Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Hızlı ve Kısa Yorum (48): Eymen el Zevahiri’nin ve bildiğimiz El Kaide’nin sonu

Usame bin Ladin’in ölümünden sonra El Kaide’nin liderliğini üstlenen Eymen el Zevahiri öldürüldü. Afganistan’da düzenlenen drone saldırısı sonucu öldürülen el Zevahiri, bin Ladin’in sağ kolu ve El Kaide’nin baş ideoloğu olarak biliniyordu. Zevahiri’nin öldürülmesiyle bildiğimiz El Kaide’nin sonu mu geldi? Zevahiri’nin öldürülmesiyle El Kaide bir zarar görecek mi? Yerine kim seçilecek?

Ruşen Çakır, Hızlı ve Kısa Yorum‘da Eymen el Zevahiri‘nin öldürülmesini yorumladı.

Yayına hazırlayan: Sara Elif Su Balıkçı

Merhaba, iyi günler. El Kaide’de Usame bin Ladin’in yerini alan son lideri Mısırlı doktor Eymen el Zevâhirî, Amerika Birleşik Devletleri’nin düzenlediği bir drone saldırısı sonucu, Afganistan’ın başkenti Kâbil’in şehir merkezinde kaldığı evde, evin balkonunda öldürüldü. 71 yaşındaydı.

Eymen el Zevâhirî’yle birlikte aslında El Kaide’nin bildiğimiz hâlinin de bittiğini kabul etmemiz lâzım. El Kaide bitmedi; ama biz El Kaide deyince akla hemen, tabii ki 11 Eylül saldırıları geliyor. 2001’de, 21. yüzyılın ilk anlarında yaşanan bir olay ve bunun arkasındaki isimler, sırasıyla Usame bin Ladin ve Eymen el Zevâhirî, Amerika Birleşik Devletleri tarafından, kalıp gizlendikleri yerlerde bulunup öldürüldüler; ama o arada dünyada çok şeyler yaşandı ve El Kaide 21. yüzyıla damgasını bastı.

Aslında, Usame bin Ladin ve Eymen el Zevâhirî 20. yüzyıl İslâmcılarıydı. 20. yüzyılın İslâmcı perspektifiyle yeni dönemi bir arada, berâber kotarabildiler ve o büyük çıkışı –ki 11 Eylül saldırısının öncesinde gelen, dünyanın değişik yerlerinde ABD ve Suudi Arabistan hedeflerine yönelik saldırılar da vardı–, 11 Eylül bunun zirvesi olmuştu ve ikisi, bir taraftan karizmatik lider olarak kabul edilen Usame bin Ladin –aynı zamanda kendisi çok ciddî maddî imkânları olan bir aileden geliyordu–, öte yanda da bu hareketin beyni olarak kabul edilen, şehirli orta sınıf bir âilenin, hattâ üst orta sınıf bir âilenin Mısır’da bir ferdi olan Eymen el Zevâhirî. Şimdi, ikisi de yok.

İkisi de ABD tarafından cezâlandırıldı, taraftarları tarafından şehit olarak görülüyorlar; ama El Kaide devam ediyor, fakat El Kaide bildiğimiz gibi devam etmiyor. Aslında, uzun zamandan beri böyleydi. 11 Eylül’de çıtayı o kadar yukarı kaldırmıştı ki, onun ardından gelen her türlü saldırı, Batı topraklarında, özellikle Avrupa’da daha sonra yapılan saldırıların hepsi aslında hafif kaçtı ve belli bir aşamadan sonra El Kaide kendi kabuğuna çekilip daha yerel cihadları örgütlemeye başladı.

Yani, küreselden yerele gitti. Yerelden küresele varmıştı, küreselden yerele gitti; özellikle de üzerinde, özellikle merkezine yönelik çok büyük baskılar ve tâkipler olduğu için de yereldeki örgütlerin hepsini serbest bıraktı. Aslında bunlar özerk yapılanmalar, hattâ bağımsız yapılanmalar hâline geldi. Öyle oldu ki, sonuçta şu anda dünyadaki El Kaide yapılanması birtakım zincirlere benzetiliyor, franchising sistemiyle çalıştığı kabul ediliyor uzmanlar tarafından, yani bir McDonalds gibi. 

El Kaide diye bir şey var. El Kaide’ye bağlı olduğunu söyleyen, ama kendi ülkelerinde, kendi topraklarında kendi bildikleri gibi hareket eden yapılar var. Bunlar özellikle Suriye’de hâlâ güçlüler. Afrika’da, Batı Afrika’da çok ciddî güçleri var, Pakistan’da varlar, Afganistan’da Taliban’ı zor durumda bırakmamak için varlıklarını sonlandırdılar. Onun dışında da tabii ki dünyanın dört bir tarafında, kendisini El Kaide’ye yakın gören insanlar var; fakat bu arada, El Kaide’nin ardından, El Kaide’nin içinden, Irak’taki El Kaide’nin dönüşümü sonucu IŞİD adlı rakip bir küresel organizasyon çıktı ve Eymen El Zevâhirî, hem bir taraftan Usame bin Ladin’in öldürülmesinin ardından yaşanan şoku, hem de IŞİD’in yükselişini bertaraf etmeye çalıştı. Ne kadar etkili oldu? 

Sanıyorum çok etkili olmadı; ancak El Kaide’nin varlığını sürdürmesini sağladı. Şu anda, Eymen el Zevâhirî’nin öldürülmüş olması El Kaide’de çok ciddî hasara yol açacağa benzemiyor. Zîra, onun fonksiyonu artık daha çok sembolik ve bir strateji belirleyen, yol gösteren kişi olarak görülüyordu. Dolayısıyla, yerine biri seçilecektir. Adını çok bilmediğimiz birisi olacaktır; çünkü Usame bin Ladin ve Eymen el Zevâhirî’den ve arada öldürülen başka isimlerden sonra, El Kaide’de çok parlak isim de kalmadı; ama El Kaide varlığını sürdürecek.

Buradaki soru şu: Bu yerel örgütler, El Kaide adına Afrika’da, Asya’da, Ortadoğu’da kendilerince –meselâ Yemen’de çok güçlü bir şekilde varlar–, kendilerince hareket eden, Avrupa’da değişik yerlerde ve Amerika Birleşik Devletleri’nde, Kuzey Amerika’da Müslüman topluluklar içerisinde hâlâ bağları olan bu yapılanma yıllar sonra tekrar 11 Eylül’ü andıran küresel saldırılar yapabilir mi?

Şu hâliyle bakıldığında böyle bir beklenti yok; ancak nasıl 11 Eylül saldırısı beklenmedik ve büyük bir şok olduysa, yarın öbür gün El Kaide’den ya da IŞİD’den türemiş ya da yepyeni bir oluşumdan tekrar küresel bir İslâmcı yapılanma, terör örgütlenmesi pekâlâ görebiliriz.

Eymen el Zevâhirî, Mısır’da Enver Sedat’ın öldürülmesi olayına karışmış ve o yüzden hapse atılmış; ancak daha sonra Hüsnü Mübarek tarafından başından defedilmek için serbest bırakılıp Afganistan’a gitmesine izin verilmiş bir kişiydi. Mısır’da başladığı cihâdı Afganistan’a, Afganistan’dan tüm dünyaya taşımıştı ve artık 71 yaşında, herhalde kendisinin de şaşırmadığı bir sonla veda etti dünyaya, öyle söyleyelim; ama İslâmcılık kolay kolay… özellikle de bu küresel perspektife sâhip cihadcı İslâmcılık kolay kolay biteceğe benzemiyor. Tabii ki büyük darbeler aldı; ama her yedikleri darbenin ardından yeni şekillerle ortaya çıkma özelliği olan bir hareket söz konusu.

Evet, Usame bin Ladin’den sonra Eymen el Zevâhirî’yle birlikte bir devir kapandı; ama bir devrin kapanması yeni devirlerin başlamayacağı anlamına gelmiyor. Söyleyeceklerim bu kadar, iyi günler.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.