Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

AKP iktidara geldiğinde resmi verilere göre yüzde 58 olan sendikalaşma oranı, yüzde 14’e geriledi – Prof. Dr. Aziz Çelik: “Resmi veriler gerçekdışı”

Resmi Gazete’de bugün (22 Temmuz) yayımlanan tebliğe göre, yaklaşık 16 milyon işçinin yalnızca yüzde 14,26’sı sendikalı. AKP iktidara geldiğinde yüzde 58 olan sendikalaşma oranı, yüzde 14’e geriledi. Bir önceki istatistiklerin yayımlandığı Ocak 2022 dönemine göre sendikalaşma oranı azaldı. Altı ayda istihdama 693 bin 66 işçi katılırken, bunlardan yalnızca 90 bin 640’ı sendikalı oldu. Farklı konfederasyonlara bağlı veya bağımsız 218 sendikadan 60’ının işkolu barajını geçtiği bilgisinin yer aldığı tebliğde, bir sendikanın hiç üyesi olmadığı, altısının ise yalnızca bir üyesi bulunduğu görüldü.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Resmi Gazete’de yayımlanan “İşkollarındaki İşçi Sayıları ve Sendikaların Üye Sayılarına İlişkin 2022 Temmuz Ayı İstatistikleri Hakkında Tebliğ” ile sendikaların üye sayılarını paylaştı. Buna göre, 15 milyon 987 bin 428 işçinin, 2 milyon 280 bin 285’i bir sendikaya üye. Her yılın ocak ve temmuz aylarında yayımlanan istatistiklere göre, Ocak 2022’de yüzde 14,32 olan sendikalaşma oranı, temmuzda yüzde 14,26’ya geriledi.

Sendikalaşma oranı yüzde 58’den yüzde 14’e geriledi

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın verilerine göre, AKP iktidara geldikten sonra, Ocak 2003’te 4 milyon 686 bin 618 işçi vardı ve 2 milyon 717 bin 326 işçi bir sendikaya üye idi. 2003’te çalışan işçilerin yüzde 58’i sendikalı iken, AKP iktidarıyla 2022’de bu oran yüzde 14,26’ya geriledi.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Hak-İş), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) başta olmak üzere, yedi konfederasyona bağlı ve bağımsız sendikaların sayısı 218 iken, yalnızca 60 sendika işkolu barajını aşıp toplu sözleşme yetkisi alabildi.  

Altı sendikanın birer üyesi var, bir sendika üyesiz

Tebliğde yer alan sendikalardan 28’inin üye sayısı 10 kişiden az. Bunlardan altısının yalnızca bir üyesi varken, bir sendikanın ise hiç üyesi bulunmuyor. 252 bin 612 üyeyle Hizmet-İş, 245 bin 602 üyeyle Türk Metal Sendikası ve 193 bin 829 üyeyle Öz Sağlık-İş, en çok üyesi olan ilk üç sendika oldu. 

En çok işçinin bulunduğu işkolu, 4 milyon 86 bin 7 işçi ile “ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar” olurken, ikinci sırada 1 milyon 865 bin 713 işçiyle “metal” ve üçüncü sırada 1 milyon 445 bin 368 işçiyle “inşaat” işkolları yer aldı. 

Aziz Çelik: “Gerçek sendikalaşma oranı yüzde 10”

Medyascope’a konuşan sosyal politika uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik, kayıtdışı çalışmayı hesaba katmayan resmi verilerin gerçeği yansıtmadığına dikkat çekerek gerçek oranın yüzde 14,26’dan daha düşük olduğunu şöyle anlattı:

Resmi sendikalı işçi sayısı 2 milyon 280 bin iken toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işçi sayısı 1 milyon 600 bin civarındadır. Toplu iş sözleşmesi kapsamı yüzde10 civarındadır. Gerçek sendikalaşma oranı budur. Özel sektörde toplu iş sözleşmeleri kapsamındaki işçi oranı yüzde 5-6 civarındadır. 600 binden fazla işçi sendika üyesi olduğu halde toplu iş sözleşmesi kapsamında değil. Bunun temel nedeni işkolu ve işyeri barajları ile sendikalaşmanın işverenler tarafından engellenmesi ve teşmil mekanizmasının uygulanmamasıdır.

Hayali üyelikler

Resmi verileri esas almanın maddi hataya yol açacağını söyleyen Çelik, “Türkiye’de hiçbir zaman yüzde 58’lik bir sendikalaşma oranı olmadı, hele AKP döneminde hiç olmadı” dedi. Resmi verilerin sorunlarına dikkat çeken Çelik, şöyle konuştu:

“2012 öncesi resmi sendikalaşma verileri hatalı, dahası tamamen gerçekdışı. Bilimsel hiçbir değeri yok. AKP döneminde sendikalaşma yüzde 10’lar düzeyindeydi, yüzde 6’lara geriledi ve sonra tekrar yükseldi. Mesela resmi verilere göre 2,2 milyon sigortalı işçinin olduğu 1980’de, 5,7 milyon sendikalı işçi vardı. Hayali üyelik bunlar. Bu verilerden hatalı sonuca varılır.”

AKP iktidarında grev yasakları

Yüksek enflasyon karşısında, temmuz ayında yeniden belirlemek zorunda kaldıkları asgari ücret açlık sınırının altında kalmışken, 20 Temmuz’da konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, ücret artışının “örgütlenme ve sendikal özgürlük” ile ilgili olduğunu söylemişti. Aralık 2018’de partisinin il başkanları toplantısında konuşan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bizimle beraber grev denilen olaylar ortadan kalktı. Şimdi grevler yok. Grev olmuyorsa işçinin hakkını veriyorsun, hukukunu gözetiyorsun demektir” demişti. Erdoğan, Temmuz 2017’de de “Biz göreve geldiğimizde Türkiye’de OHAL vardı ama bütün fabrikalar grev tehdidi altındaydı. Hatırlayın o günleri. Ama şimdi grev tehdidi olan yere biz OHAL’den istifade ederek anında müdahale ediyoruz” açıklamasını yapmıştı.

DİSK’in araştırma raporuna göre, AKP’nin iktidara geldiği 2002’den 2020’ye kadar, 17 kararname ile 194 bin işçinin grevi, “ertelendi” denilerek fiilen yasaklandı. Bu yasakların yedisi OHAL döneminde getirildi.  

Veli Ağbaba: “Yüzde 1 baraj şartı kaldırılmalı”

CHP İşçi Sendikaları, Esnaf-Sanatkâr ve Sivil Toplum Kuruluşlarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, işkolunda yüzde 1’lik örgütlenme baraj şartının, sendikaların ve işçilerin örgütlenmesinin önündeki en büyük engel olduğuna dikkat çekti:  

158 işçi sendikasının, yüzde 1’lik örgütlenme baraj şartını yerine getiremediği için, toplu sözleşme yapabilme yetkisi yoktur. Toplu sözleşme yapabilme önündeki yasal engeller, işçilerin sendika üyesi olsalar dahi daha düşük ücretlerle çalışmasına neden olmaktadır. Yüzde 1 baraj şartı kaldırılmalı, sendikaların özgür ve bağımsız toplu sözleşme hakkı güvence altına alınmalıdır. Çalışma Bakanı sendikal örgütlülüğün istenilen seviyede olmamasından yakınıyor. Çalışma Bakanlığı’nın görevi bu durum hakkında şikâyette bulunmak değil sendikal örgütlenmenin önünde engel teşkil eden ve kısıtlayan yasal mevzuatları değiştirmektir.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.