Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Faizi indirmeye devam edeceğiz”

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın gündeminde ekonomi vardı. Türkiye’deki sorunların asıl sebebinin enflasyon olmadığını savunan Erdoğan, “Enflasyon bir sorundur ama Türkiye’nin sorunlarının asıl sebebi değildir. Fiili bir hayat pahalılığı sorunu var” dedi. “Kazanan kim? Tuzu kuru bir kesim. Dışarıdan gelen sıcak para sahibi onlar” diyen Erdoğan faizi indirmeye devam edeceklerini belirtti.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki kabine toplantısı sona erdi. Toplantı yaklaşık 2 saat 30 dakika sürdü.

“Siyasi ve ekonomik olarak kendi yolumuzu çizmeye her teşebbüs edişimizde kendimizi darbelerin, istikrarsızlıkların, krizlerin içinde bulduk. Türkiye artık siyasi ve güvenlik önceliklerini bizzat kendisi uygulayabilen bağımsız bir ülkedir. Kendi ekonomik ve sosyal programlarını hayata geçirebilen güçlü bir ülkedir” dedi.

Erdoğan şöyle devam etti:

Sınır ötesi harekatlarımızdan NATO içindeki tartışmalara, küresel krizlere karşı tutumlarımızdan her alanda bu idrak noksanlığını görmek mümkündür. Biz neyi, niçin, nasıl yaptığımızı biliyoruz. Nereden geldiğimizi ve nereye gittiğimizi biliyorum. Milletim müsterih olsun, gönlünü ferah tutsun. Parlak bir gelecek bizi bekliyor.

Enflasyon açıklaması

Türkiye’deki sorunların asıl sebebinin enflasyon olmadığını savunan Erdoğan, “Enflasyon bir sorun mudur? Evet, bir sorundur. Ama Türkiye’nin sorunlarının asıl sebebi tek başına bu başlık mıdır? Kesinlikle değildir. Eğer öyle olsaydı geçmişte çok kez uygulanan enflasyon merkezli ekonomi programları ile sorun çözülmüş olurdu” dedi.

“Kazanan kim? Tuzu kuru bir kesim. Dışarıdan gelen sıcak para sahibi onlar” diyen Erdoğan şöyle konuştu.

Türkiye ekonomisini belli çizginin üzerine çıkartmayarak yüksek faizle yıllarımız heba edilmiştir. Bu kısır döngünün ilk adımı enflasyonun tanımı ile başlıyor. Batının ekonomi mecralarına göbek bağıyla tabi olanlara göre enflasyon insanların ve kamunun aşırı tüketiminden kaynaklanıyor.

Tüketimi azaltıp, fiyatları düşürmek olarak düşünülüyor. Burada kazanan kim? Tuzu kuru bir kesim. Dışarıdan gelen sıcak para sahibi onlar. Ucuzlayan döviz sebebiyle ülkeyi yabancı tüketim ürünlerin pazarı haline getiren ithalatçıları unutmamak lazım. Peki kaybeden kim? İşsiz ve aşsız kalan, umutları törpülenen milyonlar.

Bizim ülkemizde teknik anlamda enflasyon değil fiili bir hayat pahalılığı sorunu vardır. Yaşananlara ‘enflasyon’ diyebilmemiz için kamunun harcama disiplininin kaybolması demektir. 19 yıldır üzerinde hassasiyet gösterdiğimiz konu bütçe sistemidir.

Bizim dönemimizde hem evi hem arabası olan kişi sayısı yaklaşık üç kat arttı. Vatandaşlarımızın borçları da özel sektörümüzün borçları da milli gelirle oranlanarak diğer ülkelerle karşılaştırıldığında çok düşük seviyelerde. Faizi artırarak zengini daha zengin fakiri daha fakir yapacak emperyalist finans kurumlarının dayatması ekonomi reçetelerini bir kenara bıraktık. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme esaslı ekonomi programımızı uygulamaya başladık.

Bu programla insanlarımızın canını yakan, hayatını zorlaştıran fiyat artışlarını nasıl engelleyeceğiz? Normal şartlarda üretim azlığı, talep fazlalığı sebebiyle fiyat artışları ortaya çıkar. Bizde talep kaynaklı fiyat artışından söz edilemez. Üretim tarafında üstesinden gelinemeyecek herhangi bir sıkıntıyla karşı karşıya değiliz.

Sorunun bir tarafında vatandaşlarımızın bir kısmının tasarruflarını hala döviz cinsinden yapmaktaki ısrarı var. Diğer tarafta büyüyen ekonomimizin gerektirdiği ithal ve küresel ağların ortaya çıkardığı döviz talebi var. Bunun için vatandaşlarımıza kur korumalı mevduat gibi, konut kredisi gibi, tasarruflarını kendi paramıza kaydıracak alternatifler sunuyoruz.

Ülkeye döviz girişini hızlandıracak yeni yöntemler denediklerini belirten Erdoğan, “İhracatı teşvik ederek, turizmi destekleyerek ülkemize döviz girişini hızlandıracak yeni yöntemler geliştiriyoruz. İhracat her ay rekor kırarak kendilerine olan güvenimizi boşa çıkarmıyorlar. Enerji fiyatlarındaki fahiş artışların ithalatımızdaki bozulmayı bir kenara bıraktığımızda cari fazlaya geçtiğimizi söyleyebiliriz” diye konuştu.

“Faizi artırmayacağız”

“Faizi düşürmeye devam edeceğiz” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Gelişmiş ülkelerinin tamamında ödemeler dengesinde ağır sancılar yaşanırken biz hepsinden daha iyi durumundayız. Bu ülkelerin merkez bankası bilançoları neredeyse milli gelirlerin yüzde 40’ına dayandı. Kimse bizden şunu beklemesin, bu iktidar faizi artırmayacaktır. Tam aksine faizi düşürmeye devam edeceğiz. Benim derdim bu ülkede yatırımcı birinci derecede kamu bankalarıyla buna eğer özel sektör bankaları da dahil olursa düşük faizle sağladığı krediyle yatırıma gitsin.

Bununla istihdam sağlayalım, üretimi, ihracatı arttıralım ve bununla büyümeyi sağlayalım. Bu oldukça işsizlik de daha da azalacaktır. Çin ve Japonya’nın parasal genişlemeye, faiz indirime gitmelerinin paralarına bilinçli olarak değer kaybettirmelerin sebebi bu fırtınadan kaçma çabasıdır.

Fiyatları izahı mümkün olmayan bir şekilde artan ürünlerinin üretimlerini teşvik ederek, tedarikini kolaylaştırarak stokçuların oyununu bozacağız. Ekonomik istikrar ile finansal istikrar konusunda ciddi bir sıkıntımız bulunmuyor.”

Memurların ek göstergelerinde 600 puanlık artış

Erdoğan tüm memurların ek göstergelerinde 600 puanlık yükseltmeye gidildiğini açıkladı.

Erdoğan, “Kamu çalışanları lehine bir fedakarlıkta bulunarak tüm memurlarımızın ek göstergelerinde 600 puanlık bir yükseltmeye gitmeyi kararlaştırdık. Yardımcı hizmetler sınıfındakiler dahil ülkemizdeki 5,3 milyon kamu görevlimizin tamamı önümüzdeki yılbaşından itibaren bu düzenlemeden yararlanacaktır” diye konuştu.

Erdoğan 6. yargı paketi hakkında şunları söyledi:

6. yargı paketi 24 maddeden oluşuyor ve toplam 10 kanunda değişiklik yapılıyor. Hakim ve savcı yardımcılığı sistemi getirilerek üç yıllık temel eğitim verilerek bu unvanların kazanılması öngörülüyor.

Dünyada ve ülkemize yaşanan gelişmeler hukuki sorunlar ile önemli noktada ciddi değişimler getiriyor. Hakim ve savcılarımızın en iyi eğitimleri alarak kıdemli meslektaşları tarafından yetiştirilerek göreve hazırlanmaları hedefleniyor. Üç meslek içi eğitim programına katılma şartı getirilerek yargının insan kaynağı güçlendiriliyor. Noter atamalarının hızlandırılması, tapu siciline şerh koyma ve taşınmaz satışı yapma hususları yer alıyor. TCK fiyatları etkileme suçuna verilen alt ve üst sınırları yükseltilerek stokçuluğun azaltılmasına katkıda bulunuyor.

Sosyal yardım açıklaması

Erdoğan, sosyal yardımlar hakkında ise şöyle konuştu:

Yalıtım için yeni çalışma başlatıyoruz. Binaların yalıtım çalışmasında kullanılmak üzere daire başına 50 bin lira 60 ay vadeli 0,99 faizle kredi imkanı getiriyoruz. Hem aile bütçesine hem de devlet bütçesine olumlu katkısı olacağına inandığım bu paketle ilgili detaylar ilgili bakanlıklar tarafından kamuoyuna açıklanacak.

Sosyal yardım bütçemizi ek programlarla güçlendiriyoruz. Bu kapsamda aile desteği ile ekonomik anlamda dezavantajlı ailelere yönelik 15 milyar liralık yeni paketi devreye alıyoruz.

Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı anaokuluna çocuklarını kaydettiren aileler için destek programı oluşturduk. Son bir yılda sosyal yardımlaşmadan yararlanan aileler çocuklarını okullara kaydettirebilecektir.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.