Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Gülten Dayıoğlu Çocuk Romanı Ödülü Esra Yazdıç Demir’e verildi: “Çocuğun seviyesine inilmez, çıkılır”

Gülten Dayıoğlu 2021 Çocuk Romanı Ödülü’nün sahibi, “Burnumun Renkleri ve Umami” adlı kitabı ile Esra Yazdıç Demir oldu. İlk eseriyle ödül alan Demir, Medyascope’a konuştu. Demir, “Çocuk ve gençlik edebiyatı yazarları olarak hep, ‘Çocuğun seviyesine inmek’ üzerine sıkıntı duyuyoruz. Çocuğun seviyesine inilmez, çıkılır” dedi.  

Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı tarafından bu yıl 15. kez verilen Gülten Dayıoğlu Roman Ödülü’nün sahibi “Burnumun Renkleri ve Umami” adlı kitabı ile Esra Yazdıç Demir oldu. Ödül töreni bugün (16 Mayıs) Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. Yazdıç ödülünü, adına ödül konulan yazar Gülten Dayıoğlu’nun elinden aldı.

2009 ile 2016 yılları arasında Ankara’da parlamento muhabiri olarak çalışan Esra Yazdıç Demir, haber yazımında da hikayeleştirmeye önem verdiğini ve TBMM’de okuduğu çocuk romanları nedeniyle milletvekilleri ile arasında komik diyaloglar yaşandığını söyledi. İlk romanıyla ödül alan Demir, çocuk ve gençlik edebiyatına neden ilgi duyduğunu şu sözlerle anlattı:

“Ben haberlerimde hep hikayeleri konu aldım”

“Benim için rüya gibiydi çünkü ben edebiyat kökenli bir gazeteciyim. Çocuk ve gençlik edebiyatıyla çok uzun zamandır ilgileniyorum. Çocukları nasıl eğitirseniz ve onlara nasıl bir hayal dünyası sunarsanız, karşınızda öyle yetişkinler bulursunuz. O yüzden çocuklara anlatılamayacak hiçbir konunun olmadığını düşünmüyorum, doğru kelimelerin olduğunu düşünüyorum. Burnumun Renkleri ve Umami kitabında, koku duyusu olmayan bir çocuğun hikayesini anlattım. Çocuk ve gençlik edebiyatı yazarları olarak hep, ‘çocuğun seviyesine inmek’ üzerine sıkıntı duyuyoruz. Çocuğun seviyesine inilmez, çıkılır. Siz bir çocuğa özen gösterdiğiniz takdirde karşınızda nitelikli yetişkinler bulursunuz. Haberci olarak kitap yazmak benim için çok ayrıca özeldi çünkü ben haberlerimde hep hikayeleri konu aldım. Bir siyasi haber yazarken bile onu hikayeleştirmeye gayret ettim.”

“Yanımda hep Gülten Dayıoğlu romanları vardı o yüzden benim için kıymeti çoktur”

Çocuk edebiyatına ilgisinin Gülten Dayıoğlu’nun kitapları ile başladığını belirten Demir, ödülü kazandığını Dayıoğlu’nun kendisini araması sonucu öğrendiğini söyledi ve Gülten Dayıoğlu’nun kendisi için önemini şöyle anlattı:

“Gülten Dayıoğlu, sabah erkenden beni kendisi aradı, haber verdi. Ağlamanın dışında çok yanıt verebildiğimi hatırlamıyorum. Biraz sakinleştikten sonra devam ettik konuşmaya. Benim için çünkü çocuk edebiyatına başlamamın temel figürü Gülten Dayıoğlu’dur. Ben tayinci bir çocuğum, yani anne ve babam memur. Tayin olduğumuz süreçlerde yanımda hep Gülten Dayıoğlu romanları vardı. O yüzden benim için kıymeti çoktur. Çünkü ben yalnız başıma seyahat ederken aslında Gülten Dayıoğlu’nun çocuklarıyla seyahat ediyordum, bu ödül hayatımdaki en güzel şey şu anda.”

“Kızım en büyük esin kaynağım oldu”

Demir, sekiz yaşındaki kızı Doğa’nın kitabını yazma sürecinde kendisine yardımcı olduğunu belirterek, “Doğa doğmadan çocuk ve gençlik edebiyatına dair bine yakın kitabı vardı. Kütüphanesi de gitgide genişliyor. Ben bu kitabı yazarken Doğa en büyük esin kaynağım oldu. Doğa’ya anlattığım her şeyin doğru olup olmadığını görebiliyoruz. Bir diyalog yazdığımda Doğa, ‘Biz çocuklar böyle konuşmayız’ diyebiliyor ve düzeltebiliyor. Çocukları hafife almamak gerektiğini çocuklarla bir yetişkin gibi konuşmak gerektiğinin önemini anlıyorum onunla konuşurken. Herhalde o olmasaydı bu roman da çıkmazdı” diye konuştu.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.