sezonunda sarı-lacivertliler, averaj farkı ile mutlu sona ulaşmıştı. Ancak 3 Temmuz 2011’de Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ile Fenerbahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan “futbolda şike” soruşturmasıyla başlayan yargı süreci, 2010-2011 sezonunun futbol dışı konular ile konuşulmasına neden oldu.

O dönem Fenerbahçe’de başkanvekili olarak görev alan Nihat Özdemir, 2020 yılında verdiği bir demeçte ise Fenerbahçe camiasını kızdıracak açıklamalarda bulundu. Özdemir, Ekonomist dergisinin Instagram yayınına katılarak sunucunun “Futbolda şike tartışmalarını bitirmek için nasıl bir strateji izleyeceksiniz?” sorusuna, “Birçok ülkede de böyle olaylar oldu. İtalya, İngiltere ve Fransa’da. Türkiye’de de böyle bir olayı yaşadık. O sezon 2010-2011 sezonudur. Dokuz sene geride kaldı. Dokuz senedir herhangi bir şekilde bir şike olayına şu ana kadar rastlamadık. Etik ve disiplin kurulumuz şikayetleri inceliyor. Tespit ettiğimiz zaman üstüne gideceğiz” cevabını verdi. 

Nihat Özdemir’in sözlerinin ardından Fenerbahçe’de o dönem başkanvekili olarak görev yapan Semih Özsoy, FB TV’de katıldığı bir programda Özdemir’e yanıt verdi. Özsoy, “Talihsiz bir açıklama diyemiyoruz çünkü talihsiz olabilmesi için istemeyerek, bilmeyerek, dil sürçmesi ile olunca diyebiliriz. Neye hizmet ettiği belli olmayan, belki de kendince bilinen lakin çok kesimleri üzen, kahreden bir açıklama oldu. Açıklamayı şaşkınlıkla ve üzüntüyle takip ettik. Dava arkadaşı dediğimiz, bu yolda beraber yürüdüğümüz, yoldaş dediğimiz insanın böyle bir açıklama yapması akıllara durgunluk verici bir durum” diye konuştu.

Fenerbahçe ile Nihat Özdemir arasında yaşanan krizin ardından, sarı-lacivertli kulübün disiplin kurulu tarafından hakkında soruşturması açılan ve kendisinden savunma istenen Özdemir, gönderdiği dilekçeyle kongre üyeliğinden istifa ettiğini açıkladı. Öte yandan Futbolda Şike Davası’nda aralarında Aziz Yıldırım’ın da bulunduğu 23 sanık bütün suçlamalardan beraat etti. Davada rol alan sanık eski savcı ve hâkimlerin yargılanmasına ise devam ediliyor.

Yazan: Kubilayhan Kavrazlı

Editör: Doğa Üründül

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.